Teknolojinin artıları ve eksileriyle yoğrulan bir yıl oldu 2013. Çok mücadeleci de aynı zamanda.
'Gezi Olayları' sessiz duran çoğunluğun sesini yükseltebileceğini gösterdi. Bu olaylar bana Makyavel'in Prens'ini hatırlattı. Bu kitapta bir devleti ele geçirmenin, yönetmenin ve korumanın yolları anlatılır. Zayıflık ve problemlerin çözülme usulleri hakkında bilgi verilir. Elbette teknolojinin bununla pek yakın bağlantısı olmasa da devlet yönetiminde bazı noktalarda zayıf kalmamak gerektiğinin uyarısı yapılır.
Teknoloji bize tüketim unsuru olarak gelse de aslında çok ciddi bir iletişim unsuru olarak da gelmiştir. Fikirler ve görüşler teknolojinin yardımıyla daha etkin bir şekilde çevremizde uçuşurlar. Bizler de algılarımız bağlamında bunları seçerek bir görüş oluşturur o görüş çerçevesinde hareket ederiz. Hatta iddialarımız konuşmalarımızı hep bu algılarımız yönlendirir.
Örneğin yaşamımıza ana akım medya kavramı teknolojinin yanlı ve yönlü kullanılmasıyla birlikte internet mecrası sayesinde girmiştir. Medyanın yanlı, yönlü, eleştiriye açık olmayan bir şekilde çalışması da sosyal medya kavramının yoğun işleyişine sebep olmuştur. Üstelik sosyal medya daha hızlı ve açık iletişim sunabiliyorken ana akım eleştirilerden uzakta kalmıştır.
Hırsızlık, yalan, dolan ve haksızlıkların mutlaka açığa çıktığı (eskiden daha uzun sürelerde ortaya çıkardı şimdi çok hızlı çıkıyor) ortada. İnsanlar değerlerini yeniden bulmalı ve kazanmalılar. Çünkü aramızdaki ve içimizdeki birçok güzel değerin bir kısmı küresel değerlere kurban giderken bir kısmı da çıkarlara kurban ediliyor düşüncesindeyim. Doğruluk, dürüstlük ve eşitlik temelinde bir yaklaşımın geliştirilmesi gerektiği açıktır. 2013 sanki bir dönüşüm yılı oldu.
Ben de Zeynep Oral'ın Yeni yıl dileklerini paylaşıyor herkese, tüm sevdikleriyle beraber daha güzel, daha mutlu, sağlıklı, iyi, şefkatli, sevgi dolu ve her tür şiddetten arınmış bir yeni yıl diliyorum.
Hırsızların, sahtekârların, ikiyüzlülerin, katillerin, işkencecilerin, utanması olmayanların yakamızdan düştüğü; İnsan onurunu, insan emeğini, insan yaşamını, kentlerin yaşamını, doğanın yaşamını yok sayanların aramızda dolaşamayacakları; Gülmenin, gülümsemenin, kucaklaşmanın, öpüşmenin, sevişmenin, direnmenin, düşündüğünü söylemenin, yazmanın, her yaşta “genç olmanın” yasaklanmayacağı günler diliyorum.
2014 yılı umutla dolu olsun, hepinize sevgi ve saygılarımla,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder