31 Mart 2012 Cumartesi
YGS'ye gireceklere başarılar
Yarın şaka gibi NİSAN ayının 1'inde YGS sınavları yapılıyor. Çocuklarımıza bol şans diliyorum. Bunlar sınav sistemi ile yaşamanın zorlukları ama herkes elinden geleni yapmalı.
28 Mart 2012 Çarşamba
Bilişim Seminerleri 2012:E-ticaret
13. Mart. 2012 tarihinde Okan Üniversitesi Bilişim Seminerleri 2012kapsamında gerçekleştirilen E-ticaret konulu seminerimizin konuğu Neticaret.com Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Arif Sarı idi. Seminerin açılışında Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gonca Telli Yamamoto bu seminerler hakkında bilgi verdi. Seminerlerin tüm organizasyon ve detaylandırılmasının Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bölümü öğrencileri tarafından yapıldığını ifade eden Yamamoto e-ticaret konusunun artık alışveriş alışkanlıkları arasına girdiğini ve sektörün büyüme trendinde olduğunu da ekledi.
Daha sonra Sn. Arif Sarı Neticaret.com ile ilgili kısa bilgi vererek sunumuna geçti. Neticaret.com 2001 yılında kurulmuş olan ve merkezi Mecidiyeköy’de bulunan bir e-ticaret sağlayıcısı bir şirkettir.
Sn.Arif Sarı sunumunda bilgi işlem ağlarıyla gerçekleştirilen ekonomiye elektronik ticaret (e-ticaret) dendiğini ve e-ticaret ile geleneksel ticaret arasındaki farkları açıkladı. Bu farklar;
1) Geleneksel ticarette satıcıyla alıcı aynı ortamda bulunmak zorundayken e-ticarette böyle bir zorunluluk yoktur.
2) Geleneksel ticarette ürün ve iş gücü kavramları önemliyken e-ticarette yetenek ve bilgi ön plana çıkmaktadır.
3) Geleneksel ticarette fiziki ödeme araçları kullanılırken e-ticarette bunların yerini e-ödeme araçları almıştır.
Sn. Sarı e-ticarete ilişkin olarak aşağıdaki gelişimlerin yaşadığını da ifade etmiştir.
- İlk ciddi e-ticaret sitesi, 1995 yılında ‘amazon.com’ adıyla ABD’de açıldı.
- 2000 yılına gelindiğinde ABD’deki e-ticaret işlem hacmi 39 milyar dolardı.
- Türkiye, e-ticaret kavramıyla ilk kez 1994 – 1995 yıllarında tanıştı.
- O yıllarda Türkiye’deki internet teknolojisi zayıf olduğundan dolayı e-ticaret kavramı az kişi tarafından biliniyordu.
- Türkiye’deki ilk e-ticaret sitesi, ‘infoshop.com’ adıyla 1998 senesinde hizmete girdi. İki sene sonra ‘hepsiburada.com’ adını alan sitenin şu andaki pazar payı
%40’tır.
- Bugün itibariyle 4000’e yakını kurumsal olmak üzere tahminen 7000 civarında e-ticaret sitesi faaliyetini sürdürmektedir. Bunların; %67’si İstanbul menşeli, %12’si Ankara ve İzmir menşeli, %21’i ise diğer şehirlerde menşelidir.
E-ticaret’in Türkiye’deki gelişimi konusunda da 1994 –1995 yılları arasında e-ticaretin yeni bir kavram olduğunu 2000’de İnternetin yaygınlaşmasıyla, e-Ticaret’e yatırımın arttığını, bu yatırımların ağırlıklı B2B alanında gerçekleştiğini belirtmiştir. 2005 yılında ADSL, fiber internet kullanımı ile konunun çok geliştiğini ifade eden Sarı bu tarihten sonra e-ticaret maliyetlerinin düştüğünü ve sanal mağaza sayısının arttığını söylemiştir. 2009’da ise oyuna giren sosyal medyanın etkisi ile e-ticaretin bir endüstri olduğunu ifade etmiştir.. 2011de 7000 e-Ticaret sitesi, 114 milyon işlem ve 22 milyar TL hacimlik bir ticaret gerçekleştirdiğini
2012 – 2013 yıllarında da Mobil dünya ile e-Ticaret buluşacağını ve e-ticaretin hayatımızın bir parçası olacağını düşünmektedir. Günümüzde internetten alışveriş yapanların yaş dağılımlarına bakıldığında;
- %50sinin 23 – 30 yaş
- %34’ünün 34 – 40 yaş aralığında olduğunu belirten Sarı;
İnternetten alışveriş yapanların %63’ünün erkek- %37’sinin kadın olduğunu ve bu kişilerin
%59’nun çalışan, %13’nün serbest ve %26’sı işsizdir.
İnternette alışveriş yapma nedenlerini ise %25’in ucuz fiyat, %21’nin zaman tasarrufu ve
%20‘sinin ürün çeşitliliği olduğunu internetten alınan ürünlerin ise; %27’sinin PC-elektronik, %13’ünün kitap, giyim ve %10’un üyelik / abonelik olduğunu belirtmiştir. İnternetten yapılan alışverişlerdeki ödeme tercihlerinde başı %83 ile kredi kartı ödemeleri çekerken %16 havale ile ve %1 mobil ödeme ile gerçekleşmektedir.
İnsanlarının herhangi bir alışveriş öncesinde araştırma yapılan kaynakların başında %58 ile İnternet başı çekerken %17 arkadaşa sorma – mağazada inceleme ve %8 de dergi – gazeteden yaralanmaktadır.
E-ticaretin yıllara göre avantajları aşağıdaki gibi olmuştur.
- Tüketiciye kolay ve pratik ürün bilgileri sunabilme – 2005
- Stok maliyetine girmeden ticaret yapabilme – 2006
- e-Ticaret, ekonomik bir ticaret modelidir. – 2006
- Düşük maliyetle reklam ve tanıtım – 2006
- Rakiplerine göre pazarda daha etkin olabilme – 2007
- Daha etkin müşteri hizmetleri faaliyetleri – 2008
- Pazar çok büyük; pazar, artık lokal değil global! – 2008
E-ticaret’in başlıca riskleri ise :
- Teknoloji güvenliği (Firewall, IDS / IPS vb.)
- Kredi kartı güvenliği (SSL)
- Fraud (sahte, çalıntı kart ile alışveriş) gibi konulardır.
E-Ticaret Modelleri sıralanacak olursa :
1) B2B (Business to Business):
- Üretici - toptancı - dağıtımcı - bayi kanalı - yetkili servisler vb. kurumdan kuruma yapılan e-Ticaret modelidir.
- Kapalı devre e-Ticaret modelidir. Halka ve tüketiciye açık değildir.
2) B2C (Business to Customer):
- Üretici - toptancı - dağıtımcı - bayi kanalı - yetkili servisler vb. kurumdan müşteriye yapılan e-Ticaret modelidir.
- Halka ve tüketiciye açıktır. Çok dil seçeneği varsa dünyaya açıktır.
3) C2C (Customer to Customer):
- Tüketiciden tüketiciye satış yapan e-ticaret modelidir.
- Halka ve tüketiciye açıktır. Çok dil seçeneği varsa dünyaya açıktır.
- Örneğin; - gittigidiyor.com, - sahibinden.com
4) Fırsat Siteleri:
- Aslında B2C modelidir.
- Ürün ve hizmet sağlayıcıların yaptıkları yüksek oranlı kampanya ve kelepir fiyatlı ürünlerin satıldığı sitelerdir.
- B2C’ye göre en temel farklar; ürün ve hizmetler genellikle süreli ve adetlidir.
- Son 2 yılda parlak bir dönem yaşamıştır ancak sektör doyuma ulaşmıştır.
- Örneğin; - grupanya.com - sehirfirsati.com
5) Özel Üyelik Siteleri:
- Yine bir B2C modelidir.
- Yine çok düşük indirimlerle yapılan sitelerdir.
- Türkiye’de kendini ‘seçkin’ bir ortama üye olduğu hissi vererek satış yapan e-Ticaret siteleridir.
E-Ticaret Nasıl Yapılır?
1) Hedef ve Strateji Belirleme:
a) Hedef kitle belirleme
b) İş stratejisi belirleme
c) Sanal mağaza altyapısı
d) Ödeme altyapısı
2) e-Ticaret Sitesi Hazırlama:
a) e-Ticaret sayfası hazırlama
b) Tasarım
c) Yayınlama
3) Online Satış:
a) Güvenlik
b) Ödeme altyapısı ve ödeme sistemleri
c) Sipariş ve sipariş takibi
4) Pazarlama ve Süreklilik:
a) Arama motoru faaliyeti
b) Reklam (banner) çalışmaları
c) Toplu mail faaliyetleri
d) Fiziki materyallerle reklam
e) Sosyal medya çalışmaları
f) Ürün arama siteleri entegrasyonu
g) Kampanyalar
Sektör Paydaşları: Tedarikçiler, Bankalar, Kargo Şirketleri, Arama Motorları, Teknoloji Hizmet Sağlayıcılar, Ödeme Sistemleri olarak ifade edilmiştir.
Seminer sonunda Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Murt Esin tarafından Sn. Arif Sarı’ya rektörümüz Prof. Dr. Şule Kut adına bir plaket sunulmuştur.
Yazıcılar:
Nazmiye ERSÖZ, Tuğçe ERDOĞAN, Furkan ÖZEN
Daha sonra Sn. Arif Sarı Neticaret.com ile ilgili kısa bilgi vererek sunumuna geçti. Neticaret.com 2001 yılında kurulmuş olan ve merkezi Mecidiyeköy’de bulunan bir e-ticaret sağlayıcısı bir şirkettir.
Sn.Arif Sarı sunumunda bilgi işlem ağlarıyla gerçekleştirilen ekonomiye elektronik ticaret (e-ticaret) dendiğini ve e-ticaret ile geleneksel ticaret arasındaki farkları açıkladı. Bu farklar;
1) Geleneksel ticarette satıcıyla alıcı aynı ortamda bulunmak zorundayken e-ticarette böyle bir zorunluluk yoktur.
2) Geleneksel ticarette ürün ve iş gücü kavramları önemliyken e-ticarette yetenek ve bilgi ön plana çıkmaktadır.
3) Geleneksel ticarette fiziki ödeme araçları kullanılırken e-ticarette bunların yerini e-ödeme araçları almıştır.
Sn. Sarı e-ticarete ilişkin olarak aşağıdaki gelişimlerin yaşadığını da ifade etmiştir.
- İlk ciddi e-ticaret sitesi, 1995 yılında ‘amazon.com’ adıyla ABD’de açıldı.
- 2000 yılına gelindiğinde ABD’deki e-ticaret işlem hacmi 39 milyar dolardı.
- Türkiye, e-ticaret kavramıyla ilk kez 1994 – 1995 yıllarında tanıştı.
- O yıllarda Türkiye’deki internet teknolojisi zayıf olduğundan dolayı e-ticaret kavramı az kişi tarafından biliniyordu.
- Türkiye’deki ilk e-ticaret sitesi, ‘infoshop.com’ adıyla 1998 senesinde hizmete girdi. İki sene sonra ‘hepsiburada.com’ adını alan sitenin şu andaki pazar payı
%40’tır.
- Bugün itibariyle 4000’e yakını kurumsal olmak üzere tahminen 7000 civarında e-ticaret sitesi faaliyetini sürdürmektedir. Bunların; %67’si İstanbul menşeli, %12’si Ankara ve İzmir menşeli, %21’i ise diğer şehirlerde menşelidir.
E-ticaret’in Türkiye’deki gelişimi konusunda da 1994 –1995 yılları arasında e-ticaretin yeni bir kavram olduğunu 2000’de İnternetin yaygınlaşmasıyla, e-Ticaret’e yatırımın arttığını, bu yatırımların ağırlıklı B2B alanında gerçekleştiğini belirtmiştir. 2005 yılında ADSL, fiber internet kullanımı ile konunun çok geliştiğini ifade eden Sarı bu tarihten sonra e-ticaret maliyetlerinin düştüğünü ve sanal mağaza sayısının arttığını söylemiştir. 2009’da ise oyuna giren sosyal medyanın etkisi ile e-ticaretin bir endüstri olduğunu ifade etmiştir.. 2011de 7000 e-Ticaret sitesi, 114 milyon işlem ve 22 milyar TL hacimlik bir ticaret gerçekleştirdiğini
2012 – 2013 yıllarında da Mobil dünya ile e-Ticaret buluşacağını ve e-ticaretin hayatımızın bir parçası olacağını düşünmektedir. Günümüzde internetten alışveriş yapanların yaş dağılımlarına bakıldığında;
- %50sinin 23 – 30 yaş
- %34’ünün 34 – 40 yaş aralığında olduğunu belirten Sarı;
İnternetten alışveriş yapanların %63’ünün erkek- %37’sinin kadın olduğunu ve bu kişilerin
%59’nun çalışan, %13’nün serbest ve %26’sı işsizdir.
İnternette alışveriş yapma nedenlerini ise %25’in ucuz fiyat, %21’nin zaman tasarrufu ve
%20‘sinin ürün çeşitliliği olduğunu internetten alınan ürünlerin ise; %27’sinin PC-elektronik, %13’ünün kitap, giyim ve %10’un üyelik / abonelik olduğunu belirtmiştir. İnternetten yapılan alışverişlerdeki ödeme tercihlerinde başı %83 ile kredi kartı ödemeleri çekerken %16 havale ile ve %1 mobil ödeme ile gerçekleşmektedir.
İnsanlarının herhangi bir alışveriş öncesinde araştırma yapılan kaynakların başında %58 ile İnternet başı çekerken %17 arkadaşa sorma – mağazada inceleme ve %8 de dergi – gazeteden yaralanmaktadır.
E-ticaretin yıllara göre avantajları aşağıdaki gibi olmuştur.
- Tüketiciye kolay ve pratik ürün bilgileri sunabilme – 2005
- Stok maliyetine girmeden ticaret yapabilme – 2006
- e-Ticaret, ekonomik bir ticaret modelidir. – 2006
- Düşük maliyetle reklam ve tanıtım – 2006
- Rakiplerine göre pazarda daha etkin olabilme – 2007
- Daha etkin müşteri hizmetleri faaliyetleri – 2008
- Pazar çok büyük; pazar, artık lokal değil global! – 2008
E-ticaret’in başlıca riskleri ise :
- Teknoloji güvenliği (Firewall, IDS / IPS vb.)
- Kredi kartı güvenliği (SSL)
- Fraud (sahte, çalıntı kart ile alışveriş) gibi konulardır.
E-Ticaret Modelleri sıralanacak olursa :
1) B2B (Business to Business):
- Üretici - toptancı - dağıtımcı - bayi kanalı - yetkili servisler vb. kurumdan kuruma yapılan e-Ticaret modelidir.
- Kapalı devre e-Ticaret modelidir. Halka ve tüketiciye açık değildir.
2) B2C (Business to Customer):
- Üretici - toptancı - dağıtımcı - bayi kanalı - yetkili servisler vb. kurumdan müşteriye yapılan e-Ticaret modelidir.
- Halka ve tüketiciye açıktır. Çok dil seçeneği varsa dünyaya açıktır.
3) C2C (Customer to Customer):
- Tüketiciden tüketiciye satış yapan e-ticaret modelidir.
- Halka ve tüketiciye açıktır. Çok dil seçeneği varsa dünyaya açıktır.
- Örneğin; - gittigidiyor.com, - sahibinden.com
4) Fırsat Siteleri:
- Aslında B2C modelidir.
- Ürün ve hizmet sağlayıcıların yaptıkları yüksek oranlı kampanya ve kelepir fiyatlı ürünlerin satıldığı sitelerdir.
- B2C’ye göre en temel farklar; ürün ve hizmetler genellikle süreli ve adetlidir.
- Son 2 yılda parlak bir dönem yaşamıştır ancak sektör doyuma ulaşmıştır.
- Örneğin; - grupanya.com - sehirfirsati.com
5) Özel Üyelik Siteleri:
- Yine bir B2C modelidir.
- Yine çok düşük indirimlerle yapılan sitelerdir.
- Türkiye’de kendini ‘seçkin’ bir ortama üye olduğu hissi vererek satış yapan e-Ticaret siteleridir.
E-Ticaret Nasıl Yapılır?
1) Hedef ve Strateji Belirleme:
a) Hedef kitle belirleme
b) İş stratejisi belirleme
c) Sanal mağaza altyapısı
d) Ödeme altyapısı
2) e-Ticaret Sitesi Hazırlama:
a) e-Ticaret sayfası hazırlama
b) Tasarım
c) Yayınlama
3) Online Satış:
a) Güvenlik
b) Ödeme altyapısı ve ödeme sistemleri
c) Sipariş ve sipariş takibi
4) Pazarlama ve Süreklilik:
a) Arama motoru faaliyeti
b) Reklam (banner) çalışmaları
c) Toplu mail faaliyetleri
d) Fiziki materyallerle reklam
e) Sosyal medya çalışmaları
f) Ürün arama siteleri entegrasyonu
g) Kampanyalar
Sektör Paydaşları: Tedarikçiler, Bankalar, Kargo Şirketleri, Arama Motorları, Teknoloji Hizmet Sağlayıcılar, Ödeme Sistemleri olarak ifade edilmiştir.
Seminer sonunda Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Murt Esin tarafından Sn. Arif Sarı’ya rektörümüz Prof. Dr. Şule Kut adına bir plaket sunulmuştur.
Yazıcılar:
Nazmiye ERSÖZ, Tuğçe ERDOĞAN, Furkan ÖZEN
25 Mart 2012 Pazar
Mobil İletişim ve Kadın Girişimcilik
Aşağıda Mobil iletişim ve kadın girişimcilik konusunda oluşturmuş olduğum kavram haritasını bulabilirsiniz. Lütfen kaynak göstererek paylaşınız.
Mobil Pazarlama 2012
Bu aralar kendim birşeyler yazmak yerine galiba biraz kolaya kaçarak diğer yazılardan parçalarla mobil pazarlama ağırlıklı blogumu daha da geniş konular içersinde yönetir oldum. Sanki mobil pazarlamayı biraz ihmal de etmiş gibiyim. Onun için bu yazımda biraz da olsun mobil pazarlamadan bahsetmeden geçmeyeceğim.
Aslında mobil pazarlama blogumu açtığım 2008'den bu yana ciddi bir değişim hatta bir patlama gösterdi. Sosyal medyanın da desteği ve mobil internetin akıllı telefonlarla her an heryerden kullanılabilir hale gelmesi de başta mobil reklamcılar olmak üzere mobil pazarlamacıların da önünü açtı. İşin tüm sırrı dijital pazarlama dünyasının bundaki fırsatı hemen görebilmiş olmasında. Mobil pazarlamaya olan eğilimleri mobil operatörlerler de ayrıca tetiklemeyi sürdürüyor. Henüz tanıtım boyutundan satış boyutuna ulaşmış olmasa da mobil pazarlama yakında satışında hızla gerçekleştirildiği bir ortama dönüşecek.
İnsanların psikolojik eğilimleri, satınalma eğilimleri gibi konularında analiz edilmesi mobil pazarlamayla paralel yürütüldüğünde ise istemli alışveriş gibi gözüken yönlendirilmiş alışverişlerle de karşılaşabiliriz. Hatta yakın zamanlarda karşılaşabileceğiz. Aslında birçok pazarlama faaliyeti de ihtiyaç olmayan şeylerin ihtiyaç haline dönüştürülmesinden doğmuyor mu?
Mobil pazarlamayı tüm pazarlama süreçlerinden ciddi şekilde ayıran konunun ise ölçümleme olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Ölçümleme olduğu sürece doğru bir planla hareket etmek ve kaynak israf etmemek tek atışta vurmak gibi durumlar söz konusu olacaktır.
Mobil pazarlamayı yoğun kullanacak ilk grupsa zaten bunun yoğun kullanıcısı olan genç nesil olacaktır. Çünkü bu nesil çok daha şeffaf ve çok daha bu tür yeniliklere açık.
Mobil pazarlamayı zorlayacak olan kavramların başında ise güvenlik ve istismar gibi konular geliyor. Çok sıkıcı durumlar var örneğin, bir kere cep numaranıza ulaşılıyorsa gerekli gereksiz binlerce lüzumsuz SMS'in kapısı da açılıyor. Bu yüzden tüketici alışverişlerde telefonunu kaydettirirken eskiye göre daha dikkatli hale gelecek. Şu andaki bilinçsiz kullanım spamvari bir ortam yaratıyor oysa doğru kullanılırsa hedefe kolayca ulaşabiliyor.
Bu konuda bankaların yapmış oldukları bazı hatalar var, örneğin kredi geçmişini bildiğiniz ve önceden kredi almamış olan bir kişiye kaç kredi teklifi gönderilebilir?
Şu anki uygulama elimizdeki kitleye gönderelim kim gelirse bahtımıza şeklinde ama doğru analizle gelecek olan kişilere atılacak mesajlarla bankalar mobil pazarlamayı daha doğru düzgün kullanabilirler. Bu sadece aklıma şu an gelen bir örnekti.
Mobil pazarlamanın yükselme döneminde olduğunu söylemek de hiç yanlış olmayacaktır. İşverenler, işgörenler, mobil fikri olanlar, mobil fikir bulmak isteyenler de sosyal medyanın doğru işletilmesiyle biraraya gelebileceklerdir.
Aslında mobil pazarlama blogumu açtığım 2008'den bu yana ciddi bir değişim hatta bir patlama gösterdi. Sosyal medyanın da desteği ve mobil internetin akıllı telefonlarla her an heryerden kullanılabilir hale gelmesi de başta mobil reklamcılar olmak üzere mobil pazarlamacıların da önünü açtı. İşin tüm sırrı dijital pazarlama dünyasının bundaki fırsatı hemen görebilmiş olmasında. Mobil pazarlamaya olan eğilimleri mobil operatörlerler de ayrıca tetiklemeyi sürdürüyor. Henüz tanıtım boyutundan satış boyutuna ulaşmış olmasa da mobil pazarlama yakında satışında hızla gerçekleştirildiği bir ortama dönüşecek.
İnsanların psikolojik eğilimleri, satınalma eğilimleri gibi konularında analiz edilmesi mobil pazarlamayla paralel yürütüldüğünde ise istemli alışveriş gibi gözüken yönlendirilmiş alışverişlerle de karşılaşabiliriz. Hatta yakın zamanlarda karşılaşabileceğiz. Aslında birçok pazarlama faaliyeti de ihtiyaç olmayan şeylerin ihtiyaç haline dönüştürülmesinden doğmuyor mu?
Mobil pazarlamayı tüm pazarlama süreçlerinden ciddi şekilde ayıran konunun ise ölçümleme olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Ölçümleme olduğu sürece doğru bir planla hareket etmek ve kaynak israf etmemek tek atışta vurmak gibi durumlar söz konusu olacaktır.
Mobil pazarlamayı yoğun kullanacak ilk grupsa zaten bunun yoğun kullanıcısı olan genç nesil olacaktır. Çünkü bu nesil çok daha şeffaf ve çok daha bu tür yeniliklere açık.
Mobil pazarlamayı zorlayacak olan kavramların başında ise güvenlik ve istismar gibi konular geliyor. Çok sıkıcı durumlar var örneğin, bir kere cep numaranıza ulaşılıyorsa gerekli gereksiz binlerce lüzumsuz SMS'in kapısı da açılıyor. Bu yüzden tüketici alışverişlerde telefonunu kaydettirirken eskiye göre daha dikkatli hale gelecek. Şu andaki bilinçsiz kullanım spamvari bir ortam yaratıyor oysa doğru kullanılırsa hedefe kolayca ulaşabiliyor.
Bu konuda bankaların yapmış oldukları bazı hatalar var, örneğin kredi geçmişini bildiğiniz ve önceden kredi almamış olan bir kişiye kaç kredi teklifi gönderilebilir?
Şu anki uygulama elimizdeki kitleye gönderelim kim gelirse bahtımıza şeklinde ama doğru analizle gelecek olan kişilere atılacak mesajlarla bankalar mobil pazarlamayı daha doğru düzgün kullanabilirler. Bu sadece aklıma şu an gelen bir örnekti.
Mobil pazarlamanın yükselme döneminde olduğunu söylemek de hiç yanlış olmayacaktır. İşverenler, işgörenler, mobil fikri olanlar, mobil fikir bulmak isteyenler de sosyal medyanın doğru işletilmesiyle biraraya gelebileceklerdir.
23 Mart 2012 Cuma
19 Mart 2012 Pazartesi
18 Mart 2012 Pazar
17 Mart 2012 Cumartesi
Sosyal Medya ve İşletmeler
Sosyal Medya ve İşletmeler http://prezi.com/user/3kar7dymtlsv/konulu Yıldız Teknik Üniversitede gerçekleştirdiğim sunumu linkte görebilirsiniz.
15 Mart 2012 Perşembe
14 Mart 2012 Çarşamba
11 Mart 2012 Pazar
Tatile Çıkmak istiyorum
Bu sene tatil düşüncesi erkenden belirdi. Tatil isteği yoğunlaştı ama üniversite sınavlarının bitimini bekliyoruz tatil için. Mutlaka benim gibi pek çok kişinin de benzer istekleri oluyordur.
9 Mart 2012 Cuma
6 Mart 2012 Salı
3 Mart 2012 Cumartesi
Bilişim Öğrencilerimle Birlikteydik
Bu akşam eski mezunlarımızla biraradaydık. Birkaçı kendi girişimini yapıyor diğerleri genelde birinci başvurularında işe girdiler. Testi'de akşam yemeği yedik, hepsi çok güzel işler başarıyorlar ve başarı hedefliler. Bu çocuklar gelecekte daha da iyi olacak. Bilişim en az 10-15 yıl çok önemli bir meslek olarak sürecek bir konu ve mobil alanda giderek daha fazla önem kazanacağına da kesin gözüyle bakılabilir.
Hadi sevgili öğrencilerim sizden de böyle güzel haberler bekliyorum:))
Hadi sevgili öğrencilerim sizden de böyle güzel haberler bekliyorum:))
E-ticarette hızla büyüyen yeni ödeme aracı mobil ödeme
html://www.eticaret.com/hizla-buyuyen-yeni-odeme-araci-mobil-odeme.htmlhttp://www.eticaret.com/hizla-buyuyen-yeni-odeme-araci-mobil-odeme.
2 Mart 2012 Cuma
Future Learning 2012
Future Learning 2012 Kasım 2012'de gerçekleşecek
Konferansta irdelencek konular;
e- Öğrenmede Kurumsal Strateji, Mevzuat, Standartlar, Akreditasyon ve Sertifikasyon
e-Öğrenmede Yeni Teknolojiler
e-Öğrenmede İçerik ve İçerik Tasarımı
e-Öğrenmenin Sosyolojik ve Psikolojik Boyutu
Online Oyunlar Öğrenme
e-Öğrenme Sistemlerinin Ölçme ve Değerlendirilmesi
Moderasyon ve Sınav için e-Öğrenme Stratejisi
Sanal Sınıf Uygulamaları
e-Öğrenmede Güvenlik Sorunları ve Çözümleri
e-Devlet ve e-Öğrenme
Yükseköğretimde Uzaktan Eğitim (Türkiye’de ve Dünyada)
Mobil Öğrenme
Sosyal Medya ve e-Öğrenme
Önemli tarihler:
Özet gönderimi için son gün : 2 Nisan 2012
Bildiri gönderimi için son gün :1 Ağustos 2012
Konferans14-16 Kasım 2012
Konferansta irdelencek konular;
e- Öğrenmede Kurumsal Strateji, Mevzuat, Standartlar, Akreditasyon ve Sertifikasyon
e-Öğrenmede Yeni Teknolojiler
e-Öğrenmede İçerik ve İçerik Tasarımı
e-Öğrenmenin Sosyolojik ve Psikolojik Boyutu
Online Oyunlar Öğrenme
e-Öğrenme Sistemlerinin Ölçme ve Değerlendirilmesi
Moderasyon ve Sınav için e-Öğrenme Stratejisi
Sanal Sınıf Uygulamaları
e-Öğrenmede Güvenlik Sorunları ve Çözümleri
e-Devlet ve e-Öğrenme
Yükseköğretimde Uzaktan Eğitim (Türkiye’de ve Dünyada)
Mobil Öğrenme
Sosyal Medya ve e-Öğrenme
Önemli tarihler:
Özet gönderimi için son gün : 2 Nisan 2012
Bildiri gönderimi için son gün :1 Ağustos 2012
Konferans14-16 Kasım 2012
1 Mart 2012 Perşembe
Sosyal Medyada Mobil Dolandırıcılık
Bilgi ve iletişim teknolojileri ilerledikçe gerçekten bu gelişmeleri olumlu olarak yaşayanların yanında bazılarının yaşamı da zindana dönebiliyor. Bazı dolandırıcılar sosyal medyayı da artık telefon numarası ele geçirmek için iyi bir araç olarak kullanıyorlar. http://gundem.milliyet.com.tr/dolandiricilar-simdi-de-sosyal-medyayi-hedef-aldi/gundem/gundemdetay/24.02.2012/1507352/default.htm Siz siz olun dikkat edin !!!
OKAN ÜNİVERSİTESİ BİLİŞİM HUKUKU SEMİNERİ 28 ŞUBAT 2012’DE GERÇEKLEŞTİ.
Okan Üniversitesi Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bölümü Tarafından 2009 Yılından Beri Gerçekleştirilen Seminerlerin 2012 için ilk konusu Bilişim Hukuku olarak belirlenmişti. Seminerde İnternette sansür, internette dolandırıcılık, internette hakaret ve saldırı konuları değerli uzmanlar tarafından masaya yatırıldı.
Hoşgeldiniz konuşmasını yapan Prof. Dr. Gonca TELLİ YAMAMOTO seminerlerin organizasyonunun tamamen öğrencilerimiz tarafından gerçekleştirildiğini ve bu tür organizasyonların öğrencileri iş hayatına daha iyi şekilde hazırladığını belirtti.
İlk konuşmacımız Turkcell AŞ’den Sayın Alper ERYILMAZ’dı. Konusu internette sansürdü.
Güvenli internet hizmeti nedir? ile sunumuna başlayan ERYILMAZ, servis sağlayıcılarının, kullanıcıları çeşitli sınırlamalarla internete çıkarmasıdır. Kullanıcının istediği zaman istediği profile geçiş yapabileceği açıklanan ‘Güvenli İnternet’ uygulaması için dört profil belirlendiğini ifade etti. Bunlar:
1) Çocuk Profili: Yalnızca, çocuklarla ilgili belirlenmiş sitelere giriş yapabilmeye olanak veren profildir.
2) Aile Profili: Kara listeye alınmış siteler haricindeki sitelere girişe olanak sağlayan profildir. Bu liste, hazırlandığı kurum tarafından gizli tutulmaktadır.
3) Yurtiçi Profili: Türkiye’de sunucusu olmayan sitelere girişi olanaksız kılan profildir.
4) Standart Profil: ‘Güvenli İnternet’ten önceki duruma devam etmeyi sağlayan profildir.
Güvenli internet hizmeti zorunlu mudur? sorusuna ilişkin olarak ise hizmetin ilk açıklandığı zaman dört profilden birini seçmenin zorunlu olduğu açıklandığını, bundan dolayı paketin zorunlu olduğu konusuna gelen tepkiler sonucunda dört profillik bu paketten vazgeçildiğini ve yeni bir paket hazırlandığını belirtti. Bu pakette ‘Çocuk Profili’ ve ‘Aile Profil’i bulunuyor. Ancak, sistemin tam olarak ne zaman hizmete gireceğinin belli olmadığını ifade etti.
Sansürleme Çeşitleri içinse:
1) DNS Tabanlı Sansür: Çoğu kişi tarafından aşılabilen yasak türüdür. İki çeşittir.
1a) Bir şikayet durumunda mahkeme kararıyla ilgili siteye/sitelere girişin yasaklanması.
2a) BTK tarafından ilgili siteye/sitelere girişin yasaklanması.
2) IP Tabanlı Sansür: Yasak IP’ye gelen isteklerin ‘çöp’ diye tabir edilen boş bir linke veya IP’ye yönlendirilmesidir.
3) Port Tabanlı Sansür: Hemen hiçbir şekilde aşılma yolu olmayan yasaklama çeşididir.
- Dünya’da Uygulanan Sansürleme Çeşitleri:
Dünya üzerinde dört çeşit sansür uygulanmaktadır.
1) Politik
2) Güvenlik
3) İnternet Araçları
4) Sosyal → Türkiye bu grupta yer almaktadır.
Türkiye’de üç türlü sansür uygulanmaktadır.
1) BTK → Zararlı içeriklere karşı
2) Mahkeme kararları
3) Şikayetler üzerine
- Nasıl Uygulanmalıdır?
1) TİB, süreci daha şeffaf iletmelidir.
2) Kişisel eğitimler verilir.
3) TİB ve ISP’ler dışında oluşturulacak ekipler, filtreleme, beyaz ve kara listeleri kontrol edebilir.
S: Sansürlemeye karşı girişilen yasadışı çalışmalara karşı ne tür önlemler alınabilir?
C: Bu tip çalışmalara karşı yapılabilecek tek çalışma, toplumu bilinçlendirmektir.
İkinci konuşmacımız İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları Dairesinden Komiser Alperen ÖZKAN İnternette Dolandırıcılık konusunda değerli bilgilerini sundu.
Sunumunda bilişimle ilgili suçların, ilk kez 2005 yılında, ‘Bilişim Alanında Suçlar’ adı altında Anayasa’ya girdiğini söyledi. Bilinçli olmayan İlkokul veya ortaokul öğrencilerinin bilgisayar konusunda oldukça bilgi sahibi olması, yetkililerin işini zorlaştırdığını belirten ÖZKAN ‘Hacker’lar’ın, ‘proxy’ kullanarak giriş yaptıkları ülkeleri farklı gösterip, yakalanmalarını zorlaştırdığını ifade etti
Bilgisayarlara çeşitli yollardan virüsler bulaştırılarak banka kart şifresi vb. çalınabilmekte olduğunu belirten ÖZKAN bu seminerde özellikle interaktif dolandırıcılıkta simsiz işlem olarak adlandırılan dolandırıcılık türünden bilgi vererek sunumunu sürdürdü. ÖZKAN simsiz işlemin internet üzerinden müşteri interaktif bankacılık şifresini çalarak yapılan işlem olduğunu, önce bilgisayara sonra da cep telefonuna virüs bulaşmasıyla gerçekleşen bu yöntemde; müşterinin cep telefonuna direkt olarak bir virüs gönderildiğini ardından müşterinin, bankaya gönderdiği bilgileri (şifre vb.) ‘hacker’ın eline geçtiğini söyledi.
Bu tür dolandırıcılıkta müşteri banka sitesine girdiğinde sayfada bir ‘pop-up’ penceresi açılır. Ancak normal banka pop up penceresi yerine aynı benzeri bir sahte siteye yönlendirmektedir. Müşteri bu pencereye tıklayıp istenilen bilgileri girerse bu bilgiler ‘hacker’a ulaşır. ‘Hacker’, bu bilgilerden yola çıkarak müşterinin hesap bilgilerine ulaşır. Yüksek bir meblağ ile karşılaşması durumun-da para çekme işlemi yapabilir. Müşteri, çoğunlukla, dolandırıldığını çok sonra fark eder.
- Uyarılar:
- Özlük ve kredi kartı bilgileri, telefon ve internet ortamında 3.kişilerle paylaşıl-mamalıdır.
- Web tarayıcısının adres çubuğuna banka ismi elle girilmelidir.
- Şifre tahmin etmesi kolay olmayacak şekilde sık sık değiştirilmelidir.
- ATM makinesi kullanılırken kimseden yardım istenmemelidir.
- Lisanslı antivirüs programı kullanılmalıdır.
Üçüncü ve son konuşmacımız Okan Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Av. Ceyda CİMİLLİ AKAYDIN’dı.
AKAYDIN sunumunda dolandırıcılığın, tarihteki en eski suçlardan biri olduğunu bilişim sistemlerinin kullanılması, dolandırıcılığın çok daha kolay şekilde yapılmasını sağladığını belirtmiştir.
Özellikle internetten hakaret veya saldırı gibi durumlarda kişilerin kendi adlarına istemeden/rızası olmadan bir hesap açılması veya site açılması durumunda, olumsuz şeyler olmasa bile şikayet etme hakkına sahiptir. İnternette takma isimli bir kişinin, kullandığı bu isme dair yapılan olumsuz hareketleri şikayet edebilmesi için, o kişiyle söz konusu takma isim arasındaki bağlantı ispat edilmelidir. Ayrıca nickname diye adlandırılan isimlerin çok dikkatli olarak alınması gerektiğini belirten AKAYDIN bilişim dünyasındaki yaptırımları 1) Hukuki Yaptırımlar 2) Toplumsal Yaptırımlar 3) Dini Yaptırımlar olarak üç çeşit olarak ayrıldığını söyledi.
Şirketlerin, 5651 Yasası’na göre IP adresi alması ve bundan sorumlu oldukları loğların kayıt altına aınmasında şirketlerin sorumluluğu olduğunu da ekleyen AKAYDIN TC kimlik numarası için de Türkiye’de kişisel veri olmaktan neredeyse çıktığını ifade etti.
Seminer sonunda Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürümüz Prof. Dr. Gül GUNVER TURAN, Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Murat ESIN ve Uzaktan Eğitim Merkezi Müdürümüz Prof. Dr. Gonca TELLİ YAMAMOTO konuklarımıza öğrencilerimizle birlikte plaketlerini sundular.
Haberi hazırlayan; Tuğçe ERDOĞAN, Furkan ÖZEN , Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bölümü
Hoşgeldiniz konuşmasını yapan Prof. Dr. Gonca TELLİ YAMAMOTO seminerlerin organizasyonunun tamamen öğrencilerimiz tarafından gerçekleştirildiğini ve bu tür organizasyonların öğrencileri iş hayatına daha iyi şekilde hazırladığını belirtti.
İlk konuşmacımız Turkcell AŞ’den Sayın Alper ERYILMAZ’dı. Konusu internette sansürdü.
Güvenli internet hizmeti nedir? ile sunumuna başlayan ERYILMAZ, servis sağlayıcılarının, kullanıcıları çeşitli sınırlamalarla internete çıkarmasıdır. Kullanıcının istediği zaman istediği profile geçiş yapabileceği açıklanan ‘Güvenli İnternet’ uygulaması için dört profil belirlendiğini ifade etti. Bunlar:
1) Çocuk Profili: Yalnızca, çocuklarla ilgili belirlenmiş sitelere giriş yapabilmeye olanak veren profildir.
2) Aile Profili: Kara listeye alınmış siteler haricindeki sitelere girişe olanak sağlayan profildir. Bu liste, hazırlandığı kurum tarafından gizli tutulmaktadır.
3) Yurtiçi Profili: Türkiye’de sunucusu olmayan sitelere girişi olanaksız kılan profildir.
4) Standart Profil: ‘Güvenli İnternet’ten önceki duruma devam etmeyi sağlayan profildir.
Güvenli internet hizmeti zorunlu mudur? sorusuna ilişkin olarak ise hizmetin ilk açıklandığı zaman dört profilden birini seçmenin zorunlu olduğu açıklandığını, bundan dolayı paketin zorunlu olduğu konusuna gelen tepkiler sonucunda dört profillik bu paketten vazgeçildiğini ve yeni bir paket hazırlandığını belirtti. Bu pakette ‘Çocuk Profili’ ve ‘Aile Profil’i bulunuyor. Ancak, sistemin tam olarak ne zaman hizmete gireceğinin belli olmadığını ifade etti.
Sansürleme Çeşitleri içinse:
1) DNS Tabanlı Sansür: Çoğu kişi tarafından aşılabilen yasak türüdür. İki çeşittir.
1a) Bir şikayet durumunda mahkeme kararıyla ilgili siteye/sitelere girişin yasaklanması.
2a) BTK tarafından ilgili siteye/sitelere girişin yasaklanması.
2) IP Tabanlı Sansür: Yasak IP’ye gelen isteklerin ‘çöp’ diye tabir edilen boş bir linke veya IP’ye yönlendirilmesidir.
3) Port Tabanlı Sansür: Hemen hiçbir şekilde aşılma yolu olmayan yasaklama çeşididir.
- Dünya’da Uygulanan Sansürleme Çeşitleri:
Dünya üzerinde dört çeşit sansür uygulanmaktadır.
1) Politik
2) Güvenlik
3) İnternet Araçları
4) Sosyal → Türkiye bu grupta yer almaktadır.
Türkiye’de üç türlü sansür uygulanmaktadır.
1) BTK → Zararlı içeriklere karşı
2) Mahkeme kararları
3) Şikayetler üzerine
- Nasıl Uygulanmalıdır?
1) TİB, süreci daha şeffaf iletmelidir.
2) Kişisel eğitimler verilir.
3) TİB ve ISP’ler dışında oluşturulacak ekipler, filtreleme, beyaz ve kara listeleri kontrol edebilir.
S: Sansürlemeye karşı girişilen yasadışı çalışmalara karşı ne tür önlemler alınabilir?
C: Bu tip çalışmalara karşı yapılabilecek tek çalışma, toplumu bilinçlendirmektir.
İkinci konuşmacımız İstanbul Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları Dairesinden Komiser Alperen ÖZKAN İnternette Dolandırıcılık konusunda değerli bilgilerini sundu.
Sunumunda bilişimle ilgili suçların, ilk kez 2005 yılında, ‘Bilişim Alanında Suçlar’ adı altında Anayasa’ya girdiğini söyledi. Bilinçli olmayan İlkokul veya ortaokul öğrencilerinin bilgisayar konusunda oldukça bilgi sahibi olması, yetkililerin işini zorlaştırdığını belirten ÖZKAN ‘Hacker’lar’ın, ‘proxy’ kullanarak giriş yaptıkları ülkeleri farklı gösterip, yakalanmalarını zorlaştırdığını ifade etti
Bilgisayarlara çeşitli yollardan virüsler bulaştırılarak banka kart şifresi vb. çalınabilmekte olduğunu belirten ÖZKAN bu seminerde özellikle interaktif dolandırıcılıkta simsiz işlem olarak adlandırılan dolandırıcılık türünden bilgi vererek sunumunu sürdürdü. ÖZKAN simsiz işlemin internet üzerinden müşteri interaktif bankacılık şifresini çalarak yapılan işlem olduğunu, önce bilgisayara sonra da cep telefonuna virüs bulaşmasıyla gerçekleşen bu yöntemde; müşterinin cep telefonuna direkt olarak bir virüs gönderildiğini ardından müşterinin, bankaya gönderdiği bilgileri (şifre vb.) ‘hacker’ın eline geçtiğini söyledi.
Bu tür dolandırıcılıkta müşteri banka sitesine girdiğinde sayfada bir ‘pop-up’ penceresi açılır. Ancak normal banka pop up penceresi yerine aynı benzeri bir sahte siteye yönlendirmektedir. Müşteri bu pencereye tıklayıp istenilen bilgileri girerse bu bilgiler ‘hacker’a ulaşır. ‘Hacker’, bu bilgilerden yola çıkarak müşterinin hesap bilgilerine ulaşır. Yüksek bir meblağ ile karşılaşması durumun-da para çekme işlemi yapabilir. Müşteri, çoğunlukla, dolandırıldığını çok sonra fark eder.
- Uyarılar:
- Özlük ve kredi kartı bilgileri, telefon ve internet ortamında 3.kişilerle paylaşıl-mamalıdır.
- Web tarayıcısının adres çubuğuna banka ismi elle girilmelidir.
- Şifre tahmin etmesi kolay olmayacak şekilde sık sık değiştirilmelidir.
- ATM makinesi kullanılırken kimseden yardım istenmemelidir.
- Lisanslı antivirüs programı kullanılmalıdır.
Üçüncü ve son konuşmacımız Okan Üniversitesi’nden Öğr. Gör. Av. Ceyda CİMİLLİ AKAYDIN’dı.
AKAYDIN sunumunda dolandırıcılığın, tarihteki en eski suçlardan biri olduğunu bilişim sistemlerinin kullanılması, dolandırıcılığın çok daha kolay şekilde yapılmasını sağladığını belirtmiştir.
Özellikle internetten hakaret veya saldırı gibi durumlarda kişilerin kendi adlarına istemeden/rızası olmadan bir hesap açılması veya site açılması durumunda, olumsuz şeyler olmasa bile şikayet etme hakkına sahiptir. İnternette takma isimli bir kişinin, kullandığı bu isme dair yapılan olumsuz hareketleri şikayet edebilmesi için, o kişiyle söz konusu takma isim arasındaki bağlantı ispat edilmelidir. Ayrıca nickname diye adlandırılan isimlerin çok dikkatli olarak alınması gerektiğini belirten AKAYDIN bilişim dünyasındaki yaptırımları 1) Hukuki Yaptırımlar 2) Toplumsal Yaptırımlar 3) Dini Yaptırımlar olarak üç çeşit olarak ayrıldığını söyledi.
Şirketlerin, 5651 Yasası’na göre IP adresi alması ve bundan sorumlu oldukları loğların kayıt altına aınmasında şirketlerin sorumluluğu olduğunu da ekleyen AKAYDIN TC kimlik numarası için de Türkiye’de kişisel veri olmaktan neredeyse çıktığını ifade etti.
Seminer sonunda Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürümüz Prof. Dr. Gül GUNVER TURAN, Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Murat ESIN ve Uzaktan Eğitim Merkezi Müdürümüz Prof. Dr. Gonca TELLİ YAMAMOTO konuklarımıza öğrencilerimizle birlikte plaketlerini sundular.
Haberi hazırlayan; Tuğçe ERDOĞAN, Furkan ÖZEN , Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bölümü
UK-TURKEY HE KNOWLEDGE PARTNERSHIP PROGRAMINDA PROJE TEKLİFİMİZ KABUL EDİLDİ
‘A Multiplatform M-Learning System for More Qualified Courses in the ICT Era [MMSQC]’ başlıklı proje önerimiz British Council tarafından gerçekleştirilen UK-Turkey HE Knowledge Partnership Programında toplam başvuru yapan 41 proje arasından, kabul edilen 23 proje arasına girerek hibeye uygun görülmüştür. Proje ortakları Okan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gonca Telli Yamamoto, University of Wolverhampton’dan Prof. John Traxler ve Anadolu Üniversitesi’nden Yrd. Doç.Dr. Nilgün Özdamar Keskin ve endüstriden de E-Nocta’dır. Projede Bilgi, İletişim ve Teknoloji (BIT) Çağında daha Nitelikli Dersler için Çokplatformlu Bir Öğrenme Sistemi oluşturulması amaçlanmaktadır.
13000 ziyaretçiyi aştık
Merhabalar Mob-marketing başlıklı blogumla ilgilenip okuyan 13.000 kişiye çok teşekkür ediyorum. 3 yıl içinde bu kadar okuyucunun blogumu takip etmesi mobil pazarlama ve pazarlama konularında gerçekten büyük bir ihtiyacın olduğunun kanıtı ayrıca izleyici olarak katılan arkadaşlarıma da teşekkürlerimi bir borç bilirim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)