28 Nisan 2010 Çarşamba

Mobil Yaşam ve Uygulamaları III

Okan Üniversitesi Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri tarafından düzenlenen üçüncü Mobil Yaşam ve Uygulamaları konferansı 05.05.2010’da Okan Üniversitesi Akfırat Kampüsünde yapılacak. Konferans programı aşağıdaki gibi gerçekleşecektir. Katılım ücretsizdir.

Konferans Programı

13:30 – 13:45
Okan Üniversitesi
Doç. Dr. Gonca Telli Yamamoto
Açılış

13:45 – 14:05
Huawei
Mine Zaim
Genel Uygulamalar dünyadaki mobil trend

14:05 – 14:25
İdea Teknoloji Çözümleri
Buğra Düz
Mobil perakendecilik uygulamaları
14:25 – 14:35
ARA

14:35 – 14:55
Başarsoft
Alim Küçükpehlivan
LBS

14:55 – 15:15
Garmin
Cem Baytekin
GPS

15:15 – 15:35
Telematics

15:35-15:45
SORU ve CEVAPLAR

Bilişim Seminerleri 4' de Tamer Şahin Aramızda Olacak

29.04.2010 Tarihinde Bilişim Seminerlerinin 4.sünde İnternet Güvenliği konusu işlenecek ve bu konuda Dünya çapında uzman hacker Sn. Tamer Şahin bilgilerini bizlerle paylaşacak. Yer: GSF Giriş Konferans Salonu Saat: 13.30

Tamer Şahin

Tamer Şahin 1981 yılında İzmir'de doğdu. Bilgisayara ilgisi 13 yaşında başladı. Bu ilgisi, onu gittikçe bu kapalı kutunun bilinmeyenlerini incelemeye teşvik etti. İlk ciddi hack denemesini, 1999 yılında Türkiye'nin en büyük internet servis sağlayıcısı Superonline bilgisayar sistemlerine girerek gerçekleştirdi. Superonline internet sitesi 7 gün boyunca kapalı kaldı.Bunun sonucunda Türkiye'de, resmi olarak yargılanan ve ceza alan ilk hacker olarak literatürdeki yerini aldı. Aldığı 1 yıl 8 ay'lık hapis cezası, aynı suçu bir daha işlemeyeceği kanaati oluştuğundan dolayı infazı yapılmadan ertelendi. Hukuk fakültesi ders ve kitaplarında bu olay Türkiye'de gerçekleşen ilk hack olayı olarak yer aldı.2001 yılı sonlarına doğru hakkında Türkiye'nin ilk ve en eski bankası olan, Osmanlı Bankası'nı hack ettiği iddiası ile dava açıldı. Bankanın internet sitesine mesaj bırakan Şahin, Türkiye'nin en yüksek tirajli gazetesi Milliyet'e sürmanşet oldu. Olay tüm ulusal yazılı ve görsel basında yer aldı. Banka bir süre sonra Garanti Bankası ile birleşerek faaliyetine son verdi. Konunun yasal yansıması olarak açılan dava sonucu, akademisyenlerden oluşan bilirkişi heyetinin incelediği sunucuda kanıt bulunamadığından dolayı suçsuz bulundu ve beraat etti.2002 yılında Microsoft bilgisayar sistemlerine (Microsoft Network Operation Center) giriş yaparak Bill Gates'in e-mail yazışmaları, Hotmail ve diğer projeler ile ilgili dökümanları internette yayınlamıştır. Microsoft'un hack edilmesi Wired, Slashdot, The Register, ZDnet gibi global kaynaklarda ve yaklaşık on ülkede haber olmuştur.Sorumluluklarının farkına varan, hacker felsefesi üzerine mesai harcayan Şahin, daha sonra profesyonel iş yaşamına ağırlık vermiştir. Hacker'lık yeteneğini aralarında özel sektörün öncü kuruluşları ve bazı resmi kurumların da olduğu sayısız bilgisayar sisteminin zayıflıklarını ortaya çıkarmak için kullanmış, bu zayıflıklara karşı savunma stratejileri geliştirmiştir.Microsoft, Novell, HP, AOL gibi dünyaca ünlü üreticilerle ortak çalışarak yazılımlarındaki açıkları keşfeden Tamer Şahin'in güvenlik endüstrisine kazandırdıkları kendi adına kayıtlı 50'ye yakın güvenlik duyurusu ve çok sayıda makalesi bulunmaktadır. Çeşitli kitaplarda ve başka yazılı yayınlarda bunlar kaynak gösterilmektedir.Şahin'in hemen tüm ulusal yazılı/görsel basının aralarında bulunduğu medya kuruluşlarında haberleri yayınlanmıştır. Coşkun Aral'ın ekibi tarafından hackerları, Tamer Şahin'in hayatını konu alan bir belgesel çekilmiştir. Tamer Şahin, İTÜ (İstanbul Teknik Üniversitesi) ve Işık Üniversitesinde proje olarak ele alınmış, yaptıkları ve bunların sosyal yansımaları ders konusu olarak sunum ve dökümanlarla analiz edilmiştir.Tamer Şahin defalarca Kurtlar Vadisi, Deli Yürek gibi Türk aksiyon dizilerinde "Hacker Tamer" ismi ile canlandırılmıştır.Halen sektöründe öncü kuruluşlarla bilgi güvenliği hakkında projeler hazırlamaya, bilişim alanında danışmanlık yapmaya devam etmektedir

Turnalar varmış Turnalar yokmuş

Turnalar Varmış Turnalar Yokmuş başlığında Okan Üniversitesi Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bölümü ve Okan Üniversitesi Çevre Kulübü tarafından düzenlenen panelde dünyada ve Türkiye’de nesli tükenmekte olan turnalarla ilgili bir duyarlılık yaratma ve bu konuda toplumumuzu bilinçlendirmeyi amaçlanmıştır. Gerçekten de nesli tükenen turnaların yokoluşuna bir tepki göstermek önemli ve gereklidir. Binlerce kilometrelik mesafeleri aşabilen özel kuşlar olan bu varlıkların yaşamalarını sürdürmesi için gereken tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bilindiği gibi geçmiş senelerde kelaynaklar için gerçekleştirilen çalışmalar günümüzde sonuçlarını yavaş yavaş vermektedir.

Panel oturum başkanlığını gerçekleştirdiğim programda konuşmacılar biyolog Dr. Solmaz Selçuk konuyu biyolojik ve çevrebilimle açısından değerlendirmiş, Yrd. Doç. Dr. Hülya Arslan ise çeşitli kültürlerdeki turna ögesinin değeri konusunda bilgiler sunmuştur. Avukat Mehmet Turgut folklorik açıdan “Efe”’lerin oyunlarıyla ilgili bir sunum gerçekleştirdikten sonra son olarak Turnalarla ilgili bir sinevizyon gösterisi yapılmıştır. Edebiyatımız, kültürümüz ve müziğimizde geniş ve derinlemesine yer alan bir kuşun yok olmasına engel olmak için bir dileğimiz var mantığıyla hareket edilmiştir.

Japonlarda “eğer 1000 turna kuşu katlarsan dileklerin kabul olurmuş” inancı bizleri sembolik olarak “turnalar ölmesin” diye turna katlamaya yönlendirmiştir. Bu panel sonrası Japon origami sanatıyla “Turna kuşları ölmesin” dileğiyle turna kuşu katlanarak toplumsal duyarlılık arttırılmaya çalışılmıştır.

Panel sonunda bin turna katlamak için çaba gösterilmiş ve ilk gün 500’ün üzerinde turna katlanmıştır. Çevre kulübü etkinliğine Bahar Şenliğinde devam ederek bu sayı 1000’e tamamlanacaktır.

Bilişim Seminerleri 2010-3

22.04.2010 tarihinde gerçekleşen Okan Üniversitesi Bilişim Seminerleri 2010’un üçüncüsü Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gonca Telli Yamamoto’nun açılış konuşmasıyla başladı. İhsan Tutkan 1992 yılında İzmir’de kurulan, 1.000.000 TL sermayeli, yıllık cirosu 12.000.000 TL’ye ulaşan, 18 ülkeye ihracat yapan ve toplam 7500 müşteriye sahip olan Mobil Satoş ve pazarlama konusunda öncü Univera ve çalışmaları konusunda bizlerle bilgilerini paylaştı.

Univera Türkiye’nin en iyi ilk 200 şirketi arasında ve en büyük 20 yazılım şirketi içerisinde 14. olduğunu, Deloitte’un araştırmasına göre bölgesinde en hızlı büyüyen 50 şirket arasına girdiğini, Nestle’nin “Global Best Practice” ödülüne layık görüldüğünü, yazılım mühendisleri tarafından gerçekleştirilen uygulamaların analiz edildikten sonra denenmesi ve akademik değerinin ölçülmesi amacıyla çalışmalarını üniversitelerle beraber yürüttüklerini, Dokuz Eylül ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden danışmanlık aldıklarını ve Tübitak’tan ArGe teşviği almaya hak kazandıklarını anlatarak konuşmasına başladı.

Univera’ nın sloganının “bilginin gücü elinizde” olduğunu ve temel vaadlerinin müşterilere verimlilik sağlamak olduğunu soyledi. Günümüzde giderek önem kazanan el bilgisayarlarının real-time haberleşmesi için Turkcell’le çalışan firmanın Turkcell silver mobil iş ortağı; işi ofisten sahaya taşımak için donanım hizmeti de vermek amacıyla, hem teknik servis, hem de satışını yapmak üzere anlaştıkları, bir Amerikan firması olan Intermec’in global servis iş ortağı olduklarından; dünyanın lider OT/VT(otomatik tanıma/veri toplama) firması olan Intermec’in, Fortune 500’da 350’den fazla müşteri sahibi, code 39/code 128 lisans sahibi ve UIYF/Gen2 RF-ID’de 50’den fazla patent sahibi olarak birçok alanda öncü niteliği taşımasından; bunun dışında Microsoft gold certified partner, Microsoft mobile solutions partner, Microsoft royalty programme (ISV) partner ve Oracle certifier partner gibi iş ortaklıklarından bahsetti. Donanım üreten Intermec firmasıyla beraber çalışan Univera’nın başarılı projelere imza attığını söyledi. Bunların başında uzaktan veya yakından optik barkod okuyucu sistem geldiğini belirten Tutkan 5-7 yıl kadar ömrü olan ve artık çok uzaktaki stoğu bile okuma yeteneğine sahip olan barcode tarayıcı/okuyucularının üretiminden sonra yapılan sağlamlık testlerinde, üzerine kola döküldüğünde, üstünden araba geçtiğinde, 26 kez farklı açılardan düşürüldüğünde, bir yerin kenarına sürtüldüğünde, çok fazla toza maruz bırakıldığında ve/veya suya atıldığında bile makinenin hala çalışıyor olduğunu ve her şeye rağmen key butonların (tuşların üstündeki yazı ve işaretlerin) görülebilir olduğunu gösteren bir video gösterisi sundu.

