27 Eylül 2018 Perşembe

Geleceğin Meslekleri

GELECEĞİN MESLEKLERİ Prof.Dr. Gonca Telli Maltepe Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı İşveren Dergisi, C.56, S.4. Temmuz/Ağustos 2018, s.15-16. Bilgi toplumunda yer alabilmek ve liderlerinden biri haline dönüşebilmek bilgi teknolojisi ve diğer teknolojileri insanların kolay kullanımına açacak ve fayda yaratacak hale gelebilmek için, gelişim ve değişimlere uyum sağlamak gerekmektedir. Sanayi Devrimi kas gücü gerektiren işlerin makineler ve otomasyon tarafından daha hızlı ve etkin yapılabilmesini sağlamıştır. Kas gücü ya da kol gücü gerektiren işlerin bir kısmı dönüşerek fabrikasyon üretimle kitlelere hızlı bir şekilde ürün sunabilecek farklı uygulama yapılarına dönüşmüştür. Günümüzde, içinde bulunduğumuz durum, aslında bu tarz sanayi devrimi uygulamalarını sürdürmek üzere kurulu sistemler içerisinde yer almaktır. Her ne kadar Sanayi 4.0 gibi bazı gelişmeler olsa da henüz Sanayi Devriminin getirdiği toplumsal ve kurumsal yapılar da sürmektedir. Alvin Toffler 1980’de yazdığı fütüristik kitabı olan “Üçüncü Dalga”’da on bin yıllık insanlık tarihinin bin yılda tarım çağını tamamladığını ve bu dönemde “birinci dalga” uygarlığını yaşadığını, 1980’den önceki 300 yıl içerisinde sanayi devrimini tamamlayarak “ikinci dalga” uygarlığını yaşadığını söylemiş ve 1980 sonrası dönemde toplumun bilgi toplumu olacağı yani “üçüncü dalga” uygarlığına geçeceğini öngörmüştür. Bu öngörüler, iletişim ve teknolojideki değişim ve de bilhassa dijitalleşme sebebiyle zaman içerisinde Sanayi; 2.0, 3.0 gibi aşamalardan Sanayi 4.0’a doğru hızlı bir geçiş eğilimine girmiştir. Dünyada otomasyonun gelişmesi, bulut bilişim, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve Sanayi 4.0 gibi kavramların iş dünyasına girmesi ile birlikte sanayide yapay zekanın ve robotların kullanımı, veri madenciliği, müşteri ilişkileri yönetimi gibi konular giderek önem kazanmaya başlamıştır. Buna bağlı olarak iş dünyası da mevcut yapısını, süreç ve işlemlerini tekrar gözden geçirmek ve ekosistemini oluşacak yeniliklere uygun hale getirecek çalışmaları yapmak zorundadır. Bu çerçevede bazı yeni meslek dalları popüler hale gelmekte bazıları ise tarihin tozlu raflarına kalkmaktadır. Bu yüzden iş dünyası ekosistemi bu mesleklerin değerlendirmesini yaparak kendisini bu değişimlere hazırlamalıdır. Hazırlamadığı taktirde ise zaten zorunda kalarak uygulamaya geçmek durumundadır. Dijitalleşme iş dünyasında bilhassa aşağıdaki unsurları etkileyecektir. Bunlar; • İş görme biçimleri ve yapıları (örneğin, ofis dışından çalışabilme veya proje tipli/bazlı çalışma vb), • İş uygulamaları, • İş süreçleri, • Rekabet düzeyi (Küresel ölçeğe hemen girebilme fırsatı) • Kullanılan karar mekanizmaları, • İletişim, • Proje yönetim biçimleri, • Ortaklaşa çalışma/ödeme vb sistemler, • Güvenlik (kişisel ve kurumsal bilgilerin korunması), • Riskler, • İş-ev hayatı geçişleri ve davranışları gibi konulardır. Bunların bazıları klasik tipteki çözüm ve etkileşimlerin dijital dünyaya taşınması ve dönüşümü şeklinde yaşama geçerken, bilinmedik bazı iş ve meslekler ise; ihtiyaçların değişiminden kaynaklanan taleplerle ya da iş dünyasının ve girişimcilerin fırsatları görmesi ile ortaya çıkacaktır. Yeni ve hiç bilinmeyen türdeki meslekler başlangıçta sanat, algı, ve yaratıcılığın boyut değiştirmesiyle iş dünyasında bu tarz unsurlar içeren sektörler için yepyeni alanların ve işlerin doğmasına yol açacaktır. Bazı işler ise örneğin geçmişte tarım döneminde ve esnaflık sisteminde olan “nalbantlık”, “semercilik”, sanayi döneminde bilgisayar ve faks gibi araçların gelmesinden sonra “daktilograflık”, “teleks operatörlüğü” gibi meslekler nasıl yok olmaya yüz tutmuşsa o şekilde yok olmaya yüz tutacaklardır. Yine sinemacılık sanayi devrimiyle gelen kitlesel üretimin yaratıcı meslekleri arasında iken son on yılda “Youtuber”’lık, “sosyal medya fenomenliği”, “mobil aplikasyon geliştiriciliği” gibi reklam yıldızlığı veya sanatçılığı birey boyutuna indirgeyen, satış ve pazarlamayı ya da öğrenme gibi pek çok ögeyi karıştırıp dijital dünyanın dinamizminden faydalandıran meslekler de oluşmuş hatta kendi kurallarını dahi çıkarmışlardır. Bunların dışında da potansiyel pek çok yeni meslek dijital ortamlardaki fırsatların görülmesiyle ortaya çıkacaktır. Bazı işler ise disiplinler arası ögeleri bir araya getireceği için farklı nitelikte yetenek ve disiplinde yetişmiş ve bu bilgileri bağdaştırabilen nitelikteki bireylere ihtiyaç duyacak meslekler olacaktır. Öte yandan dijitalleşmenin yaygınlaşması dijital becerilere olan gereksinimi arttırmış ve bilişim becerilerini de içeren yeni mesleklerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Hatta Yönetim Bilişim Sistemleri konulu işlerin temeli buna dayanmaktadır. Bu iş hem işletmeci hem bilgisayar mühendisi, yazılımcı gibi vasıfları üzerinde barındıran elemanları değerlendirmeye alacak bir yapıya bürünmüştür. Burada yapının bir sonraki basamağı olarak değerlendirilebilecek kapsayıcı (immersive) teknolojilerin yaygınlaşması ve fiziksel dünya ile dijital ya da simüle edilmiş dünya arasındaki çizginin bulanıklaşmasıyla “artırılmış/sanal gerçeklik operatörlüğü”, “artırılmış/sanal gerçekliği gerçek dünyaya ekleme uzmanlığı” gibi şimdiye kadar uygulamada olmayan iş ve yeni uzmanlıklara gereksinimler de artacaktır. Eğitim sektörü gibi eskiden bilginin muhafazası ve aktarımına dayalı olan sektörlerde ise bilgi kavramının çok gelişmesi ve fazlalaşmasına dayalı değişimlerin yaşama geçmeye başladığı çok açıktır. Karşımıza çıkan e-öğrenme sistemleri gibi yapılar klasik öğrenmeden çok daha farklı hızlı ve gelişmelere göre ilerleme kaydedebilecek şekilde öğrenme sistemleri ve bilgi edinme sistemlerini değiştireceği için “bireye özel öğrenme”nin yolları da açılacak ve kolaylaşacaktır. Herkesin detaylı verileri alınıp analiz edilebileceği için kitlesel uyarlama çok daha kolay ve etkin hale gelebilecektir. Bu yüzden veri analistliği, veri çözümleyici program tasarımcılığı gibi mesleklerle daha yoğun biçimde karşılaşılabilecektir. Bu arada ulaştırma teknolojilerindeki gelişmeler teslimat ve sunum kolaylıkları gibi avantajlar sunmaktadır. Bu da alışveriş sektöründeki dinamizmi tetiklemektedir. Aslında dijital teknolojinin getirdiği dinamizmin mesleklere aşağıdaki şekilde yansıması beklenmektedir; • Basitleştirme • Bütünleştirme (Entegrasyon) • Hızlandırma • Esnekleştirme • Tutarlılaştırma • Oyunlaştırma • Değer yaratma Son olarak geleceğin meslekleri dijital teknolojilerle oluşan ekosistemde beyin ve bilgi gücünü doğru kullanarak gerekli analizleri, dijital yetkinlik ve yeterlilikteki artışları sağlayabilecek ve mevcut sistem içinde en optimum ya da en iyi çözümlemeleri ve değerlendirmeleri hızlı ve doğru kullanabilecek mesleklerden oluşacaktır. Böylece bugüne kadar bilmediğimiz ama dijitalleşmeyle birlikte ihtiyaç veya istek haline dönüşen yeni mesleklerin kısa zaman içerisinde doğacağı açıktır. İş Dünyasının gelecekte buna uyum sağlamada zorlanmaması için kendi yapılarını etkileyecek mesleklerin neler olacağına dair kestirimlerde bulunması, bu alanları tartışması ve geliştirmesi, buna yönelik üniversitelerle ve uzmanlarla çözümlemelere ve yeni sistemler geliştirerek yapılarında değişikliklere gitmesi ve yeni meslek gruplarına yer ve alan açması gerekmektedir.