18-19 Kasım 2013'de Türkiye Engelsiz Bilişim Platformu tarafından, Yakın Doğu Üniversitesi ev sahipliğinde ve Kuzey Kıbrıs Turkcell ana sponsorluğunda gerçekleştirilen Engelsiz Bilişim Günleri: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Politikalar ve Önerileri” başlıklı etkinlikte Mobil Öğrenme ve Engelsiz Bilişim Konulu sunumum aşağıda yer alıyor:
Örgün eğitim içinde mobil cihazların kullanımı sosyal
ve teknolojik çerçevede hızla değişmektedir. Mobil öğrenme farklı ülke ve
kültürlerde farklı gelişen özel bir alan ve girişimdir. Öğrenmede öğreten,
zaman, mekan, kaynak gibi bilgiye ulaşmadaki sınırları ortadan kaldıran yeni
bir teknoloji altyapısı olarak düşünülen mobil öğrenme yaşamın her anında,
yaşamdan kopmaksızın her yerde
sunulabilen gerçek/sanal ortamda öğrenmenin sağlandığı çeşitli mobil
gereçlerle ve zenginleştirilmiş çoklu ortam sağlayabilen araçlarla ortaya konan
ve öğrenciyi öğrenmenin merkezine alan, öğreticinin ise rehber, moderatör, koç,
mentor gibi görevler üstlendiği bireysel, sosyal ve bağlamsal öğrenme fırsatları
sunan etkileşimli öğrenme yöntemidir. Mobil öğrenmenin özelliği öğreneni
merkeze alması olduğundan özellikle engelliler konusunda çok önemli bir
alandır. Öte yandan eğitimde fırsat eşitliği sağlayabilecek önemli alanlardan
biridir.
Engelliler açısından değerlendirildiğinde gerçekten de
bazı toplumsal kaygılar
bulunmaktadır. Bu kaygıların giderilebilmesi ve projenin daha başarılı bir hale
gelebilmesi anlamında, ilgili kurumlar, üniversiteler ve sivil toplum kurumları
ve özel sektörün ortak toplantılar yapması, bu çalışmalarda farklı engelli
gruplarının da yer aldığı yeni projeler oluşturmalıdır. Bu bakımdan Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Engelsiz Bilişim Günleri Kıbrıs için son derece
önemlidir. Ancak bunun konuşma
zemininden çıkıp eylem zeminine taşınması gerekmektedir. Sayın Bakanın ifade
ettikleri 4800 küsur engelli ve bunların yalınızca 566’sının çalışan olması bu
konuda istihdam çalışmalarına da özel bir önem verilmesi gerektiğini
göstermektedir.
Günümüzde mobil
öğrenmeye ilişkin olarak yeni teknolojilerin gelişmesi bu alandaki girişimleri de giderek
arttırmaktadır. Özellikle tabletler son
derece önemli bir rol oynamaktadır. Öğrenmenin hızlanması açısından da
öğrenmenin tekrarlanabilmesi açısından da çok daha kolaylaşabildiği bir ortam
yaratmaktadır. Türkiye’de Fatih projesi mobil öğrenme açısından büyük bir
atılım olarak değerlendirebilir ancak projenin içinin doldurulması ve içerik
anlamında geliştirilmesi son derece önemlidir. Benzer projeler Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti için de düşünülebilir ayrıca eğitim stratejilerinde mobil
öğrenmeyle ilgili özel alan açılmalıdır. Ancak altyapı çalışmalarının
önemsenerek hem teknolojik hem de eğitsel içerik anlamdaki altyapının
geliştirilmesi ve insanların edineceği faydaların neler olduğunun ortaya
konması gerekmektedir.
Mobil öğrenme doğru kullanılırsa tüm vatandaşlar
özellikle de engelliler için uygun hale getirildiği taktirde engelleri ortadan
kaldırabilecek yegane araçlardan biri olarak değerlendirilmelidir.
Mobil öğrenme ile engelliler için;
*Esnek yapıda bir öğrenme formatı oluşturulabilir.
* Yapılacak materyaller
eğitim dışında sosyal yaşamda da kullanılabilir içerik sağlamalı ve
engellilerin sosyal yaşamını da desteklemelidir. Örneğin bu materyaller ile görme engelliler tek başına
hareket edebilirler (örn. tabletin navigasyon
özelliğini kullanarak) ve bunlara benzer bilişim yazılımları geliştirilmesi
konuları devreye girebilir.
*Bu tarz projelerde aşama kaydetmiş yazılımlardan yararlanılmalıdır.
Uluslararası markalar ile protokoller yapılarak dünya ile aynı yönde hareket etmelidir.
Öğrenenlere ilişkin olarak ise;
* Kişilerin alt yapıları bu materyalleri kullanmaya ne kadar uygun?
*
Hazırlanacak eğitimlerde engellilerin erişebilirliği hakkında bilgi veriliyor
mu?
*Engellilerin öğretmenler ve
öğrenciler için işletim sistemleri arasındaki uyum nasıl giderilecek? Gibi
sorulara yanıtlar aranmalıdır.
Son olarak ‘Engeller önce fikirsel olarak kalkmalıdır’. Hatta bazı engellerin avantaj olarak
ceği unutulmamalıdır. Teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder