30 Aralık 2010 Perşembe

2015'de Mobil reklam pazarı 13.5 milyar euroyu bulacak

Pazar araştırma firması Berg Insight'ın raporuna göre, küresel mobil pazarlama ve reklam pazarı, 2015'e kadar yılda ortalama yüzde 41 büyüyeceği bekleniyor.http://www.ntvmsnbc.com/id/25161629/ de yayınlanan haberde 2009'da 1.7 milyar euro olan pazar büyüklüğünün 2015'te 13.5 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Küresel reklam ve medya dünyasının artık entegre bir parçası olan mobil platformlar, pastadaki payını hızla artırıyor. Rapora göre 2015 geldiğinde mobil reklam ve pazarlamanın toplam dijital reklam içindeki payı yüzde 15.7'ye yükselmesi bekleniyor.
Tüm reklam pazarı içinde de mobil platformların payı 2015'te yüzde 3.4 olacak.
Berg Insight'ın telekomünikasyon analistlerinden Rickard Andersson, mobil cihazların son derece 'kişisel' cihazlar olduğunu hatırlatarak, buna uygun mobil reklam modellerini geliştirilmeye başlandığını, bu tür 'kişiselleştirilmiş' reklamların firmalara geri dönüşünün de yüksek olduğunu ifade etti

2011'de 7 Trilyondan fazla SMS Mesajı Atılacak

Bildiğiniz üzere SMS mobil pazarlamada günümüzde kullanılan en uygun araç olarak değerlendiriliyor. ABI Research'ın yapmış olduğu bir araştırmada http://www.abiresearch.com/press/3584-More+than+Seven+Trillion+SMS+Messages+Will+Be+Sent+in+2011 hem genç hem de yaşlı kullanıcıların SMS'i kullandıklarını ve bunun da pazarlama açısından önemli bir fırsat olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü artık SMS mesajlarına kabul görmüş bir reklam aracı olarak da bakılabiliyor.

Mobil Mesajlaşma dört çeşidiyle göze çarpıyor; Bunlar SMS, MMS, mobil e-posta ve anlık mesajlaşma. Şu an önplanda olan SMS ile mesajlaşma teknolojik gelişmelerle uzun vadede yerini mobil e-posta ve anlık mesajlaşmaya bırakabilir. Çünkü e-postanın mobil gereçler üzerinden alınması alışıldık e-posta mesajlarına hemen ulaşılması anlamına da geliyor.

28 Aralık 2010 Salı

İlk 10 Mobil Aplikasyon

Mobile Marketere göre ilk 10'da olanlar http://www.mobilemarketer.com/cms/news/software-technology/8607.html
  1. Chase Mobile -Parasal işlemler
  2. Angry Birds-Oyun
  3. New York Times- haber
  4. Facebook-Sosyal şebeke
  5. Weather Channel-hava durumu
  6. Groupon-Kupon
  7. Localeats-Yemek
  8. Yelp-LBS ve sosyal medya
  9. Kayak-gezi
  10. ESPN Radio -spor

Yeni küresel ekonomide insanların asıl ihtiyaçları parasının kontrolü, oyun eğlence, haber ve hava durumu, sosyal şebeke, yemek, indirim kuponları edinmek, gezi ve spor olarak sıralanıyor. Pazarlamacılara bunu gözönüne almak ve ona göre teklifler sunmak düşüyor. Mobil pazarlama aracına iyice dönüşen cihazların ağırlıklı olarak bu tip istekleri doyuracak yazılımları gelecekte daha farklı arayışlara da yol açacaktır.

22 Aralık 2010 Çarşamba

Bu hafta çok acıydı

Sevgili Eşimi, Dostumu, Arkadaşımı

TATSUYA YAMAMOTO'yu 18.12.2010'da kaybettim.

13 Aralık 2010 Pazartesi

Wikileaks, Siber Terör ve Mobil Terör

WikiLeaks, 250’den fazla Amerika Birleşik Devletleri (ABD) konsolosluğu ve büyükelçiliğinden 1966-2010 arasında geçilen 251 bin 287 belgeden 294’ünü, 28 Kasım 2010’da Türkiye
saatiyle 22.30’da İnternet üzerinden yayınladı.
Dokümanların açıklanması “dünya diplomasisinde deprem” yaratırken olayın bir “güvenlik zafiyeti”, “sanal istihbarat” olup olmadığı, siteye erişimin engellenip engellenemeyeceğinin yanı
sıra bilgi toplama ve bilgi sızdırma da tartışılır hale geldi (http://www.bilisimdergisi.org/index.php?sayi=son&tip=pdf )

Sosyal medyanın çok önemli hale geldiği dönemimizde konunun
haber alma özgürlüğü mü bilgi edinme hakkını koruma mı yoksa bilginin denetimi üzerine bir savaş mı olduğunun tartışmaları yapılıyor. Hatta siber terörü tartışır hale geldik.

Saldırı gerektirmeden yapılan saldırılara veya mevcut saldırının yok olması ile günlük yaşantıda var olan garantinin geri gelmesinden sonra yapılan saldırılara terör denir. (http://1teblig7.blogcu.com/insan-haklari-teror-cagri_28139801.html 1/9/2009). Ayrıca, meydana geldiği zaman sadece onu yaşayan kurbanları değil izleyici pozisyonundaki insanları da etkileyen bir süreçtir (http://www.elyadal.org/arge/birinsan.htm 1/9/2009). Terörün belki de en önemli amacı bir güvensizlik ve belirsizlik ortamı yaratmaya çalışmasıdır. Güvensizlik, terörle karşılaşan veya seyircisi durumundaki insanlarda geleceğe yönelik kaygıları artırırken, belirsizlik ise buna ek olarak bir kontrolsüzlük duygusu verir (http://www.elyadal.org/arge/birinsan.htm 1/9/2009).
Mobil terör yapılan terör saldırılarında mobil araçların etken veya edilgen şekilde kullanılması olarak adlandırabilir. Mobil gereçlerin kendi çoklu fonksiyon özelliklerinden bazılarının uzaktan kumanda vb fonksiyonlarının kullanılması şeklinde gerçekleşebilen bir saldırı yapısıdır (http://www.janchipchase.com/ 1/9/2009). Burada hedef insanlara ve topluma zarar vermek, acı çektirmek, mevcut güven duygusunu zedelemektir. Mevcut mobil telefonların teknik özellikleri geliştikçe kötü niyetli kişi veya kurumlar tarafından teknolojik özelliklerin olumsuz şekillerde kullanılması mevzubahistir.

Mobil Teknolojiler ve Sosyal Etkileri

TBD nin yayınladığı Bişim Dergisi'nde http://www.bilisimdergisi.org/index.php?sayi=son&tip=pdf Mobil Teknolojiler ve Sosyal Etkileri başlıklı bir pane haberi yayınlandı. Olduğu gibi paylaşıyorum.
"Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), 2 Kasım 2010’da Genel Merkezi Toplantı Salonu’nda “Mobil Teknolojiler ve Sosyal Etkileri” başlıklı bir panel düzenledi. Yöneticiliğini EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Akgün Yalçın’ın yaptığı panele, Turkcell’den Ahmet Devrim Topal ve EMO Ankara Şubesi’nden Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Pektaş katıldı.
“Yeni teknolojiler hayatımıza neler getiriyor” konulu bir sunum yapan Topal, dijitalleşme, mobil
iletişim, mobil genişbant, mobil data ve transferinde gelinen son noktaya değindi. Yaşadığımız
çağda tüm iletişim ağlarının dijital ortamda gerçekleştirildiğine işaret eden Topal, teknoloji
alanında en önemli ve hızlı gelişimin cep telefonlarında yaşandığını, küçük bilgisayarlara dönüşen
cep telefonlarıyla her şeyin yapılabildiğini söyledi. Data transferinde en önemli kalemin video
transferi olduğunu belirten Topal, akıllı telefonlar ile video transferinin önümüzdeki yıllarda 50-60 katına çıkacağını, 2018 yılına kadar data trafiğinin 66 kat artacağını, bu trafiğin yüzde 66’sını video paylaşımının oluşturacağını anlattı. 3G teknolojisine Türkiye’de geç ama çok ileri bir teknoloji ile geçildiğine dikkat çeken Topal, 4G (LTE) teknolojisinin yakın zamanda kullanıma gireceğini, 2015 yılında 4G kullanımının 450 bin kişiye ulaşacağını bildirdi.

Topal’ın ardından söz alan Pektaş, bugün dünyada “kimin için teknoloji?” sorusuna, sermaye
piyasaları ve iktidar erkine sahip olanların kendileri ile aynı yanıtı vermediğinin altını çizerek bir
bütün olarak teknolojik gelişmelerin insanlığın ve bilimin hizmetinde kullanılması gerektiğini
vurguladı.

Kapitalizmin daha fazla kâr hırsıyla teknolojiyi sürekli olarak geliştirdiği, aslında ihtiyaçların çok
çok üstünde olan teknolojik cihazları hayatın vazgeçilmezleri gibi sunduğu ve daha fazla tüketimi
teşvik ettiğini anlatan Pektaş, “Teknolojinin bizi esir almasına izin vermeyelim” dedi. Teknolojinin insanların özel hayatlarını ihlal ettiğini vurgulayan Pektaş, “Teknoloji erkine sahip olanlar iyi niyetli ve adil değil. Bir yandan hayatı kolaylaştırıyor gibi görünüyor ama insanların yaşamlarını teslim alıyor, insanların zamanlarını boş yere harcamalarına neden oluyorlar” diye konuştu.
Teknolojinin, kâr için değil, sadece ve sadece insanların daha iyi koşullarda yaşaması ve yaşanabilir bir çevrenin sürdürülebilirliği için kullanılması gerektiğini söyleyen Pektaş, “Kim için teknoloji?” sorusu kadar “Ne için teknoloji?” sorusunun da önem kazandığını belirtti."

11 Aralık 2010 Cumartesi

Mobilbulten seminerler düzenliyor

Bu seminerlerde Katilabileceğiniz 4 ayrı seminer bulunuyor. Bunlar
Görsel Iletişim Tasarimi Semineri
Sosyal Medya Uzmanligi Semineri (Facebook ve Twitter sayfalarinin yonetimi)
Birlikte E-ticaret (yeni ve etkin e-pazarlama) Semineri
Web Sitesi Testleri Semineri (kullanılabilirlik ve erisilebilirlik testleri)

Ayrıca Mobil cihazlar icin optimize edilmis yeni web siteleri tasarımlayacaklarını Web sitelerini cep telefonlarına (iphone vb) uyumlu sekilde yenileyebileceklerini söylüyorlar. Web den Wap a gecis...

Panoramik cekim ve 3 boyutlu fotograflama teknigi Yeni Fabrika,magaza,ofis,konut projeleri,tarihi ve turistik bir yeri web sitesinde sergilenebilir hale getirdilerini belirtiyorlar.

Mobilbulten, cozum saglayici olusu, genis tecrubeye sahip ekibi, sektorler arasi deneyimi, cozum cesitliligi, esnek is modelleri, proje birikimi ve hizmet surekliligi ile web cozumleri sunmaya çalışıyor.

İletişim için;
Telefon: 0216 3709349 Faks: 0216 3837221 mhtml:%7B11A281C1-8E9B-45CC-B395-A7334DD25027%7Dmid://00001326/!x-usc:mailto:info@mobilbulten.com www.mobilbulten.com

10 Aralık 2010 Cuma

Avea Mobil Uygulamalar Yarışması

Avea Mobil Platformda uygulama geliştirmek, yaratıcı fikirlerini hayata geçirmek isteyen; öğrenciler, firmalar, girişimci adayları, yani herkes katılabileceği bir yarışma çağrısı açtı

Avea, mobil uygulama geliştirme alanında yarışmaya katılmak isteyen herkes http://www.aveainovasyoncagrisi.com/ adresinden yarışma koşullarını öğrenebilir.

8 Aralık 2010 Çarşamba

2011' girerken

Bir baktım ki 2011e az kaldı çok yoğun bir yılbaşı promosyon mevsimi geliyor. Parası olanlara mobil cihaz olarak macbookpro, ya da ipad alınabilir. Artık telefonlar kampanyalı olduğu için iphone saymıyorum ama kalp sağlığı ile ilgili şikayeti olan yakınlara belki clue medikal gibi bir cihaz olabilir. Bu arada sanmayın ki Apple reklamı yapıyorum. Sony'nin de diğer markaların da çok güzel ve şık taşınabilir bilgisayarları var.

Yön bulmada sorunu olanlara hediye olarak tomtom ya da garmin gps verilebilir.

Okumayı sevenlere amazon kindle benzeri okuma pedleri verilebilir.

Müthiş fonksiyonlu android telefonlar denenebilir.

Kısacası parası olana mobille ilgili çok seçenek var.

Mobil Sağlık Cihazları

Dünyada sağlıklı yaşam bireyler ve devletler geliştikçe daha fazla dikkat edilir oldu. Buna göre de teknoloji ilerliyor, artık kişi nerede olursa olsun EKG'si 2dakikada çekilerek mobil bir bağlantıyla telefon sunucu veya bilgisayara gönderilebilir cihazlar çıkmış, bunlardan biri Clue MEdical cihazı, DT Mobil Teknoloji Ürünleri san ve Tic Ltd İstanbul Bilişim Kongresinde stand açmışlardı. Kolye gibi bir cihaz va onu 2 dakika göğsünüzün üstünde tutuyorsunuz bu cihaz kalbin düzgün çalışıp çalışmadığını ölçüyor, yani kalp hastalığına eğilimi olanlar tansiyonu olanlar panik atak yaşayanlar için biçilmez kaftan.

Cihaz ortalama kalp atışını, istem dışı sinir faaliyetlerini ve stres düzeyini kaydedebiliyor, iki tü üretilmiş biri doktor biri kullanıcı versiyonu. Bakalım daha ne tür mobil gelişmeler göreceğiz.

6 Aralık 2010 Pazartesi

E-Öğrenme: Bilgi, Tasarım, Teknoloji Çalıştayı



Arkadaşlar E-Öğrenme: Bilgi, Tasarım, Teknoloji konulu Seminer ve Çalıştay düzenliyoruz. 20 Aralık 2010'da gerçekleşecek olan programımıza dünyaca ünlü e-öğrenme gurusu Badrül Khan ana konuşmacı olarak geliyor. Ayrıca Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yavuz Akpınar E-öğrenmede Etkin Tasarım ve Arayüz Tasarımları konusunda bilgilerini bizlerle paylaşacak.


Yer: Point Otel, Barbaros


Katılım Ücretli olacaktır:
Öğrenci (Dr öğrencisi dahil): 50TL

Öğretim Elemanları: 100TL ve diğer katılımcılar : 300TL


Katılım başvuruları ve ödeme detayları: 0212 356 13 00 (Aynur Tezel)

1 milyon dolar değil 1 Milyar dolar

Gerçekten de sosyal şebekeler giderek önemini arttırıyor giren kişilerin mali anlamda kaygılarının olmaması bu siteleri tanıtımda daha etkin kılıyor. Bu arada New York Times'da güzel bir makale yayınlanmış sizlerle paylaşmak istedim. http://dealbook.nytimes.com/2010/12/03/a-silicon-bubble-shows-signs-of-reinflating/ Makalede facebook'daki farmville oyunun $5 milyar dolardan daha fazla bir değeri olduğunu makaleden öğrendim. Şirketler artık sosyal alışveriş temasına doğru yöneldiler. Bu konuda yatırım yapanların gelecek 12-18 ay içinde gerçek mücadele ile karşılaşacaklarını ifade eden makaleyi okumanızı tavsiye ediyorum.

22 Kasım 2010 Pazartesi

Mobil Pazarlama Tanımları

Mobil pazarlama mobil (kablosuz) araçların pazarlama aracı olarak kullanılmasıyla müşteriye ulaşmanın en kolay ve direkt olduğu pazarlama yöntemidir. Aslında hareket halinde olan veya yer değiştirebilen mecralar üzerinden yürütülebilen pazarlama faaliyetleri olarak da değerlendirilebilir. Yeni bir kavram olması dolayısıyla mevcut geleneksel pazarlama süreçlerinin/faaliyetlerinin mobil cihazlar üzerinden hayata geçirilmesiyle yapılan pazarlama olarak düşünülmektedir.

Mobil pazarlama faaliyetleri gerçekleştirilirken ürün hizmetlerin tanıtılması ya da kitlelere duyurulmasında bireyin hareket halinde olması sözkonusudur. Birey hareket halindeyken mobil araçlarla alışverişe teşvik edilmektedir. Özellikle belli bir hedefi olmayan ya da doğrudan hedefini bilen müşterinin ilgisini çekerek satınalma güdüsünü harekete geçirmek için kullanılan pazarlama yöntemi olarak da değerlendirilebilir. Mobil pazarlama işletmelerin müşterilerini analiz ederek değerlendirip ona göre teklifler sunmasını, satış öncesi ve sonrası süreçlerini takip etmelerini ve tüketicilerin satın almayı istedikleri ürünlere istedikleri zaman istedikleri yerden ulaşabilmelerini sağlayabilen, yeni nesil bir pazarlama sistemidir. Bireylere doğrudan hızlı şekilde ulaşabilme imkanı sunan ileri bir pazarlama yöntemidir. Kısacası yer zaman ve mekan sınırı olmaksızın dijital ortamın tüm olanaklarını müşterinin cebine taşıyan ve hareket halindeyken bile kullanılan bir pazarlama ortamıdır. Yani müşterilerine yaşamın her noktasında birebir ulaşarak kişiye özel seçeneklerin sunulabildiği bir sistemdir. Ayrıca tüketicinin yanında taşıyabildiği reklam mesaj gibi ögeleri de içine alır.

5 Kasım 2010 Cuma

Mobil Pazarlamacılar için bazı rakamlar

· 2010 yılı itibarıyle dünya nüfusunun neredeyse yarısının bir cep telefonu sahibi
· Mobil alanda büyüme gelişmekte olan ülkeler tarafından teşvik ediliyor
· Hindistan ve Çin’de 2010 yılında 300 milyon yeni cep telefonu abonelikleri eklendi
· Bu rakam ABD’deki tüm aboneliklerden fazla
· 2010 yılında gelişmekte olan ülkelerde 3.8 milyar mobil kayıtlı kullanıcı rakamına ulaşılacak bu da küresel anlamda %73’e tekabül ediyor.
· Cep telefonları üzerinden yapılan tanıtım, reklam ve satış faaliyetleri artık “mobil pazarlama sektörü” olarak ayrı bir iş kolu yaratırken, bu sektörün Türkiye’deki büyüklüğü de 150 milyon doları aştı
· 2012 yılında ise Türkiye’deki bu pazarın 350 milyon doları bulması bekleniyor
· Önümüzdeki 10 yıl içinde 50 milyar teknolojik aygıt (cep telefonu, cep bilgisayarı, vb) hayatımızın bir parçası olacak.
· Dünyada 3 milyar orta sınıf tüketici var. Bu sayı dikkate alındığında, kişisel kullanım, sağlık, güvenlik, rahatlık ve yaşam tarzı için kişi başına yaklaşık 10 adet dijital cihazın kullanımı sözkonusu.SMS mobil mesajlaşmada lider, MMS, mobil e-posta ve anlık mesajlaşma da giderek artıyor ITU rakamlarına göre 2010 da 6.1 trilyon mesaj alışverişi gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Bu rakam 2007 rakamlarına göre 3 kat artmış durumda.

Kaynak: http://mobithinking.com/mobile-marketing-tools/latest-mobile-stats#subscribers

Mobil Pazarlama

Mobil cihaz sayılarındaki artış ve çeşitlilik tüketici iletişimi ve pazarlama anlamında şirketlere yepyeni bir pazarlama alanı sunmaktadır. Kablosuz olarak bilinen cihazlar aracılığıyla gerçekleşen mobil pazarlama gereçekten de pazarlamada büyük fırsatlar vaat eden yeni bir kavramdır. Mobil pazarlamanın henüz deneysel aşamada olduğu açıktır. Bu yeni pazarlama aracı sayesinde mobil hizmetler sunan şirketlerle birlikte pazarlama potansiyeli olan müşterilere üzerinde güçlü ve doğrudan bir iletişim sağlamada kullanılan yapı üzerine çok fazla bilimsel çalışma bulunmamaktadır. Ancak bilimsel anlamda çok büyük bir alan olduğu şimdiden çok açıktır.

Yapılan çalışmaların çoğu ise Kısa Mesaj servislerinin kullanımı üzerine zaten ilk olarak piyasada bilinen hali konuşma ve SMS gönderme olarak ortaya çıkmıştır.

Mobil pazarlama müşteriye ulaşma yönüyle mevcut pazarlama yöntemlerinden en uygunudur. Çünkü birebir müşterinin kendisine ulaşmak ve müşteriyi takip etmek mümkündür. Pazarlama yapmak isteyen tüm kurumlar uzaktan ve kablosuz iletişime uygun olan cep telefonları, cep bilgisayarları ve benzeri gereçler yoluyla müşterilere veya potansiyel müşterilere ulaşabilir ve kurum, ürün, hizmet, fikir, eylem ve kişilere ilişkin pazarlama faaliyetlerini sunabilir. Günümüzde SMS mesajları, bluetooth mesajları, video trailer, podcasting, mobil internet vb. şekillerde verilerle gelişen pazarlama çabaları olarak ortaya çıkar.

1 Kasım 2010 Pazartesi

Turkcell'in Yönetim Kurulu Değişmiyor

Turkcell Yönetim Kurulu;
Colin J. Williams (Başkan), Bülent Ergin (Çukurova), Nazlı Karamehmet Williams (Çukurova), Erkki Kivisaari (Teliasonera), Karin Eliasson (Teliasonera), Oleg Malis (Alfa), Alexey Khudyakov( Alfa)

Bilindiği gibi Turkcell'in Rusya'da Alfa ve Finlandiya'da TeliaSonera adlı iki ortağı bulunuyor. Bu bağlamdaWilliams 2013'e kadar Turkcell'in yönetim kurulu başkanlığını yürütecek.

Blackberry'nin Kriptolama anahtarı

26 Ekim 2010 Habertürk gazetesinde çıkan haber şöyle Blackberry telefonlarının kriptolama anahtarunı BTK'ya teslim etmesi gündemdeyken Kanadalı üretici RIM 12 Ağustos 2010 tarihi açıklamasında RIM müşterilerinin kriptolama anahtarlarını sağlama yetisine sahip olmadığını belirtti.

20 Ekim 2010 Çarşamba

m4life 2010 in Brighton

Brighton'da gerçekleşecek konferansta bizim de sunumumuz olacak, geçici programın linki http://www.m4life.org/conferences/wp-content/uploads/2010/10/mlife2010pgm-v51.pdf dır

Fiziksel Kitaplar 5 yıl içersinde yerlerini teknolojik ardıllarına bırakacak mı?

CNN'in yazar Nicholas Negroponte ile gerçekleştirdiği ropörtajda http://edition.cnn.com/2010/TECH/innovation/10/17/negroponte.ebooks/index.html?iref=allsearch teknolojik bir yenilik olan dizüstü bilgisayarlar ve mobil cihazların artık kapasiteleri sayesinde çok daha fazla kitap metnini içinde barındırabildiğine değiniliyor. Örneğin neredeyse en basit bir dizüstü bilgisayarın içine 100 kitap hatta daha fazlası yüklenebilir diyor. Aslında yeni yetenekli bilgisayarlar düşünülürse bunun binlerce katı bile bir bilgisayarda taşınabiliyor.

Bana göre bunun çözümü mobil. Herkesin dizüstü bilgisayarı olmayabilir ama cep telefonu bebekler hariç neredeyse herkeste var. Mobil eğitimde gerçek reformu getirecek ve gelecek 5 yıl içersinde çoğu basılı kitapların yerini mobil cihazlar üstelik de hem işitsel hem de görsel öğeleri görebilecek şekilde kullanılır hale gelecek kısacası artık kağıt kitapların pabucu dama atılıyor.

Mobil harita kullanımı online'ı geçiyor

Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre http://www.comscore.com/Press_Events/Press_Releases/2008/07/US_and_UK_Mobile_Map_Use Amerika'da ve Avrupa'da çok ciddi bir kullanım artışı gözlenmiştir. Çünkü cep telefonları kişisel navigasyon (yol bulma) anlamında en kullanışlı cihazlardır. Avrupa'da yol bulmakta en fazla kullanılan cihazlar Nokia Nokia N95 ve N70 olarak ABD'de ise iPhone olarak belirlenmiştir.

comScore'a göre, haritalara erişen mobil abonelerin ABD'de %73'ü , Avrupa'da % 57 cep telefonlarına indirilen programlar yerine tarayıcı üzerinden yapmaktadır. Avrupa'da SMS'in her yerde kullanılmasına rağmen, SMS ile harita ve yön erişimi %24 olarak gerçekleşmektedir.

Türkiye'de ise kullanıcılar bu tür cihazları kullanmanın avantaj getirdiğini düşünseler de bazı olumsuz durumlar da sözkonusu olabilmektedir. http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/11389432.asp?gid=234
Türkiye'nin garmin, navitech, tomtom, route66 gibi birçok firmanın farklı modellerinin rekabet halinde olduğu ve navigasyon cihazları konusunda geniş bir pazara sahip bir ülke olduğunu söylemek mümkün.

Bu arada Trafik kural ve uygulamaları da bu tür navigasyon cihaz kullanımını destekler hale geldiğinden http://www.kobiden.com/gpsi-olmayan-taksi-trafige-cikamayacak_1208_haber.html daha da fazla bir talebe yol açıyor. Bu yüzden navigasyon pazarının 5 kat büyümesi bekleniyor. Pazarın şu anki büyüklüğü 3 milyon dolar olarak belirtilen haberde Garmin gibi yabancı firmaların pazara girmesinin rekabeti arttırdığı belirtiliyor.

Blog açalı 30 ay olmuş

Değerli Arkadaşlar,

Şöyle bir dönüp neler olmuş diye bakayım düşüncesiyle ilk blogu açtığım güne bakayım dedim ve 30 ay geçtiğini farkettim. 30 ay neredeyse 3 yıla yakın bir süre demek. Demek ki insan isterse bunu başarabiliyormuş. 30 ay öncesiyle günümüzü bir karşılaştıracak olursak günümüzün mobil cihazları, sistemler ve düşünceler de aslında belki de 120 kat fazla bir değişime uğradı. 30 ay önce mobil pazarlama mı o nedir? gibi soru işaretleri beliriyordu şimdi artık bu kavram popüler olmanın ötesinde yoğun kullanılır hale de geldi.

Ben gelecek 30 ayı da merak ediyorum doğrusu teknoloji 3G gibi avantajları getirirken ipad gibi blackberry gibi androidler gibi pek çok cihazında kendini yenilemesine sebep oluyor. Bunlar da görsellerden yararlanma, hızlı erişim, bireysel erişime çok kolaylık sağladıklarından firmalara çok ciddi bir pazarlama kanalı açıyor. Reklam sektörü ciddi bir adaptasyon aşamasında büyük ekranlardan küçük ekranlara geçiyor kitlesel medyaya alışkın olan grup artık bireysel medyayı çözemeye çalışıyor.

Küçük bir nostaljiden büyük bir geleceğe diyor hepinize iyi haftalar diliyorum.

6 Ekim 2010 Çarşamba

Turkiye- Ispanya Mobil Hizmetler Toplantısı

Turkiye- Ispanya Mobil Hizmetler Toplantısı 6 Ekim 2010'da İstanbul Richmand Otel'de gerçekleşti. İspanyol Dış Ticaret Enstitüsü (ICEX), İspanya Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Müsteşarlığı Ankara Ofisi işbirliği ile gerçekleştirilen 'Mobil Hizmetler' konulu toplantı sırasında İspanyol şirketleri ile Türk şirketleri ve ilgili kişilerle "görüşme programı" düzenlenerek mobil hizmetler konusunda gerçekleşebilecek işbirliklerinin ne olabileceği tartışıldı.

2 Ekim 2010 Cumartesi

Air Baltic'den soğuk uğurlama

Arkadaşlar aman mobiliz hareketliyiz biz herşeyi kolayca hallederiz demeyin. Geçen Cumartesi Estonya'ya gitmek için Air Baltic ile uçtum. Gidiş Riga (Letonya'nın başkenti) dönüş ise Tartu ( Estonyanın 2. Büyük kenti)-Riga aktarmalı olarak planlamıştım. Ama sabah Tartu havaalanında uçuş iptal gözükünce Estonyanın yarısını ve Letonyayı neredeyse baştanbaşa otobüsle geçtik (3.5 saat sürüyor:)). Rigada biletimizi uygun seçenekler haline getirecekler ve böylelikle eve dönüş yapacağız düşüncesindeydim.



Neyse yeni bilet için kontuara gittiğimizde soğuk ülke insanlarının da kaynak yapabildiğini ve aslında karşılarındakilere saygısız davranabildiklerini ve bunu üşünmedikleriyle ilgili deneyimi yaşadıktan sonra kuyrukta beklerken gitmemiz gereken uçuşumuzla ilgili son çağrı anonsunu duyduk. Neyse sıra geldi amadeus bir türlü İstanbul'a uygun seçenek bulamadı beklemeye devam check in işlemlerinin bitmesine 7dk kala check in yapabikeceğimiz söylendi koşa koşa check in kontuarına gittik bu arada bileti kesen görevli süre darlığından hemen işlemimiz için kuyruk beklemeye gerek olmadığını da söylemişti.



Uçağı Frankfurt aktarmalı İstanbul olarak vermişti. Check in kontuarına gidince hemen işlem yapmak istedik görevli kadın neredeyse bizi azarladı diğerleri de bekliyormuş sırada oysaki işlem o kadar yavaş sürmüştü ki diğeri kusurunu kapatmak için böyle bir şey söylemiş olmalıydı. Sonra mecburen bekledik ve sıra bize gelince sanırım 2dk fln kalmıştı bavulu ilk Türkiyeden uçarken kabinde getirmemize rağmen ısrarla aşağıda gitmeli boyutu uymuyor dedi bunun üzerine koyun o zaman alın işlemi yapın dedik son saniyede işlemimiz bitti ve daha gümrükten geçmek için de kuyruk vardı ve insan heyecan yapıyor. Neyse soğuk uğurlama böylece bitti ve biz Frankfurta uçtuk. Devamını bir başka yazıda anlatayım isterseniz.

Mobil Demokrasi Akademisi

Mobil Demokrasi Akademisi olarak, 02 Ekim 2010, Cumartesi günü, Saat 15:00,
Bilkent Otel ve Konferans Merkezinde yapılacak olan Akademi Tanışma Toplantısında öneriler sunacağım. Mobil Demokrasi platformu çok ilginç ve güzel işler başarıyor. Türkiyenin çeşitli il ve ilçelerinde çalışmaları var. Bakalım Akademi anlamında neler gelişecek?

19 Eylül 2010 Pazar

mlife 2010 Ekimde Brighton'da

Bu sene Mobil yaşamla ve Devletle ilgili konferansların en önemlilerinden biri olan Mlife Conference 2010 Brighton İngiltere'de yapılıyor. Geçici programı ekteki linkte bulabilirsiniz. http://www.m4life.org/conferences/wp-content/uploads/2010/09/mlife2010pgm.pdf

Bizim de Metin Güçer ve Engin Memişoğlu'yla bir çalışmamızın da sunulacağı konferansta Estonya'dan Rain Rannu, Avusturya'dan Roland Traunmüller, İngiltereden İbrahim Kushchu ve William H. Dutton ve ayrıca Serge Ferre (nokia), Dorothy Gordon ve Jane Fountain gibi önemli isimler konuşmacı olarak yer alacaklar.

16 Eylül 2010 Perşembe

Blogda yorum bulmak çok güzel

Değerli Arkadaşlar,

Blogum sanırım her geçen gün ilgi çeker hale geliyor, bunu gelen yorumlardan anlıyorum ve çok memnun oluyorum. İşte sosyal etkileşim bu demek bence. Herkes paylaşılan bilgi üzerine bir bilgi koyabilir, bu da bilgiyi daha da arttırır. Bu da görüşlerin gelişmesine beyinlerin aydınlanmasına sebep olur. Bizlere de aydınlık beyinli insanlar lazım. Yorum yazanlara özel olarak teşekkür ederim. Yazmayanlara da okudukları için teşekkürler;)

10 Eylül 2010 Cuma

BBC Iplayer

2007 de BBC iPlayer "kaçırılmayacak olanı kaçırma" sloganıyla başarılı bir başlangıç yapmıştı. Bu durum video-on-demand (VOD) talep edildiğinde video pazarına ivme veren iyi bir kampanya olmuştu http://www.bbc.co.uk/blogs/aboutthebbc/2010/09/introducing-the-next-level-for.shtml.

Şimdi ise "next level"La bir sonraki düzeye yükseliyor. Çünkü 2007 den bu yana dünyada büyük değişiklikler oldu. Talebe bağlı servisler neredeyse artık her yerde ve bir sürü insan bunları kullanırken ve dijital video kaydedicileri ile kaydederken Sosyal medya yeni bir araç haline dönüşüyor. İlginç bir gelişme.

Cep Telefonu ve Banka Güvenliği

Prof. Dr. Bekir Kemal Ataman Hocamızdan gelen mobil telefon güvenliği ile ilgili yorumu sizlerle de paylaşmak istedim. "Bir kaç ay önce Turkcell ve Garanti'den bir kısım teknik elemanlarla konuşup, özellikle 3G'li dünyada, mevcut haliyle mobil imza kavramının beraberinde getirdiği güvenlik sorunlarından bahsettim. Temel olarak cep telefonunu kaptıran bir kişinin örneğin 3G kullanarak bağlandığı banka sitesine kimlik doğrulama için gönderilen tek kullanımlık şifrenin yine aynı cep telefonuna düşeceğini veya kullanacağı mobil imzayı yine aynı cep telefonu üzerinden onaylayacağını, bunların da ciddi bir güvenlik açığı oluşturduğunu anlattım. Buna alternatif olarak biyometrik güvenlik önlemlerinin kullanılabileceğini örnekledim. Dün Turkcell'i aradığımda çağrı merkezinin robotu sesli imza döneminin başladığını söylüyordu. Yakın gelecek içinde görüntülü (yüz tanıma) imza sistemi de gelir herhalde."

Gerçekten de mobil imza ve mobil güvenlikle ilgili hiç akla gelmeyen konular ciddi sorunlar olarak karşımıza çıkıyor bunların çoğu teknolojinin ilerlemesiyle sesli veya görüntülü hale dönüşebilecek nitelikte alışverişlerde de önemli hale gelen konular gittikçe derinleşiyor.

2 Eylül 2010 Perşembe

Iphone 4 Neden Türkiye'de 3 kat fiyatla satılıyor?

Hürriyet'teki habere göre http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/15689875.asp?gid=373 Iphone 4 'ün satışına başlanıyor Gold Bilgisayar bu anlamda ilk satış gerçekleştiren şirket olacak. Ama sorun şu ki ABD'deki satış fiyatının 3 katı gibi fazlalıkla.

Bunun nedeni ise tedarikçiler ve Türkiye'deki vergi politikaları, Iphone'da aynı otomobiller gibi ÖTV gibi çok özel vergiler eklenerek satıldığından rakam katlanarak büyüyor oysaki ABD'deki satış yapan firmaların da 599 veya 699 dolarlık rakamlardan kar ettiği düşünülürse Iphonu memleketten almak yerine ucuz biletle New York'a gidip almak arasında fark kalmıyor bu arada vatandaşımız da bir ABD görmüş olur. İşin şakası bu ama olması gereken başka... Siz ne dersiniz?

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Brand Building, Beyond Marketing

Müşterilerin geleneksel markaya bakışlarının değiştiğini ortaya koyan bir çalışma beğeneceğinizi umarım. Brand Building, Beyond Marketing

24 Ağustos 2010 Salı

Avea Jet nasıl çakıldı?

Bu aralar Avea Jeti olanlar ve bu gerecin sim kartını cep telefonunda kullananlar bazı sorunlar yaşamaya başladı. Çünkü telefonlar aramaya kapandı. Kişi önce acaba cep telefonum mu bozuldu diye bir panik oluyor. Çünkü cebimiz neredeyse bir uzvumuz gibi. Uzvum çalışmıyor, yani sesim çıkmıyor konuşamıyorum gibi.

Şimdi size kızımın yaşadıklarını anlatıyorum ve bu konuda Avea Müşteri hizmetlerinden hizmet bekliyoruz açıkçası ve müşterilerin medenice uyarılmasını. Çünkü her aklına gelen zamanda bir özellikle ilgili ya da gerekli gereksiz mesajlar atılması doğal hale geldi oysa bir uygulama konuşma ve data uygulaması beraber çalışan bir sistemde kampanyalı olarak satılmış ürünlerle ilgili olarak ve fonksiyonlar gayet iyi çalışır ve seçenek sunma şansı varken bir kararla durdurulması ve insanların şaşkına döndürülmesini hiç de anlamış değilim.

Açık söylemek gerekirse senelerdir CRM(MİY-Müşteri İlişkileri Yönetimi) Dersi veriyorum. Aman müşteri velinimettir ona göre davranalım ve müşteriye açık olalım hatta pazarlama anlamında müşteriyi işin içine katalım derken bir anda yaşanılanlarla tam tersi bir manzaraya dönüşüyor. Yazın yazlıkta data transferi kışın ise cep telefonu olarak kullanbildiğimiz bir gereç yeteneklerini habersizce kampanya bitiminde kaybediyor.

İşte aşağıda kızımın ağzından taze taze yaşananlar;

Ben bu sim kartı geçen sene aldım, geçen sana bu sim kart bana satılırken, bunun arama özelliğinin internet özelliğinden ayrı bir şey olduğunun bana söylenmesi gerekirdi, 4 lira gibi bir ücret ödeyerek telefon özelliklerinin açıldığının da öyle…
Ama söylendi mi?
Hayır… Satış taktiği mi desem, ne desem bilemiyorum.
Peki, ben bu sim kartı sürekli kullanıyorum, bana promosyon mesajıydı, reklam mesajıydı, ilgim olup olmadığına hiç bakmadan gönderebilen avea, ki doğum gününde kişiye özel mesaj yollayabiliyor, nasıl oluyor da sim kartımın aramaya kapatılacağını bana önceden haber veremiyor?
Böyle bir şey 21. Yüzyıl, bilgi çağı, iletişim çağı diye tabir ettiğimiz günümüze yakışıyor mu?
Tabi ki de hayır… Hem de kocaman bir hayır.
Şimdi, ben yaz tatilinde olabilirim, belki işim yok ama ya çok önemli bir telefon bekliyor olsaydım, ne demeliydim beni arayan kişiye?
“Ah Avea şirket içinde aldığı bir kararla bu internetli sim kartlarının arama özelliğini kapatmış, özür dilerim, çok da önemliydi ama ne yapacaksın…”
Ya da böyle saçma şeyler?
Peki, tüm günümü acaba ne oluyor telefonuma diye stres içinde geçen bir günün sonunda avea müşteri hizmetlerini arayınca “ödüllü çağrı merkezi, lütfen” aldığım cevap ne oluyor.
“Ha, sizin sim kartınız artık sadece dataya açık, eskiden 4 lira gibi cüzi bir ücret ödeyerek arama yapabiliyordunuz, ama biz karar aldık süresi dolanların kapatıyoruz (aramaya), sim kartınız sadece internete ve mesaj atmaya açık olacak.”
Bana niçin haber vermediniz diye sorunca, oradan oraya aktarılıyorum, beklerken hep aynı şarkı:
“Gençler buraya, bizim için var avea”
İnsanın sorası geliyor, gerçekten mi?
Tabi ki de hayır. Haha, neden sordum ki bunu ben?

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Internet sınırsız mı?

Bugün kızım itunes'dan iphone'a indirmek üzere birkaç müzik parçası seçti. Çok güzel müzikler, örnek melodiler gayet iyi çalıyor. Direkt bilgisayardan dinlerken sorun yok. Gelgelelim iş müziği parayla indirmeye gelince dünyanın belli bölgelerinde yaşamadığımız için Türkiye'den alışveriş yapmak istediğimiz için fiyatı 0,99 dolar olan şarkıyı webden indirmeye izin vermedi. Yani paranla ya da geçerli kredi kartınla rezil oluyorsun saatlerini alıyor ve erişmek istediğin senin telefonunda yer almasını istediğin şarkıya ulaşamamış oluyorsun. Aynı işlem amazon.com'dan müzik alışverişinde de engelli şekilde karşına çıkıyor.

Bu internetin sınırsız erişim sağlamadığının ve çeşitli anlaşmalarla bağlı olduğunun göstergesi değil de ne!!.

21 Ağustos 2010 Cumartesi

18 Ağustos 2010 Çarşamba

Digiday:Apps 16 Ağustos 2010'da gerçekleşti, mobilcilere yansımaları

Mobile Marketer'in 17 Ağustos tarihli http://www.mobilemarketer.com/cms/news/ad-networks/7086.html haberine göre 16 Ağustosta gerçekleşen Digiday:Apps da http://www.digidayapps.com/ Apple'in kampanya ölçümlerindeki şeffaflığı sağlayamamasından dolayı mobil pazarlama ve mobil reklamcılar şikayetçi olduklarını belirttiler. Çünkü mobil pazarlama ve reklamın en önemli özellikleri arasında yer alan bireysellikle ve takip edilebilirlik konusunun tam sonucuna ulaşılamamış oluyor.

Steve Jobs'un şirketinin bu yılın başlarında IAD duyurusu ile mobil pazarlama ve reklam alanında yeni dalgalanmalar ve hisselerde ciddi bir heyecan oluşmasına yol açmıştı.

Ancak veri paylaşımı konusunda bir sorun olduğu anlaşılıyor çünkü yayıncılar doğal olarak son durum değerlendirmesini ortaya koymaya çalışıyorlar. Çünkü reklam ölçümlerinin şeffaf olması gerekiyor.

Ayrıca, Apple'ın diğer yeniliği iPad'in önemli şekilde medya değiştirme potansiyeline sahip olduğundan bahsedilmiştir.Burada sedece reklamcılık açısından değil müşteri açısından da ciddi değişimler beklenmektedir.

6 Ağustos 2010 Cuma

En sadık kalınan akıllı telefon iphone






Nielsenwire'a http://blog.nielsen.com/nielsenwire/online_mobile/android-soars-but-iphone-still-most-desired-as-smartphones-grab-25-of-u-s-mobile-market/ göre web ve e-posta erişimi apps ve bilgi paylaşmak, metin ve resimli mesaj göndermek için kullanılan çok amaçlı akıllı telefonlar arasında en fazla sadık kalınan telefon iphone olarak belirlenmiş. 2011 yıl sonu itibarıykle Nielsen pazarın akıllı telefonlar ABD pazarına dönüşmesini beklemektedir.

İphone kullanıcılarının %90ı yeniden cep telefonları alırken iphone tercih edeceklerini belirtirken bu oran Blackberry kullanıcılarını %29u ve diğer android kullanıcılarının %21i iphone a geçeceklerini ifade etmişlerdir.














5 Ağustos 2010 Perşembe

Mobil İletişimde Pazar Yoğunlaşması

Mobil iletişimde pazar yoğunlaşması Türkiye ile Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan,
Türkmenistan ve Özbekistan Karşılaştırması konulu çalışma Tülin Duruka-Çağrı Hamurcu tarafından gerçekleştirilmiş.http://www.karam.org.tr/pdf/mobil-iletisimde-pazar-yogunlasmasi-turkiye-ile-kazakistan-kirgizistan-karsilastirmasi-1248303575.pdf
Çalışmaya göre Türkiye ve Orta Asya Türk Cumhuriyetlerindeki beş ülkenin mobil iletişim
pazarlarının yapılarını Herfindahl-Hirschman Endeksi analiz yöntemi kullanılmış ve Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkmenistan’da rekabetçi olmayan, aşırı yoğunlaşmış oligopol bir pazar yapısının, Tacikistan ve Özbekistan’da ise orta derecede yoğunlaşmış oligopol bir pazar
yapısının mevcut olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Böylelikle incelenen altı ülkede de rekabeti artırıcı girişimlerde bulunulması ve pazara daha fazla sayıda firmanın girmesini sağlayacak önlemler alınması gerekmektedir. Araştırmacıların yaptıkları yorumda oligopol pazarlarda gayri-resmi centilmenlik anlaşmaları ile belirlenen fiyatlardan doğan rekabetsizlik ortamı, bir taraftan yeni firmaların piyasaya
girişini önlerken, diğer taraftan aşırı yüksek mal ve hizmet fiyatları ile de tüketici
aldatılmakta, adeta sömürülmektedir.

4 Ağustos 2010 Çarşamba

Genç Kadınların Facebook Tutkusu

Pazarlama çabalarını kadınlara yönlendirmek ya da kadın segmentini bulmak ve bu segmente hitap etmek isteyen firmalar için çok taze ve yeni bir kanal facebook. ABD'de Lightspeed Research tarafından Oxygen Media Group için yaptırılan bir araştırmada 18-34 yaş arasında yer alan kadınların yaklaşık % 39'u kendilerini facebook bağımlısı olarak görmektedir.http://www.mediapost.com/publications/?fa=Articles.showArticle&art_aid=131477&nid=116234

Facebook bağımlılığı dendiğinde sabah kalkar kalkmaz facebooka bakılması ve sürekli facebook'ı tıklanması olarak algılanabilir. Aslında internetin bağımlılık yaratma gibi bir özelliği olduğu açık. ABD'de 1605 adet sosyal ağ kullanıcısı kadının % 57si insanlarla yüzyüze konuşma yerine online konuştuklarını bunların %34ünün sabah banyoya gitmeden ya da diş fırçalamadan önce facebooka baktıklarını ifade etmişlerdir.

Sosyal Medya, Oyun ve E-posta


Sosyal medya ve şebeke kavramı ciddi bir şekilde yaşamımızın içersine kaynaştı artık neredeyse büyükanne ve büyükbabalara kadar internete erişebilen herkesin bir facebook, myspace, hi5, linkedin, plaxo, deviantart gibi sitelerde farklı amaçlarla girdiği topluluklar yer alıyor.


Geçen gün bir arkadaşımın kızının facebook adresinden tarafıma farmville'de oynamaya çağrılıyorum kimisi fishvillede bunlar sadece çocuklarla sınırlı kalsa tamam diyeceğim ama erişkinler de bu tip oyunlara çok eğilimliler.


ABD'de Nielsen http://www.nielsen.com/ tarafından yapılan bir araştırmada webde en yoğun zamanın sosyal ağlarda, oyun oynayarak veya e-postalara bakılarak harcandığı belirlenmiş.

2009 Haziran ayı itibarıyle İnternette sosyal ağlarda harcanan zamanın %22.7si 906 milyon saate tekabül ediyor. Haziran 2010 itibarıyle Çevrimiçi (Online) oyunlar ise % 10.2 ya da 407 milyon saate tekabül ediyor bir yıl öncesi bu oran % 9.3 belirlenmiş.


Bu anlamda e-postalar için ise Haziran 2010 döneminde 8,3 yani 329 milyon saat harcanmış. Amerika'da (ABD) mobil internet kullanıcıları PC kullanıcılarına göre e-postalamada daha farklı bir davranış kalıbı içersinde oldukları belirlenmiş . Haziran 2010 döneminde E-posta %41.6 ile mobil kullanıcıların zamanı en yoğun kullandığı hizmet olarak belirlenmiş, sosyal ağlar içinse mobil Internette %11.6 lık bir zaman ayrıldığı tespit edilmiş. Bu tabii ki daha da gelişecek telefonların yetenekleri ve 3G 4G gibi teknolojilerin kullanımı sayesinde PC'lerin çok daha ötesine geçecek çünkü PC'ye göre her an heryerde bulunabilirlik durumu etkileyecek.


Pazarlamacıların giderek gözünü diktiği alanlar da yine bunlar, hepinize bu sıcaklarda iyi bir gün dilerim.


3 Ağustos 2010 Salı

Apple da mı dolandırıcı???

2 Temmuz 2010daki haberinde Ntvmsnbc http://www.ntvmsnbc.com/id/25111457/ apple iphone 4 deki anten sorununun firma tarafından önceden bilindiği ve buna rağmen müşteriye satıldığı iddiasıyla Apple ve satıcı operatör AT&T aleyhinde davalar açılmaya başlandığını haber verdi. Şubat ayındaki İpad çıkışında da yine dizayn konusunda bir davayla karşılaşmıştı. http://gadgetophilia.com/ipad-apple-faces-lawsuit-over-ipad-design/ iPod nanoda da benzer sorunlar yaşandığı için Japon hükümetinin açtığı dava sonucu yangın tehlikesine yol açtığı için toplatılma kararı aldı.

Büyük ve marka haline gelen şirketlerin yeni ürün çıkarırken çok daha fazla sorumlu davranmaları gerektiğini söylememiz gerek aksi taktirde dolandırıcı yaftası birçok küçük kuruma göre çok hızlı bir şekilde üzerine yapışıyor. Bunun benzeri Toyota için yaşanmıştı. Küçük bir sorun üzerine gidilip çözülmediği için Amerika'daki itibarı ve dolaylı olarak dünyadaki itibarı zarar gördü.

Aslında teknolojik rekabet ortamında pazarlama yapmak daha yüksek sorumluluk istiyor. Mobil dünyadaki hızla birlikte kullanıcıya müşteriye zarar verici eylemlerden özellikle kaçınmak gerek, müşteriler bilinç kazandıkça daha da dikkatli ve özenli davranmak gerekecek.

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Mobil pazarlama faaliyetlerinin işletmelere sağladığı katkılar

Sevgili Ali Kemal Taşçı mobil pazarlamaya yönelik çok güzel bir bitirme projesi yapmış ve blogunda bizimle paylaşıyor ben de sizlerle bu güzel bilgileri paylaşmak istedim. Tez danışmanı sn Yrd Doç.Dr. Recep Baki Deniz'i de verdiği destekten ötürü kutluyorum.

http://alikemaltasci.blogspot.com/2010/08/mobil-pazarlama-faaliyetlerinin.html

Bu tür çalışmalar akademik olarak desteklenmeli ve sayıca artmalı düşüncesindeyim. Çünkü mobil pazarlama gelecek 10 yılın en önemli alanlarının başında geliyor.

29 Haziran 2010 Salı

Tatildeyken mobil

Mobil, yaşamın parçası haline dönüşse de ona ayak uydurabilmek kolay değil. Çünkü mobil olmanın temel özelliği heryerde bulunabilirlik olduğuna göre bu avantajdan (dezavantajdan) yararlanılabiliyor. İşler yürüyor mu dersek iş açısından hepsi tıkır tıkır işleyebiliyor. Mobil internet de işin bilgisayar ve belge boyutunu ayrıca desteklediğinden ulaşılırlık da artık çok kolay. Ama o zaman işler tatilde de insanı takip ediyor doğrusu.

Peki o zaman tatil nedir? Sahil kıyısında ya da kasabasında elinde iphone ya da netbook, vınn ya da herhangi bir mobil ileitşim aracıyla iş yapmak olmasa gerek. Ancak gidişat ona doğru.

O zaman en azından bu gereçleri kullanmayı zaman açısından mı sınırlamalı mesela sabahları değil de akşam yatmadan önce 1 saat bakmak gibi. O zaman da işkoliklik devam etmekte midir? Buna nasıl akılcı bir sınır koymalı, örneğin telefonda "şu anda tatildeyim mesajı mı gitmeli" karşı tarafa? Ya acil çözüm gerektiren önemli bir şeyse. Bu gibi durumları bir daha gözden geçirmek ve sosyal gelişmeyi de gözlemek gerekiyor. Tatil yerinden şimdilik bu kadar...

12 Haziran 2010 Cumartesi

Cepten Ödül Kazandınız Dolandırıcılığı

Web'deki bazı dolandırıcılık olayları giderek cebe de sirayet etmeye başladı. Bunlardan biri de ödül alma vaadiyle insanları kandırıp dolandırmak. Sabah gazetesindeki haberde MMA Türkiye Eşbaşkanı Elvin Altun, cep telefonu abonelerine "para ödülü/dakika/kontör kazandınız. Ödülü almak için şu numarayı arayınız, şu hesaba para yatırınız. ATM'den banka kartınızla işlem yapınız'' şeklindeki mesajlarla dolandırıcılık amaçlı SMS'lerin dolaştığını ve iddia edildiği gibi bir para ödülü dağıtılmadığını da vurguladı.http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2010/06/03/cepte_odul_kazandin_mesajina_dikkat
Bu tür durumlarda Savcılıklara başvurulması gerekiyor.

Aman bu tip mesajlara dikkat!!!

11 Haziran 2010 Cuma

Mobil Pazarlama İvme Kazanıyor

Mobil pazarlamanın çok kısa zamanda bütün pazarlama mecraları arasında kişiselliği içermesi ve doğrudan ulaşabilme özelliği gibi özellikleri sayesinde pazarlama mecraları arasında önemli bir yer kazanacağı şimdiden belli oluyor.

Markalar giderek bu alana daha fazla yatırım yapmaya başladılar. Bu da görünen köyün kılavuz istemediğini de gösteriyor. İngiltere'de yapılan bir araştırmada M:Metrics, İngilteredeki mobil internet kullanımının bir önceki yıla göre %26.5 büyüdüğü ve bunun büyük çoğunluğunu da 25-54 yaş arasında bayanlardan oluştuğunu belirlemiş. http://www.igdm.co.uk/mobile/#second

Nielsen'in ABD'de yaptığı araştırmada ise %34 büyüme gözlenmiş ve bunun sebebi olarak da bayan tüketiciler, gençler ve 65 yaş üzeri kullanıcılar işaret edilmiş durumda.

Tabii burada Iphone gibi akıllı telefonların (smartphone) çıkması da ivmenin doğmasına yol açıyor. SMS'den sonra Sosyal medya aracı olarak değerlendirilmesi ve bilgisayarın birçok fonksiyonunu kullanabilme yeteneğinin gelişmesi kullanıcı yönlü olduğu için bireylere hızlıca ulaşması gibi konular da ivmenin hız kazanmasında rol oynuyor. Yakın gelecekte daha etkin hale gelecek olan mobil pazarlama birçok firmaya da yeni fırsatlar doğuracak. Ancak klasik pazarlama yapsına da hızlı bir darbesi olabilir. Bunu da unutmamak dileğiyle sağlıkla kalın.

7 Haziran 2010 Pazartesi

Yaşamakat Gala Gecesi ve Ödül Töreni Harikaydı


Reklam Tasarımları konusunda şu anda Türkiye'deki en önemli yarışmalardan biri haline gelen "YaşamaKAT " yarışması çok güzel bir Gala Gecesi ve Ödül Töreniyle sonlandı.


Atıkların çevre ve insan sağlığına zarar vermeden, sürdürülebilir bir atık yönetimi oluşturarak, kaynağında azaltılması, ayrı toplanması, geri kazanımı ve bertarafı konularında, ticari kaygı gözetmeksizin, sorumluluk üstlenerek, kamuoyunda bilinçlendirme çalışmaları yapmak, çevre konularında kamu oyununun duyarlılığını arttırmak üzere 5 Haziran 2009 tarihinde T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı'nın koordinasyonunda oluşturulan ve Petrol Sanayi Derneği olarak da üyesi olduğumuz AKAT “Atıkların Kaynağında Ayrı Toplanması” Platformu’nun Galatasaray ve Okan Üniversiteleri ile birlikte organize ettikleri YaşamaKAT Lise ve Üniversitelerarası Sosyal Sorumluluk Reklam Tasarımları Yarışması” sahiplerini buldu.


Yarışmada sergilenmeye layık bulunan eserler 19 Mayıs – 3 Haziran 2010 tarihleri arasında Galatasaray Müzesinde sergilendi. Film (TV), Radyo, Afiş ve Web(Mobil) tasarımlarında ödül alan öğrencilere ödülleri 4 Haziran 2010 tarihinde Galatasaray Üniversitesi’nde düzenlenen törenle, İstanbul İl Çevre ve Orman Müdürü Prof. Dr. Mehmet Emin BİRPINAR, Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ethem TOLGA, Okan Üniversitesi Rektörü Sadık KIRBAŞ tarafından verildi.


Yarışmanın Yürütme Kurulunda Okan Üniversitesi Bilişim Sistemleri ve Teknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gonca Telli Yamamoto, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Nesrin Akbulut, GSÜ Kültür Merkezinden Münevver Eminoğlu, Yalova Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Eda Balkaş Erdoğan, Okan Üniversitesi öğretim görevlileri Orhan Akbulut, Arzu Nur Alpagut, Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Eyüp Yahşi, Çevre ve Orman Bakanlığı iletişim danışmanlığı ajansından Meryem Karadaş, ÇEVKO Kurumsal İletişim Müdürü Dilek Özcanlı Uslu, TAP Derneği Genel Sekreteri F. İnci Kavuştu, Petrol Sanayi Derneği Madeni Yağ Proje ve Operasyon Müdürü Aydın Özbey ve EXITCOM’dan Emel Safa Hosseini yer aldı.
Yarışma sonuçları www.yasamakat.org adresinde yer alıyor

YaşamaKAT Ödül Töreni Öncesi


Kızım Eda'yla birlikte Galatasaray Üniversitesi'ndeyiz. Ön hazırlıklar neredeyse tamam mutluyuz:)

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Yaşamakat Reklam Tasarımları Sergisi Açıldı

Yaşamakat Reklam Tasarımları Yarışması'nda sergilenmeye değer bulunan eserler Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi Beyoğlu, İstanbul'da 22 Mayıs 2010 tarihinden 30 Mayıs 2010 tarihine kadar sergilenecek. Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadık Kırbaş ve Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga'nın birlikte açtıkları sergi oldukça büyük ilgi görüyor.

Özellikle çevreye duyarlılığın yaratılması açısından son derece önemli bir yarışma olan Yaşamakat'ın ödül töreni 4 Haziran 2010 tarihinde Galatasaray Üniversitesi'nde yapılacak.
Posted by Picasa

23 Mayıs 2010 Pazar

Wi-fi ve kolaylıkları

3G'ye geçmenin ciddi faydaları oldu. Üstelik artık wi-fiden daha da yararlanır olduk. Geçen gün deniz otobüsü beklerken cep telefonundan wi-fi bağlanıp rahatlıkla e-postalarımı okuyabildim.

Bugünse gittiğim kafede wi-fi ile gelen e-posta var mı diye baktım. Hatta neredeyse internette sörf yapacaktım ki sonra kafeye yalnız gitmediğimin farkına vardım. Artık bu tür olanaklar kafe gibi yerleri de cazip kılmaya başladı. Starbucks aslında bilgisayar kullanımıyla başlatırken wifi daha farklı boyuta getiriyor. Sultanahmet'te Japonya'dan gelen misafirimizle otururken internetten bir şey bulmak icab etti ve ortak hizmet veren Avrupa Kültür Başkenti hattından bağlandık. Bu da wi-fi olan yerlerin cazibesinin artmasına yol açarken mobil gereçlerin yer bazlı pazarlaması açısından bir araç olarak görülebilir.

Ama işin ilginci birey olarak cep telefonuna giderek bağımlı hale getirecek o kadar çok malzeme var ki.

Bu çarşamba mobil-öğrenme konusunda bir tanıtım için Turkcell'den gelecekler. Bu konuda büyük heyecan duyuyorum doğrusu. Wİ-fi 3 G derken 4 G geldiğinde bütün filmler hızlıca cebe indiğinde bakalım biz kullanıcılar ne yapacağız?

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Gençlik ve Spor Bayramınız Kutlu olsun

Genç olanların, spor yapanların, sağlıklı ve dinç kalabilenlerin, ruhu genç kalanların ve kendilerini genç hissedenlerin bayramı kutlu olsun.

Taksilerdeki Pos Cihazları

Yaşam artık kredi kartı olanlara daha kolay hale gelmeye başladı. Örneğin cebinde bozuk parası olmayanlar ya da bankamatik gibi ortamları bulamayanların Taksiye binmeleri gerektiğinde POS taşıyan taksilere bindikleri taktirde ödemelerini hareketli noktadan kredi kartıyla yapabilecek teknolojiler günümüzde İstanbul'da kullanılıyor.

Benim bindiğim takside Vakıfbank tarafından konulmuş bir POS cihazı vardı. Taksiciye işe yarıyor mu diye sorduğumda özellikle acelesi olan ve yanında bozuğu olmayan müşteriler açısından çok iyi olduğunu söyledi. Bir sorunu bazen bankayla hızlı irtibat kurulamaması oluyormuş ama bu da zamanla ve teknolojilerin artmasıyla düzelecektir.

Taksinin dışı da zaten kredi kartıyla ödeme yapıldığını neredeyse körlere bile gösterecek kadar belirgin, müşteri uzaktan hızlıca kredi kartlı taksileri görebilir.

Bundan 20 sene önce Japonya'ya gittiğimde taksilerde kredi kartının kullanıldığını görmüştüm. Bana çok güzel gelmişti. Çünkü para ellemek, tutmak yok üstelik de banka hesabından indiriliyor.

Mobil teknolojilerin yaşamı kolaylaştırmasının bir örneği daha artık aramızda.

Saatli Maarif Takvimi mi Takvim Mobile mı?

Bir zamanlar hergün sayfalarını kopardığımız günlük kısa notların hava durmunun hatta ogün doğan çocuklara isim önerilerinin, kısa fıkraların bulunduğu bir takvim vardı aslında hala var ama bu takvimi ortadan kaldıran yeni killer apps artık Takvim Mobile.

Takvim Mobile, cep telefonunu daha eğlenceli bir hale getiren ve yaşamınorganize edilebilmesinde yardımcı olan kullanışlı bir cep telefonu uygulamasıdır. Takvim mobile, günlük yaşamda her an gereksinim duyulan bilgileri internet üzerinden farklı kaynaklardan toplar, cep telefonunun ekranına getirir ve kişiye zaman kazandırır. RSS desteği veren sizler için indekslenen haber ve bilgi kanallarını kolayca özelleştirebilen özelliklerle donatılmış.

Bulunan ili girin, anlık hava durumunu öğrenin. Finans piyasalarından anında haberdar olun. Dilerseniz MSN hesabınızı tanımlayın, dostlarınızla anında mesajlaşın.
Yeni Nesil Cep Telefonları İçin Yenilikçi Bir Mobil Uygulama!
Sinema rehberi sayesinde vizyonu anında izleyin, kaçırdığınız filmin bulunduğunuz şehirde hangi sinema ve salonda oynadığını öğrenin. Etkinlik rehberi sayesinde konser, gösteri, sergi, atölye gibi etkinliklerden anında haberdar olun, gideceğiniz mekanı öğrenin. Gereksinim duyabileceğiniz tüm acil telefonlar elinizin altında. İstanbul’da yaşıyorsanız yola çıkmadan önce deniz yollarını kullanmak isterseniz hemen İDO tarifesine bir göz atın. Detaylı bilgi
http://www.infinityteknoloji.com/icerik/takvim-mobile-piyasada.html

Böyle kolaylaştırıcı bir ürün çıkınca doğal olarak teknoloji kullananlar için takvim mobile!

E3 TECH ZİRVESİ

21 MAYIS 2010’da Adıgüzel Eğitim Kurumları tarafından düzenleniyor. Zirve’nin ilk oturumunda konu Eğitlence (Eğlenme ve öğrenme) Edutainment olacak. Bu oturumda moderatörlük yapıyorum. Konuşmacılar;
Serdar ÖZKAŞ (KLİKSOFT) "Eğitim içeriği hazırlamada interaktif uygulamalar (Raptivity)" Mustafa YÜCELGEN (BİLGİ KURDU) "Bilgisayarda oyunla öğrenme" İlkay ÖZTÜRK (INFINITY TEKNOLOJİ) "E-Öğrenme 2.0; Sosyal öğrenme" Serra TİTİZ (GDN ) "Teknoloji yoluyla sosyal inovasyon"

Çok değerli firmalardan gelen konuşmacılar bizlerle yaptıkları çalışmaları ve öğrenme konusundaki deneyimlerini paylaşacaklar.

E3 Tech zirvesi’nde Eğitim Teknolojileri, E-öğrenme ve E-Öğrenme Yönetim Sistemleri başlıklı üç oturum daha gerçekleşecek.
Detaylı bilgi http://www.adiguzel.k12.tr/e3 den görülebilir.

16 Mayıs 2010 Pazar

Mobil Yaşam ve Uygulamaları 3

05.05.2010 Tarihinde düzenlediğimiz Mobil Yaşam ve Uygulamaları 3 konferansında ilk konuşmacı Fiat Otomotiv grubundan Fatih Celal Varhan’dı. Varhan, sürücü hatalarının minimizasyonunu sağlamak amacıyla geliştirdikleri Fiat ürünlerinin, daha az yakıt tüketerek çevreyi daha az kirlettiğinden; Fiat yetkililerinin kendi diyagnostik cihazını aracına taktığında müşterinin, hangi sıcaklıkta motoru ne kadar zorladığını, hangi zaman aralığında ne kadar hız yaptığını görebildiklerinden; motor üretiminde diğer markalara göre fark yaratan Fiat’ın ayrıca tüm markaların patent ücreti karşılığında satın alarak kullandıkları ‘multijet’in yaratıcısı olduğundan; araç kullanıcılarının uyuya kaldığını ya da yaptıkları diğer kullanım yanlışlarını tespit ederek otomatikleşen arabaların imalatının gerçekleşmesi için öncelikle yüksek maliyetli bir yatırımla yolların düzeltilmesi gerektiğinden söz etti.


Daha sonra İdea Teknoloji Çözümleri’nden Buğra Düz sözü aldı ve kurumsal mobil iş çözümleri alanında 10 yıldan fazla iş tecrübesine sahip bir ekip tarafından 2005 yılında kurulan, 2008 verilerine göre Türkiye’de CRM hizmetinde 2. ve en hızlı büyüyen bilişim şirketleri arasında 6. sırada olduğunu ifade etti. İdea’nın 2006-2009 yılları arasında kadrosunu genişletip yazılım ve danışmanlık gelirlerinde artış sağladığını; Perfetti SFAP projesi, Türk Tuborg SFAP projesi, Citibank SFAP projesi, Ülker Golf Oracle BI projesi, BAT(British American Tobacco) MEA Bölgesi projeleri, Eczacıbaşı ilaç dağıtım sistemi projesi, BAT Suudi Arabistan SFA projesi ve Turkcell IBM SFA(satış gücü otomasyonu) projesi olmak üzere 2008 ve 2009 başarı öykülerinden; Oracle Certified Partner, Blackberry ISV Partner, Microsoft Gold Sertified Partner ve Türkiye’de ilk Motorola ISV Partner olması gibi iş ortaklıklarından; Vision Plus ile Türkiye’deki en kapsamlı Symbol Plus sertifikasyonuna sahip olduklarından; ürün veya hizmetin tüketiciye ulaşması sürecindeki her adım hakkında bilgiye her an ulaşılması amacıyla satış, dağıtım ve kanal yönetimi çözümlerini sunduklarından; CRM, saha satış-dağıtım uygulamaları, saha servis uygulamaları, bayi ilişkileri yönetimi, tedarik zinciri yönetimi ve ilaç takip sistemi gibi yazılımlardan oluşan Vision Plus ürün ailesinden bahsetti.

1990’ların başından, 2000’lerin ikinci yarısına kadar satış dağıtım otomasyonunun nasıl şekillendiğine; başlangıçta DOS tabanlı el terminalleri kullanılarak dağıtık mimari yapısı ve çok yüksek maliyetlerden(10.000$/araç) ötürü, seri senkronizasyon-manuel konsolidasyon ile sahada fatura kesebilmek temel hedefken, artık Windows Mobile tabanlı GPRS el terminalleri kullanımı, merkezi yapıya geçiş, seri/USB/ethernet ve wireless GPRS bağlantı ile merkezi veri tabanı ve düşük maliyetler(1500-2500$/araç) söz konusu olduğundan, esas amaçların anlık veriye dayalı kararlar alma, tüketici kontağı, izlenebilirlik, saha analizleri, hızlı lojistikle etkin kanal yönetimini sağlamak olarak değiştiğine; internetin ADSL ile yaygınlaşması, GPRS/EDGE altyapısı, düşük donanım/servis maliyetleri gibi merkezi yapıya geçişin temel nedenlerine; web tabanlı mimari ve merkezi yapının, tek database üzerinden erişim ile merkezden ve bayiden alınan bilgilerin aynı olmasını, güncel ve doğru bilgiye her an erişimi, kolay sistem yönetimini, tüm satış ve servis süreçlerinin merkezi olarak yönetilmesini ve satış, ticari pazarlama ve saha-servis gibi farklı süreçlerin tek uygulamadan yönetilmesini mümkün kıldığına; GPRS ve EDGE desteği ile planlama ve sevkiyatların anlık yapılmaya başladığına; Rugged Handheld, PDA ve Blackberry cihazları üzerinde çalışarak araçların koordinatlarının tespitini sağladıklarına; çoklu dil desteği, raporlama, düşük bant genişliğinde çalışırlılık gibi ürün ailesinin diğer özelliklerine; VisionPlus Mobile’ın tüm fonksiyonlarının iphone 3G üzerinde sunulduğuna; dijital harita entegrasyonu ile müşteri uzayının harita üzerinde izlenmesi ve yönetilmesine; plasiyerin hangi noktada bulunduğunu, hangi yolu kullanması gerektiğini, hatta trafik durumunu bile cihaz üzerinde görmenin olanaklı olduğuna; el terminali ile GPRS üzerinden saha elemanlarının ziyaret takibi yapıldığına değinildi.
Ardından “Akıllı Haritacı” Başarsoft’tan Alim Küçükpehlivan konuşmasına başladı.Kamu ve özel kuruluşlara akıllı harita hizmeti sağlamak üzere servis üreten Başarsoft’un, 1997’den bu yana personel kadrosunu 130 kişiye çıkartarak yazılım üzerine uygulama geliştirdiklerini; “akıllı harita”ların bilgileri istenilen ölçekte üst üste koyma yeteneği sağladığını; saha ekipmanları başlığı altında, önce sahada arabalarla tüm Türkiye’yi gezerek il il sokak haritaları ürettiklerini, sonra entegre video çeken kameralar sayesinde, seyir halindeyken 5 adet yan açıdan aynı anda görüntü kaydettiklerini söyledi ve son dönemde harita tabanlı bilgi sistemlerinin pazar büyüklüğü azalırken, lokasyon ve mobil tabanlı hizmet ve servislerin pazar büyüklüğünün giderek artış gösterdiğini ekledi. Elemanlarının google maps uygulamaları üzerinde işaretleme yaparak oralardaki mekanları da gösterip ücretsiz detaylandırma hizmeti verdiklerini ve bununla ilgili tüm dünyada kullanıcı yorumlarına açık bir platform yarattıklarını; TTNET Wifi Hotspot sorgusu ile ücretsiz internete girmeyi, şifresiz bir site kullananların google üzerinden ücretsiz harita hizmetine bağlantı kurmalarını sağladıklarını; telefonunda GPS olanlar için, yine google maps uygulamaları sayesinde, ücretsiz bir şekilde 3.5 metre çapında bir alanda bulunan yerleri görüntüleme imkanı olduğunu; “contacts adres bul” hizmeti ile gidecekleri yere en kısa yol çizimini görebildiklerini; www.kaydet.com adında bir site projesiyle her türlü ticari işletmenin hem açılış saatlerini, hem de varsa internet sitelerini tanıtıp kendilerini kaydedecekleri bir ortam aracılığıyla kullanıcıların da direk google üzerinden adres tespiti yapmalarını olanaklı kılacaklarını; yol tarifi seçeneğiyle insanların ekran önünde varış noktalarına ne kadar ücret karşılığında ulaşacaklarını dahi öğrenebildiklerini ve mobil uygulamalarda hat bilgisi için yalnızca java tabanlı bir uygulama kullanıcısı olmanın yeterli olduğunu; vodafone işbirliğiyle mobil cihazla taksi çağırma, yer ayırtma gibi farklı uygulama hizmetleri ve turkcell işbirliğiyle pusula uygulaması kullananlara kendi hareketlerine göre eldeki harita bilgileriyle karşıdaki görüntüyü birleştirip görsel bir sunum oluşturduklarını; şu ana dek 300 ilçeyi dolaşarak sahil şeridini tamamladıklarını ve 2012’ye kadar hedeflerinin, 81 il merkezindeki 957 ilçe merkezini sokak sokak işlemek olduğunu; hayatımızın kaçınılmaz bir parçası olan harita ve mekanı, yaşamını etkin, güvenli ve rahat bir şekilde sürdürmek isteyen herkesin kullanması gerektiğini anlattı.


Bir sonraki konuşmacı Garmin şirketinin Türkiye distribütörü Baytekin teknik cihazlardan Volkan Bey idi.Sözlerine GPS(Global Positioning System-global yer belirleme sistemi) kavramını, düzenli olarak kodlanmış bilgi yollayan bir uydu ağı ve uydularla aramızdaki mesafeyi ölçerek dünya üzerindeki keskin yerimizi tespit etmemizi sağlayan sistem olarak açıklayarak başladı.Sonra ABD’de 12 milyar dolara mal edilerek askeri amaçlarla başlatılan bu uygulamanın 1980’lerden bu yana savunma sanayinin dışında haritacılık, jeoloji, çevre ve orman uygulamaları, inşaat-alt yapı uygulamaları, havacılık ve denizcilik gibi sivil kullanım alanlarının olduğunu; insanoğlunun bulunduğu yeri bilmesi, seyahat güzergahının öngörülmesi, orman ve arazi ölçümlerinin sağlıklı yapılabilmesi, araç ve kişi takibi, uçak seyahatlerinin güvenliği, avcılık ve dağcılık sporlarında nokta tespiti, okyanusta seyahat eden geminin rotasının bilinmesi gibi konularda GPS teknolojisinin hayatımızı kolaylaştırdığını söyledi.Konuşmanın devamında, 1989’da Garry Burrel tarafından kurulan, GPS cihazları tasarlayan, %41’le GPS pazarını yöneten, 2007’nin sonunda 5 milyon dolarlık ciroya ulaşan ve 8000’in üzerinde çalışanı olan Garmin’in dünya çapında bir organizasyon olup Türkiye’de de elektronik merkezlerinin bulunduğunu; otomotiv, mobil, havacılık, marin, outdoor/fitness, maden aramaları gibi hizmet verilen pazarları; tüm kullanıcı portföyüne uygun özellik ve fiyat seçeneği sunduğu, yeni ürünlere geniş yer verdiği ve segmentinde çok hızlı bir büyüme ile marj lideri olduğu için Garmin’i tercih etmek gerektiğini; Garmin’in Türk haritası için, Narcity’yi yapan ve Google maps’in oluşumunda da etkili olan Başarsoft’tan hizmet aldığını; Baytekin Teknik Cihazlar ve Ltd. Şti.’nin elektronik ve mekanik teknik cihazların ithalatı, satışı, satış sonrası eğitim ve teknik servis konularında faaliyet göstermek üzere 1976’da Ali Baytekin tarafından kurulduğunu; navigasyon cihazlarında sırasıyla il, ilçe, sokak, kapı numarasına göre arama yapmanın, “POI” kullanarak adres bulma seçeneği ile isim girerek POI noktasını(ilgili noktaları) aratmanın ve aranan mekanın(örneğin bir eczane yada otel) ister en yakın noktadan en uzağa doğru nerelerde bulunduğunu, ister o civarda nerelerde bulunduğunu tespit etmenin mümkün olduğunu; cihazın sesli ve görüntülü yönlendirme yaptığını; kullanıcıların dönüşlere kaç metre kaldığını, varış noktasına kalan zamanı ve gidilen hız miktarını tespit etme şansına sahip olduklarını; haritayı büyütüp küçültme, koordinat girerek adres bulma, isim heceleme ve neredeyim özelliği gibi cihazların diğer fonksiyonlarını anlattı.GPS sistemlerinin hassasiyetinin 1-5 metre arasında değiştiğini, otoban benzeri açık alanlarda uydu hassasiyetinin arttığını, konum belirlemesi yapmak için en az 3 uydunun gerektiğini, Baytekin haritalarının Başarsoft tarafından internet sayfası üzerinden devamlı olarak güncellendiğini belirterek konuşmasını tamamladı.


Son olarak Huawei Türkiye medya ve halkla ilişkiler müdürü Mine Zaim sözü aldı.Vizyonu “iletişim yoluyla hayatınızı geliştirmek” olan Huawei şirketinin 100’den fazla ülkede 95000 çalışanıyla 1988 yılından bu güne gelişerek hizmet verdiğini ve çalışanlarının %46’sının ArGe bölümünde atandığını, toplam 17 tane ArGe merkezi ve 20’den fazla inovasyon merkezi olduğunu, 2004 ve 2009 yılları arası satış gelirlerini 30.2 milyar dolara çıkardıklarını, ticari adıyla single-run teknolojisinin tüm çalışmalarının bir meyvesi olduğunu, piyasada birinci konumda oldukları network ve infrastructure yapılarını kapsayan fix(sabit) ürün grubu başta olmak üzere, mobil ve IP ürün gruplarını yakınsattığını; şebeke alt yapısı, software-yazılım modifikasyonları, ADSL modem üretimi ve teknik ekipmanların satış sonrası destek servis hizmeti alanlarında faaliyet gösterdiğini, Çin’in 3 operatörüne, Avrupa’da British Telekom ve Vodafone işbirliğiyle 50 operatörün 45’ine servis sağladığını ve Amerika’da da büyük firmalarla çalıştığını; 2009 yılında ‘vender of the year’ ve Vodafone’un ‘outstanding performance’ ödülü gibi pek çok ödüle layık görüldüğünü; 2002 yılında Ankara ofisinin kurulmasıyla Huawei Türk operasyonunun başladığını; Türk Telekom fiber projelerinin başarıyla tamamlandığını; yalnızca Türkiye’de değil, 12 Türki ülkede de şubeler açtıklarını ve böylelikle Orta Doğu sınırlarını aşarak Orta Asya ve Kafkasya’ya doğru ilerlediklerini; 2007 yılının sonlarında İTÜ eğitim merkezini açtıklarını ve 2010 şubatında da180 kişilik ArGe merkezini kurmalarının ardından 3 dönem boyunca yazılım konusunda yetkin yeni mezunların alımlarına devam edeceklerini söyledi.

Bu konuda detaylı not tutup haber haline dönüştüren Sevgi Hoşsere ayrıca teşekkür ediyorum.

4 Mayıs 2010 Salı

Kontörden kuruşa geçen dolandırıcılar

Star Gazetesinin bugünkü haberine göre http://www.stargazete.com/mobil/guncel/dolandiricilar-da-kontorden-kurusa-gecti-haber-259579.mob

GSM şirketlerinin kontörden kuruşlu döneme geçmesi dolandırıcıları engellemeye yetmiyor. Yeni dönemde yeni yöntemler bulan dolandırıcılar mağdurlardan bu kez kontör yerine para istiyor. Dolandırıcıların yeni yöntemlerinde tercih ettikleri kişilerin başında ise kamu görevlileri geliyor.

Kendilerini devlet görevlisi olarak tanıtan dolandırıcılar, mağdurlardan verdikleri TC kimlik numaralarına para göndermelerini istiyor. Burdur İl Emniyet Müdürlüğünden verilen bilgiye göre "Kendisini Cumhuriyet savcılığından ya da emniyetten aradığını beyan eden dolandırıcılar, müştekilerin kimlik ve telefon sim kart bilgilerinin kopyalandığını belirtiyorlar. Daha sonra da suçluların yakalanması için son aşamada olduklarını, ancak yapılan harcamalarla ilgili müştekinin aklanabilmesi için para havalesi gerektiğini söylüyorlar. Bu aşamadan sonra mağdurların banka ATM cihazlarını kullanarak verilen kimlik numaralarına havale yapması isteniyor. Havale yapıldıktan kısa bir süre sonra para çekildiği için faillerin yakalanması güçleşiyor."

Dolandırıcıların beyanları doğrultusunda havale işlemi yapılmaya başlandığında mağdurların banka hesaplarındaki para miktarı ve kredi kartlarındaki limit bitene kadar dolandırıcılık işleminin devam ediyor.

Aman Dikkat! Siz siz olun bu tür tuzaklara düşmeyin.

TÜRKİYE’DE MOBİL YAŞAM VE UYGULAMALARI

Değerli Akademisyen, Araştırmacı ve Uygulamacılar,

Tarafımdan editörlüğü yapılacak olan “TÜRKİYE’DE MOBİL YAŞAM VE UYGULAMALARI” başlığı altında bir kitap çalışması gerçekleştirmek istemekteyim.

Bu çalışmaya katkıda bulunmak isteyenlerin katılımlarını bekliyorum.


Önerileriniz için son katılım tarihi: 15. Haziran. 2010
Teklifler sonrası bölüm kabul tarihi: 30. Haziran. 2010
Bölüm Yazılmasında son teslim tarihi: 30.Eylül. 2010
Editör okuma ve prova düzeltmeleri: 30. Ekim. 2010
Basım Tarihi: Aralık 2010

Katılımlarınız için şimdiden teşekkürler.

Gonca Telli Yamamoto

TÜRKİYE’DE MOBİL YAŞAM VE UYGULAMALARI

GİRİŞ

Bilgi toplumuna geçen insan, bilgi ve teknolojiden etkilendiği gibi bilgiyi ve teknolojiyi de etkilemektedir. Bu alanda meydana gelen farklara bağlı olarak ortaya çıkan bilgi ve teknolojinin farklılaşması büyümesi ve artışı yeni teknoloji, araç ve uygulamalar konusunda çok değişik yönelmelere yol açmaktadır. Yeni teknoloji olarak değerlendirilen konular arasında internet teknolojileri, gen teknolojileri, enerji teknolojileri gibi çok farklı konular yer almaktadır. Bu teknolojilere arasında en yoğun değişimle karşılaşılan teknoloji günümüzde mobil teknoloji olarak değerlendirilebilir. Mobil teknolojilerin yerden, zamandan ve mekandan bağımsız olması sebebiyle yaşamımıza getirdiği farklı boyutlar ve farklı uygulamalar ortaya çıkmakta ve bu değişimle her an her yerde karşılaşılabilmektedir.

Mobil teknolojilerin yaşantımızda önemli bir yer almasının temelinde, mobil gereçlerin hızla çok etkin bir şekilde kullanılabilir olması gelmektedir. Yaratılan her kolaylık bu konuya eğilimleri arttırdığı gibi eğilimler de bu teknolojinin gelişimini tetiklemektedir. Gerçekten de “Mobil Yaşam ve Uygulamaları” dikkat çekici büyüklüğe ulaşmıştır. Bu sebeple işin teknolojik boyutunda, sosyal yapıda ve çevrede ortaya koyduğu değişimlerle irdelenmesi gereken önemli konuların başında gelmektedir. Mobil platformların değerlendirilmesi, mobil konusundaki devlet uygulamalarından m-öğrenmeye kadar pek çok farklı bireysel ve kurumsal uygulamalara geçişi temin ettiğinden bu gibi konular üzerinde durulmalıdır.

Öte yandan gerek özel şirketler gerek resmi kurumlar gerekse servis sağlayıcılar değişen mobil teknolojiyle birlikte çok farklı bir ortam yaratmıştır. Hızlı değişen bu yeni yapıya uyum sağlamaya çalışmak için yeni yöntem ve uygulamalara ihtiyaç vardır. Üreticiler kendilerine ulaşan her türlü talebe yanıt vermeye çalışmaktadırlar. Tüketiciler ise üretimin başka bir boyutunda yer almakla kalmayıp pazarlamada nihai hedefi planlayan duruma gelmişlerdir.
Mobil yaşam ve uygulamaları hakkında mevcut durum tespitinin yanında hızla gelişen teknolojilerin sunduğu olanaklardan da yararlanabilecek yeni yol haritalarına ihtiyaç vardır. Bu çalışma geniş yelpazedeki mobil yaşam ve uygulamalarını konu alacak ve mobil yaşam gerek akademik gerek iş ve sosyal boyutlarıyla irdelenecektir.

Kitabın ana hedefi 2010 yılı itibariyle Türkiye‘de “Mobil Yaşam ve Uygulamaları”nı konu alan yüksek kaliteli bir eserin ortaya çıkmasıdır. Hedef okuyucu kitlesi mobil teknoloji mobil yaşam ve mobil toplum konusunda çalışma yapan profesyonel araştırmacılar, öğretim üyeleri, öğretim elemanları, mobil yaşam meraklıları ve kullanıcılarıdır.

Kitabın sayfa yapısı hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler için lütfen gonca.telli@okan.edu.tr adresine mail atınız.

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Mobil Devlet Konferansı 2

http://www.mdevlet.org/wp-content/uploads/2010/05/mdevlet2010program8.pdf dosyasında yer alıyor mobil devletle ilgili mobil sağlık, mobil belediyecilik, mobil uygulamalar, m-devlet uygulamaları gibi başlıklarla mobil devlet kavramının bir yıl içersinde geçirmiş olduğu aşamaları da ele alacak olan bir konferans olacak. Konferansta m-öğrenme başlığında oturum başkanlığı yapacağım.

28 Nisan 2010 Çarşamba

Mobil Yaşam ve Uygulamaları III

Okan Üniversitesi Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri tarafından düzenlenen üçüncü Mobil Yaşam ve Uygulamaları konferansı 05.05.2010’da Okan Üniversitesi Akfırat Kampüsünde yapılacak. Konferans programı aşağıdaki gibi gerçekleşecektir. Katılım ücretsizdir.

Konferans Programı

13:30 – 13:45
Okan Üniversitesi
Doç. Dr. Gonca Telli Yamamoto
Açılış

13:45 – 14:05
Huawei
Mine Zaim
Genel Uygulamalar dünyadaki mobil trend

14:05 – 14:25
İdea Teknoloji Çözümleri
Buğra Düz
Mobil perakendecilik uygulamaları
14:25 – 14:35
ARA

14:35 – 14:55
Başarsoft
Alim Küçükpehlivan
LBS

14:55 – 15:15
Garmin
Cem Baytekin
GPS

15:15 – 15:35
Telematics

15:35-15:45
SORU ve CEVAPLAR

Bilişim Seminerleri 4' de Tamer Şahin Aramızda Olacak

29.04.2010 Tarihinde Bilişim Seminerlerinin 4.sünde İnternet Güvenliği konusu işlenecek ve bu konuda Dünya çapında uzman hacker Sn. Tamer Şahin bilgilerini bizlerle paylaşacak. Yer: GSF Giriş Konferans Salonu Saat: 13.30

Tamer Şahin

Tamer Şahin 1981 yılında İzmir'de doğdu. Bilgisayara ilgisi 13 yaşında başladı. Bu ilgisi, onu gittikçe bu kapalı kutunun bilinmeyenlerini incelemeye teşvik etti. İlk ciddi hack denemesini, 1999 yılında Türkiye'nin en büyük internet servis sağlayıcısı Superonline bilgisayar sistemlerine girerek gerçekleştirdi. Superonline internet sitesi 7 gün boyunca kapalı kaldı.Bunun sonucunda Türkiye'de, resmi olarak yargılanan ve ceza alan ilk hacker olarak literatürdeki yerini aldı. Aldığı 1 yıl 8 ay'lık hapis cezası, aynı suçu bir daha işlemeyeceği kanaati oluştuğundan dolayı infazı yapılmadan ertelendi. Hukuk fakültesi ders ve kitaplarında bu olay Türkiye'de gerçekleşen ilk hack olayı olarak yer aldı.2001 yılı sonlarına doğru hakkında Türkiye'nin ilk ve en eski bankası olan, Osmanlı Bankası'nı hack ettiği iddiası ile dava açıldı. Bankanın internet sitesine mesaj bırakan Şahin, Türkiye'nin en yüksek tirajli gazetesi Milliyet'e sürmanşet oldu. Olay tüm ulusal yazılı ve görsel basında yer aldı. Banka bir süre sonra Garanti Bankası ile birleşerek faaliyetine son verdi. Konunun yasal yansıması olarak açılan dava sonucu, akademisyenlerden oluşan bilirkişi heyetinin incelediği sunucuda kanıt bulunamadığından dolayı suçsuz bulundu ve beraat etti.2002 yılında Microsoft bilgisayar sistemlerine (Microsoft Network Operation Center) giriş yaparak Bill Gates'in e-mail yazışmaları, Hotmail ve diğer projeler ile ilgili dökümanları internette yayınlamıştır. Microsoft'un hack edilmesi Wired, Slashdot, The Register, ZDnet gibi global kaynaklarda ve yaklaşık on ülkede haber olmuştur.Sorumluluklarının farkına varan, hacker felsefesi üzerine mesai harcayan Şahin, daha sonra profesyonel iş yaşamına ağırlık vermiştir. Hacker'lık yeteneğini aralarında özel sektörün öncü kuruluşları ve bazı resmi kurumların da olduğu sayısız bilgisayar sisteminin zayıflıklarını ortaya çıkarmak için kullanmış, bu zayıflıklara karşı savunma stratejileri geliştirmiştir.Microsoft, Novell, HP, AOL gibi dünyaca ünlü üreticilerle ortak çalışarak yazılımlarındaki açıkları keşfeden Tamer Şahin'in güvenlik endüstrisine kazandırdıkları kendi adına kayıtlı 50'ye yakın güvenlik duyurusu ve çok sayıda makalesi bulunmaktadır. Çeşitli kitaplarda ve başka yazılı yayınlarda bunlar kaynak gösterilmektedir.Şahin'in hemen tüm ulusal yazılı/görsel basının aralarında bulunduğu medya kuruluşlarında haberleri yayınlanmıştır. Coşkun Aral'ın ekibi tarafından hackerları, Tamer Şahin'in hayatını konu alan bir belgesel çekilmiştir. Tamer Şahin, İTÜ (İstanbul Teknik Üniversitesi) ve Işık Üniversitesinde proje olarak ele alınmış, yaptıkları ve bunların sosyal yansımaları ders konusu olarak sunum ve dökümanlarla analiz edilmiştir.Tamer Şahin defalarca Kurtlar Vadisi, Deli Yürek gibi Türk aksiyon dizilerinde "Hacker Tamer" ismi ile canlandırılmıştır.Halen sektöründe öncü kuruluşlarla bilgi güvenliği hakkında projeler hazırlamaya, bilişim alanında danışmanlık yapmaya devam etmektedir

Turnalar varmış Turnalar yokmuş

Turnalar Varmış Turnalar Yokmuş başlığında Okan Üniversitesi Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bölümü ve Okan Üniversitesi Çevre Kulübü tarafından düzenlenen panelde dünyada ve Türkiye’de nesli tükenmekte olan turnalarla ilgili bir duyarlılık yaratma ve bu konuda toplumumuzu bilinçlendirmeyi amaçlanmıştır. Gerçekten de nesli tükenen turnaların yokoluşuna bir tepki göstermek önemli ve gereklidir. Binlerce kilometrelik mesafeleri aşabilen özel kuşlar olan bu varlıkların yaşamalarını sürdürmesi için gereken tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bilindiği gibi geçmiş senelerde kelaynaklar için gerçekleştirilen çalışmalar günümüzde sonuçlarını yavaş yavaş vermektedir.

Panel oturum başkanlığını gerçekleştirdiğim programda konuşmacılar biyolog Dr. Solmaz Selçuk konuyu biyolojik ve çevrebilimle açısından değerlendirmiş, Yrd. Doç. Dr. Hülya Arslan ise çeşitli kültürlerdeki turna ögesinin değeri konusunda bilgiler sunmuştur. Avukat Mehmet Turgut folklorik açıdan “Efe”’lerin oyunlarıyla ilgili bir sunum gerçekleştirdikten sonra son olarak Turnalarla ilgili bir sinevizyon gösterisi yapılmıştır. Edebiyatımız, kültürümüz ve müziğimizde geniş ve derinlemesine yer alan bir kuşun yok olmasına engel olmak için bir dileğimiz var mantığıyla hareket edilmiştir.

Japonlarda “eğer 1000 turna kuşu katlarsan dileklerin kabul olurmuş” inancı bizleri sembolik olarak “turnalar ölmesin” diye turna katlamaya yönlendirmiştir. Bu panel sonrası Japon origami sanatıyla “Turna kuşları ölmesin” dileğiyle turna kuşu katlanarak toplumsal duyarlılık arttırılmaya çalışılmıştır.

Panel sonunda bin turna katlamak için çaba gösterilmiş ve ilk gün 500’ün üzerinde turna katlanmıştır. Çevre kulübü etkinliğine Bahar Şenliğinde devam ederek bu sayı 1000’e tamamlanacaktır.

Bilişim Seminerleri 2010-3

22.04.2010 tarihinde gerçekleşen Okan Üniversitesi Bilişim Seminerleri 2010’un üçüncüsü Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gonca Telli Yamamoto’nun açılış konuşmasıyla başladı. İhsan Tutkan 1992 yılında İzmir’de kurulan, 1.000.000 TL sermayeli, yıllık cirosu 12.000.000 TL’ye ulaşan, 18 ülkeye ihracat yapan ve toplam 7500 müşteriye sahip olan Mobil Satoş ve pazarlama konusunda öncü Univera ve çalışmaları konusunda bizlerle bilgilerini paylaştı.

Univera Türkiye’nin en iyi ilk 200 şirketi arasında ve en büyük 20 yazılım şirketi içerisinde 14. olduğunu, Deloitte’un araştırmasına göre bölgesinde en hızlı büyüyen 50 şirket arasına girdiğini, Nestle’nin “Global Best Practice” ödülüne layık görüldüğünü, yazılım mühendisleri tarafından gerçekleştirilen uygulamaların analiz edildikten sonra denenmesi ve akademik değerinin ölçülmesi amacıyla çalışmalarını üniversitelerle beraber yürüttüklerini, Dokuz Eylül ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden danışmanlık aldıklarını ve Tübitak’tan ArGe teşviği almaya hak kazandıklarını anlatarak konuşmasına başladı.

Univera’ nın sloganının “bilginin gücü elinizde” olduğunu ve temel vaadlerinin müşterilere verimlilik sağlamak olduğunu soyledi. Günümüzde giderek önem kazanan el bilgisayarlarının real-time haberleşmesi için Turkcell’le çalışan firmanın Turkcell silver mobil iş ortağı; işi ofisten sahaya taşımak için donanım hizmeti de vermek amacıyla, hem teknik servis, hem de satışını yapmak üzere anlaştıkları, bir Amerikan firması olan Intermec’in global servis iş ortağı olduklarından; dünyanın lider OT/VT(otomatik tanıma/veri toplama) firması olan Intermec’in, Fortune 500’da 350’den fazla müşteri sahibi, code 39/code 128 lisans sahibi ve UIYF/Gen2 RF-ID’de 50’den fazla patent sahibi olarak birçok alanda öncü niteliği taşımasından; bunun dışında Microsoft gold certified partner, Microsoft mobile solutions partner, Microsoft royalty programme (ISV) partner ve Oracle certifier partner gibi iş ortaklıklarından bahsetti. Donanım üreten Intermec firmasıyla beraber çalışan Univera’nın başarılı projelere imza attığını söyledi. Bunların başında uzaktan veya yakından optik barkod okuyucu sistem geldiğini belirten Tutkan 5-7 yıl kadar ömrü olan ve artık çok uzaktaki stoğu bile okuma yeteneğine sahip olan barcode tarayıcı/okuyucularının üretiminden sonra yapılan sağlamlık testlerinde, üzerine kola döküldüğünde, üstünden araba geçtiğinde, 26 kez farklı açılardan düşürüldüğünde, bir yerin kenarına sürtüldüğünde, çok fazla toza maruz bırakıldığında ve/veya suya atıldığında bile makinenin hala çalışıyor olduğunu ve her şeye rağmen key butonların (tuşların üstündeki yazı ve işaretlerin) görülebilir olduğunu gösteren bir video gösterisi sundu.

Konuşmanın devamında Vodafone’la hayata geçirdikleri proje nedeniyle 2010 yılı Intermec EMEA “the technology leader of the year” ödülünü kazanan Univera’nın, organizasyon yapısı ve eğitim dağılımından (yüksek lisans %16, universite %33, teknik universite %36, teknik lise %8,lise %6, doktora%1); edindikleri “en büyük değerimiz: personelimiz” ilkesinden; 18 ülkede içlerinde JTI, British Amerikan Tobacco ve Nestle’nin de bulunduğu pek çok yabancı şirketle çalışan firmanın Türkiye’de sayısız ilke imza attığından (MSDS projelerinde ilk 80386/DOS tabanlı cihaz kullanımı, ilk RF-ID(HF) araç izleme projesi, GPRS üzerinden ilk on-line “çift yönlü” sipariş aktarımı, ilk Bluetooth-Dotmatrix Printer uygulaması, bir satış/dağıtım projesinde ilk kez GIS kullanımı, ilk GPS tabanlı plasiyer izleme uygulaması, Türkiye’nin lokasyon sahası en büyük satışı gibi); mobil satış ve dağıtım sistemleri, sahadan on-line veri toplama sistemleri gibi mobil saha çözümlerinden, ambar yönetim ve izleme sistemi ve tarımsal tedarik sistemleri olmak üzere geliştirdikleri lojistik çözümlerinden; Univera çözümlerinin ERP_finansal süreç (e-ticaret, iş akışı yönetimi, üretim, pazarlama) ve SCM_operasyonel süreç üzerinde konumlanmasından; firmanın Colgate, L’OREAL, Desa, Tadım, Ekol, Boss, Fritolay, Efes Pilsen, Atlasjet, Pınar, Vestel, Marshall, Ontex, gibi referanslarından ve tüketimin fazla, rekabetinse çok olduğu iş sahalarında (hızlı tüketim ürünleri ve perakende satış alanında) yer alan bu şirketlerin Edirne’den Ardahan’a kadar tüm bayiliklerinde Univera müşterisi olmanın farkını yaşadıklarından yani satış hareketlerini merkezden anlık olarak izleyip karar verme şansına sahip olduklarından; Univera müşteri hizmetlerinden; çağrı merkezleri ve santral hizmetlerinden; proje yönetimi, teknik servisler ve müşteri hizmetleri(35 kişilik) olmak üzere destek kadrolarını büyütmek amaçlı yaptıkları 2008-2009 yatırımlarından; web’de on-line eğitim hizmetini, eğitim sonrası sınav yapıp sertifika vermeyi (şu ana dek 3 müşterilerinin uygulama yaptığını), merkezlere operatör tedariği ve IK desteği vermeyi içeren 2010 yılı hedeflerinden; 6 yıldır mobil teknoloji günü adı altında kullanıcı deneyimlerinin paylaşılması ve müşterilerin sunumlar yaparak Univera hizmetlerinden yararlandıktan sonra nelerin değiştiğini, memnuniyetlerini ve kazanımlarını dile getirebilmeleri amacıyla düzenledikleri eylemlerden; 1st datacenter’da sundukları sunucu barındırma ve fiberoptik internet erişimi hizmetlerinden; harici yedekleme, yedek hat ve yedek sunucu gibi bakım+onarım+destek hizmetlerinden söz edildi.

Son bölümde ise, web tabanlı yazılımların sağladığı anlık veri izleme, hızlı ve kolay kurulum güncelleme, güvenlik, yüksek uyumluluk, kolay destek ve akım, hızlı hata çözümü, her ortamdan hızlı erişim ve kendi işine odaklanma avantajlarına; sistem seviyesi ve uygulama seviyesi çözümleri olmak üzere ikiye ayrılan panorama güvenlik ve yetkilendirme çözümlerine; panorama loglama ve panorama yüksek erişebilirlik çözümlerine (veritabanı sunucusu, web uygulama sunucusu); web uygulama performansı ölçümü için hazırlanan ve bir panorama performansı senaryosu (2 DB server fail over cluster, 17 dk, 10 ayrı lokasyon, concurrent 1700 kullanıcı) doğrultusunda yapılan çalışmadan alınan sonuçların %99.9688 oranında başarıya ulaştığına ve “average response time” süresinin yaklaşık 0.9 sn olarak saptandığına; web framework ve entity framework mobile forms’dan oluşan Univera framework altyapısına; çoklu dil desteği, uyarlanabilir dil desteği, unicode desteği, tidy logout gibi diğer altyapı konularına; operasyonel sürecin finansal sürece aktarımında kullanılan Smart Connect ile entegrasyona(bilgi okuma ya da aktarma, yapılan işi elektronik ortamdaki makineye uygulama); 7 aydır faaliyet gösteren ve şimdiye kadar toplam 49 makalelik bir içeriğe sahip olan Univera blog sitesine (http://univera –ng.blogspot.com); “bilginin gücünü elinizde tutmak” ya da “var olan iş performansını anlamak ve bilgiye dayalı iş kararları almak için tüm organizasyon çapında iş verilerinin analizi, ham iş verilerinin toplanması, saklanması ve analiz edilmesi için tasarlanmış uygulamalar ve bu uygulamaları çalıştıran teknolojik araçların bütünü” olarak tanımlanan iş zekası (bussiness intelligence) kavramına; iş zekası uygulama alanlarına (kurumsal hafızanın oluşturulması, balanced score card, aktivite bazlı maliyetlendirme, performans değerlendirme, süreç yönetimi ve stratejik planlama); iş zekası projelerinde dikkat edilmesi gerekenlere (network_donanım altyapısı gibi); panorama ve Quikview işbirliğine; Quikview kullanmanın hızlı kurulum, hızlı servis, tüm kullanıcılar için operasyon, in-memory teknolojisi, yüksek sıkıştırma oranı olmak üzere sağladığı avantajlara; bölgesel analiz, satış karşılaştırma, satış temsilcisi analizi, satış: what if?, sipariş sepet analizi, gibi Quıkview ‘tool’larına; 2010 yılında CEO ajandalarındaki en öncelikli ilk 3 konu karlı büyümek, büyümek ve pazar payı almak, maliyetleri kısmak iken bu isteklerim tamamına cevap verebilecek olan Univera’nın operasyonel getirilerine(sistem ve formalleşme , kağıtsız operasyon); stratejik getirilerine(doğru verilerle çalışıp anında sonuç alma); maliyet avantajlarına(optimum kaynak planlama, sistemin rekabet avantajı); dağınık mimari, merkezi ve hybrid mimari yapısı kullanımında danışmanlık hizmetine; el terminali üzerinde bir gps modülü ve maps kullanım olanağı olması sayesinde satış temsilcilerinin ziyaret bilgilerini ve izledikleri yolu harita üzerinde göstermeyi mümkün kılan sayısal harita entegrasyonuna ve iphone uygulamalarına (iphone ekranında yönetici raporlarının görüntülenmesi gibi) değinildi.

Haberi Hazırlayanlar: Sevgi Hoşser, Can Oğuz, Ergin Altınel

16 Nisan 2010 Cuma

Bilişim Seminerleri 2010-2

Bilişim seminerlerimizin ikincisinde konuklarımız Oracle’dan Ersoy Bayraktar ve İsa Özseyhan’dı.
İsa Özseyhan (Oracle teknoloji satış danışmanı) konuşmasına Oracle’la ilgili kısa bir tanıtım yapacağını giriş seviyesinde teknik bilgiler vereceğini söyleyerek başladı. 1977’de Larry Ellison tarafından kurulan Oracle dünyanın en büyük kurumsal yazılım firması durumundadır. Türkiye’de İstanbul ve Ankara’da şubeleri bulunmaktadır.2005’ten beri başka şirketler üzerinden yatırım yapmakta ve bu süre zarfında 50’den fazla şirketi satın almışlardır.En son olarak büyük donanım firması Sun’ı almış ve donanım boyutuna da geçmişlerdir.
Oracle ‘ın sadece bilindiği gibi veritabanı yazılımı yapan bir firma olmadığını en büyük Enterprise Software Vendor’u olduğunu söyledi. Oracle’ın birçok banka ve devletin farklı kurumları tarafından kullanıldığını ifade eden Özseyhan istatistiki bilgiler ekledi. 2009 yılında 23 milyon dolar’gelir elde ettiklerinden, 320 bin müşteriye sahip olduklarından, 145 ülkede 85 bin çalışana istihdam sağladıklarından bahsetti. Daha sonra Oracle’ın katmanlarını anlattı ; Veri tabanı Middleware, Uygulamalar, Infrastructure son satın alımlarla birlikte “uçtan uca” çözüm sunan bir firma haline geldiğini belirtti. Yani sadece yazılım değil donanım ihtiyacına da aynı firma karşılık verebilir hale dönüşmüştür.
İsa Özseyhan Oracle bilgisinin ileride meslek hayatımızda kesinlikle işe yarayacağından da bahsetti ve Oracle’ın dünya üzerinde birçok alanda birinci olduğunu da ekledi. Bu alanlardan birkaçı; Veritabanı, Linux’te veri tabanı paylaşımı, Middleware, Crm, Data warehousing, Embedded database…
Veri tabanında Oracle ın Pazar payının %49 olduğunu soyledi ve bu kadar çok tercih edilmesinin sebeplerini anlattı. Ayrıca, Oracle’ın 2. Sürümünden itibaren 11 g ye kadar her sürümünde yeni özellikler eklediğini dile getirdi. Bunların arasında ulaşılabilirlik; flashback (geri dönüşler) yaparak hataları kurtarma imkanı bulunuyor. Data Guard’ın (Veri koruma) ise beklenmedik felaketlere karşı verilerin başka biyerde daha anlık olarak sürekli yedeklenmesi olduğunu açıkladı. Real Application Cluster: Sürekliliğin sağlanması için serverlerın (sunucu) eş zamanlı çalışabilmesi olarak detaylandırdı.VLDB (very large database) ise çok büyük veritabanlarının sıkıştırılabilmesi ve parçalara ayrılabilmesi özelliğiyle gelişmeyi sürdürdüğünü söyledi.
Oracle ücretsiz sürümünün ve hakkında kullanıcı ve öğrenme desteğinin internetten Oracle teknoloji networkten alma imkanı (otn.oracle.com) olduğunu ekleyen Özseyhan Oracle bilmenin iş olanakları açısından bilişim öğrencilerine büyük olanaklar yaratabileceğini söyledi.

14 Nisan 2010 Çarşamba

Mobil Arama, Yerel Arama ve Pazarlama

Mobil gereçler yaşamımıza girdikçe ve iphone'dan sonra çok çeşitli aplikasyonlarla da farklı işler ve çözümler bulunmasıyla aslına bakarsanız iş yapma ve pazarlama boyutları giderek değişiyor ve daha da değişecek.

Özellikle webi tarayabilen telefon sayısı arttıkça ve bu tür telefon kullanım ücretleri azaldıkça daha önceden internet pazarlaması olarak bildiğimiz kavram da yerini doğal olarak mobil pazarlamaya bırakıyor. Yani internet pazarlamasının kuralları artık eskisi gibi olmamaya başlıyor. Her an taşınabilir cihazlar kullanıcılarına da işletmelere de yeni fırsatlar sunuyor.

Bu fırsatların başında mobil arama dediğimiz kavram geliyor. Telefonların yetenekleri arttıkça bu aramalar farklı şekle de dönüşür oldu açıkçası. Ancak bilindiği gibi büyük ya da küçük ölçekli farketmez bütün işletmeler zaman içersinde ister istemez bu alana kaymak zorunda olduklarını bilmeli ve ona göre hazırlık yapmalılar. İşin ilginci tüketicinin elinde bir araç oldu mu iz sürecek. O araçtan yararlanmak tüketici için de işletmeler için de fırsata dönüşebilir.

Aslına bakarsanız bir web sitesi sahibi olmak günümüzde başarılı bir işletme olmanın göstergesi de değil ama webde arandığında üst sayfalarda bulunuyor olmak adının geçmesi hatta varsa iyi rating almış olmak gibi kavramlar da bu noktada karşımıza çıkıyor. Hatta bazı işletmelerin büyük ekranlı bilgisayarlar için yapılmış olan sayfaları küçük ekranlar da anlaşılır olamıyor.

Öte yandan bir başka konu da yerel çevrede hızlı bulunabilirlik. Google arama motoru bunu hızla sağladı. Ayrıca diğer arama motorları da artık cebe uyumlu hale dönüştüler. Google'da üst sırada olmak giderek daha da anlam kazanıyor. Öte yandan yerel arama motorları da önemli hale geliyor. Bunlar da hizmetlerini geliştirme çabasındalar.

Kısacası pazarlama demek bir anlamda aradığını bulmak hem de en uygun koşullarda hatta en yakında bulmakla eşdeğer hale gelmeye başladı. Yeni nesil pazarlamacılar buna göre hareket etmeli diyor ve bu konuyu şimdilik kapatıyorum.

Bilişim Seminerleri 2010-1

Bilişim Seminerleri 2010 8 Nisan 2010 'daki ilk seminerle başladı. İlk konuşmacı Şişecam Kuruluşu Cam Ambalaj Grubu’nun Bilgi Teknolojileri (IT) Müdürü Sercan Çibaş oldu. 25 yıldır Şişecam bünyesinde çalışmakta olan Çibaş, 10 yıl boyunca yazılım geliştirdiğini sonraki 15 yıldır ise yönetici olduğunu söyledi. 17 Şubat 1934 Kuruluş tarihli Şişecam’ın yapısını ifadeyle başlayan sunumunun ilk bölümünde Avrupa’da 4. ve dünyada 5. olan cam ambalaj grubunun yaptığı çalışmalardan, ikinci bölümde ise IT bölümü olarak hayata geçirdiklerinden, nereden gelip nereye doğru yol aldıklarından bahsetti. Biraz açacak olursak önce 1934’de İş Bankası’na bağlı olarak açılan ve şu anda 17.000 tane çalışanı olan Şişecam’ın tarihinden; camın hangi sektörlerde (inşaat, otomativ, hizmet, sağlık…) yer bulduğundan; düzcam, cam ev eşyası (Paşabahçe), cam ambalaj ve kimyasallar olmak üzere Şişecam çatısı altındaki çalışma gruplarından; toplam 3 ülkede ve 9 fabrikada (Topkapı, Mersin, Yenişehir, Krishi, Pokrosky, Gorohevetz, Mina, Ufa, Kuban) yılda 1.9 milyon ton üretim kapasiteli Şişecam tesislerinde kullanılan son teknolojiden; hammaddeden son ürüne camın yolculuğundan(şekillendirme, sıcak kaplama, soğutma tüneli, soğuk kaplama, hata ayırma, kalite kontrol, dekor-süsleme, paketleme, depolama); tasarım merkezlerinde Autocad vb programların kullanımıyla yapılan kalıp (şişe) tasarımı ve ürün geliştirmeden; süsleme faliyetlerinden ve son olarak da Şişecam’ın ödüllü tasarımlarından söz etti.

Konuşmanın diğer kısmında ise Şişecam bünyesinde 2009 ve 2012 tarihleri arasında gerçekleşmesi planlanan projelerden ve bunların aşamalarından bahsedildi. 2009’dan önce şirketin kendi yazılımlarını geliştirmesi daha avantajlıyken, toplam 1000 kadar kişinin kullandığı 5000 civarında program ve 5710 tane veri tabanını içinde barındıran büyüklükte bir şirketin yönetimi, ileri taşınması ve ihtiyaçlarının sağlanması düşüncesiyle bir kırılma noktasına gelinerek ve ERP çözümüne sahip olmanın kazançları (tam bütünleşmiş çalışan modüllerle iş verimini arttırmak, en iyi tecrübeleri barındıran bir iş yönetim sistemi gibi) göz önüne alınarak yapılan Şişecam ERP çalışmalarından söz açıldı. Gruptaki ERP çalışmaları, ERP geçiş planı, uygulanması planlanan modüller (PS-Proje Yönetimi, IM-Yatırım Yönetimi, APO-Planlama ve Optimizasyon, BPS-Bütçe) ERP geçiş yol haritası, 10 aylık bir proje süresince, 85 kişilik bir ekiple hayata geçirilen ve 2009 Kasım ayı itibariyle tamamlanan Cam Ambalaj Grubu Piramit Projesi anlatıldı. Konuşmanın sonunda ise proje başarı faktörlerine ve cam ambalaj bilgi sistemleri erişim şemasına değinildi.

Konuşmacılardan CEVA Logistics Insan Kaynakları Yöneticisi Esra Kaya tedarik zincirinde birliktelik, büyüme ve mükemmellik vizyonuna sahip 2007’de CEVA adını alan şirketin (Öncesinde TNT Logistics) bölgesel ve sektörel yapılanmasından, şubelerinden, dağıtım merkezlerinden (Türkiye ve Balkanlar harita üzerinde olmak üzere), depolarından ve kargo şirketlerinden bahsederek söze başladı. 40.000 çalışanıyla sektörünün (lojistik) en beğenilen kurumu CEVA olarak 2010 yılında hedeflerinin Türkiye’de en iyi ilk 200 özel şirket arasına girmek olduğuna, 2008/2009 yıllarında üst üste Best Employee Central Eastern Europe ödülüne ve Türkiye’de ilk İK yönetim derneği olan PERYÖN tarafından 2009 senesinde 2 dalda ödüle layık görüldüklerine değindi. Diversity and Inclusion Action Plan kapsamında proje yöneticiliği görevini üstlenmiş olan Esra Kaya, ayrıca; CEVA’nın farklılıkları(din, dil, yaş, fiziksel yetenekler, cinsel tercihler gibi) yönetme politikasının her bir farklılığın zenginlik oluşturduğu felsefesine dayandığını, CEVA işe alım sürecinde öğrencilerin şirketin kendi sitesinden ya da kariyer.net’ten stajyer, part-time ya da full-time çalışmak üzere başvuru yapabileceklerini, işe yeni başlayanların “buddy koruması” ile sisteme alışmalarının kolaylaştığını-sorularının cevapsız kalmadığını ve sistemsel anlamda birliktelik sağlandığını, 2010 yılında fikri ve önerisi olan herkesin ödüllendirilip birincilerin seçildiğini, görüntülü görüşme sistemi kurduklarını ve sosyal etkinlik organizasyonlarını(dergiler, kulüpler) anlattı.

Son konuşmacımız CEVA Logistics Bilgi Teknolojileri (IT) Müdürü Nafi Yetkin 1979’da kurulan ve 2 yıldır CEVA’ya bağlı olan Varan Kargo hakkında kısa bilgi vererek sunumuna başladı CEVA IT departmanı personel dağılımını altyapı başlığı altında (yazılım, analiz, sorumlu, helpdesk, IT satın alma) inceleyerek anlattı. Türkiye sınırları içerisinde 330 lokasyonu bir networkte topladıklarını anlattı.

Nafi Yetkin Ayrıca Varan Kargo bilgi sistemlerinin Ceva’ya entegrasyonu sırasında karşılaştıkları problemler ve infrastructure alanında maliyetleri de göz önüne alarak yaptıkları geliştirmeler hakkında bilgi verdi. Kargo programları implementasyon süreci, yazılım evreleri ve yazılım geliştirilirken uyguladıkları yaklaşımlar, Ceva IT yazılım araçları (MS Visual Studio TeamSystem 2008, Net Framework 3.5, c#, Windows Communication Foundation, MS BizTalk Server, TMS Team Foundation Server), bakım çalışmaları ve sunucu sanallaştırma ayrıntılı olarak konuşuldu.Finalde Ceva kargo topology, Ceva Türkiye network monitoring, Ceva Türkiye operasyon haritası ve Ceva kargo programı alt yapısı incelendi.

Daha sonra konuklarımız izleyicilerin sorularına cevap verdi Esra KAYA staj programıyla ilgili bilgiler verdi.
Konuşmacılarımızın bilişim konusunda kariyer yapmak isteyenleri tavsiyeleri aşağıdaki gibi belirlendi:
Kendinizi anlayın.
Ne olmak istediğinizi bilin.
Karar verin.
Harekete geçin.
Bölümünüzle ilgili bütün alanlarda bilgi sahibi olun ama birine odaklanın
İşini severek yapmak, bireyi başarıya götürür.
Hangi alanda çalışacağınıza karar verin.
Çalışmaya başlar başlamaz üst mevki hayali kurmayın.
Öncelikle kariyer planı yapın ve ne istediğinize karar verin.
İşinizi yaparken enerjik olun.
Hedeflerinizi belirleyin. Kendinize bir yol çizin.
Kendinizi geliştirmek için çok çalışın.
Karamsar olmayın.
Kariyer.net vb portallardaki nitelikleri takip edin.
Arkadaşlarınızın ilerde rakip olacağını unutmayın.
Üniversite sonrası kendinizi bilgisiz hissetmeyin.
Uluslararası proje ve firmalarda iş deneyiminde bulunun.
İç dünyanızı keşfedin.
Sürekli yeniliklere açık olun.
Gelişmeleri yakından ve güncel olarak takip edin.
Staj yaptığınız taktirde devamlılık sağlayın.
Part- time işlerde çalışın.
İşimize odaklandıktan sonra iletişimi devam ettirin.
İlanları araştırıp piyasayı öğrenin.


Program bitiminde soru cevaplar alındı ve bilişim konusunda öğrencilerimizin vizyonları daha da açılmış oldu.

9 Nisan 2010 Cuma

Mobile commerce & social change

"Our world is filling up with the new power that comes from the new technologies. Mobile commerce as much as the new mobile learning depended on the existence of may literate and technologically developed people as well as the new medium of mobile devices, are not just channels of information but new modes of experience" comes to my mind after reading Marshall Mc Luhan's "Printing and Social Change".