Konuşmanın devamında Vodafone’la hayata geçirdikleri proje nedeniyle 2010 yılı Intermec EMEA “the technology leader of the year” ödülünü kazanan Univera’nın, organizasyon yapısı ve eğitim dağılımından (yüksek lisans %16, universite %33, teknik universite %36, teknik lise %8,lise %6, doktora%1); edindikleri “en büyük değerimiz: personelimiz” ilkesinden; 18 ülkede içlerinde JTI, British Amerikan Tobacco ve Nestle’nin de bulunduğu pek çok yabancı şirketle çalışan firmanın Türkiye’de sayısız ilke imza attığından (MSDS projelerinde ilk 80386/DOS tabanlı cihaz kullanımı, ilk RF-ID(HF) araç izleme projesi, GPRS üzerinden ilk on-line “çift yönlü” sipariş aktarımı, ilk Bluetooth-Dotmatrix Printer uygulaması, bir satış/dağıtım projesinde ilk kez GIS kullanımı, ilk GPS tabanlı plasiyer izleme uygulaması, Türkiye’nin lokasyon sahası en büyük satışı gibi); mobil satış ve dağıtım sistemleri, sahadan on-line veri toplama sistemleri gibi mobil saha çözümlerinden, ambar yönetim ve izleme sistemi ve tarımsal tedarik sistemleri olmak üzere geliştirdikleri lojistik çözümlerinden; Univera çözümlerinin ERP_finansal süreç (e-ticaret, iş akışı yönetimi, üretim, pazarlama) ve SCM_operasyonel süreç üzerinde konumlanmasından; firmanın Colgate, L’OREAL, Desa, Tadım, Ekol, Boss, Fritolay, Efes Pilsen, Atlasjet, Pınar, Vestel, Marshall, Ontex, gibi referanslarından ve tüketimin fazla, rekabetinse çok olduğu iş sahalarında (hızlı tüketim ürünleri ve perakende satış alanında) yer alan bu şirketlerin Edirne’den Ardahan’a kadar tüm bayiliklerinde Univera müşterisi olmanın farkını yaşadıklarından yani satış hareketlerini merkezden anlık olarak izleyip karar verme şansına sahip olduklarından; Univera müşteri hizmetlerinden; çağrı merkezleri ve santral hizmetlerinden; proje yönetimi, teknik servisler ve müşteri hizmetleri(35 kişilik) olmak üzere destek kadrolarını büyütmek amaçlı yaptıkları 2008-2009 yatırımlarından; web’de on-line eğitim hizmetini, eğitim sonrası sınav yapıp sertifika vermeyi (şu ana dek 3 müşterilerinin uygulama yaptığını), merkezlere operatör tedariği ve IK desteği vermeyi içeren 2010 yılı hedeflerinden; 6 yıldır mobil teknoloji günü adı altında kullanıcı deneyimlerinin paylaşılması ve müşterilerin sunumlar yaparak Univera hizmetlerinden yararlandıktan sonra nelerin değiştiğini, memnuniyetlerini ve kazanımlarını dile getirebilmeleri amacıyla düzenledikleri eylemlerden; 1st datacenter’da sundukları sunucu barındırma ve fiberoptik internet erişimi hizmetlerinden; harici yedekleme, yedek hat ve yedek sunucu gibi bakım+onarım+destek hizmetlerinden söz edildi.

Son bölümde ise, web tabanlı yazılımların sağladığı anlık veri izleme, hızlı ve kolay kurulum güncelleme, güvenlik, yüksek uyumluluk, kolay destek ve akım, hızlı hata çözümü, her ortamdan hızlı erişim ve kendi işine odaklanma avantajlarına; sistem seviyesi ve uygulama seviyesi çözümleri olmak üzere ikiye ayrılan panorama güvenlik ve yetkilendirme çözümlerine; panorama loglama ve panorama yüksek erişebilirlik çözümlerine (veritabanı sunucusu, web uygulama sunucusu); web uygulama performansı ölçümü için hazırlanan ve bir panorama performansı senaryosu (2 DB server fail over cluster, 17 dk, 10 ayrı lokasyon, concurrent 1700 kullanıcı) doğrultusunda yapılan çalışmadan alınan sonuçların %99.9688 oranında başarıya ulaştığına ve “average response time” süresinin yaklaşık 0.9 sn olarak saptandığına; web framework ve entity framework mobile forms’dan oluşan Univera framework altyapısına; çoklu dil desteği, uyarlanabilir dil desteği, unicode desteği, tidy logout gibi diğer altyapı konularına; operasyonel sürecin finansal sürece aktarımında kullanılan Smart Connect ile entegrasyona(bilgi okuma ya da aktarma, yapılan işi elektronik ortamdaki makineye uygulama); 7 aydır faaliyet gösteren ve şimdiye kadar toplam 49 makalelik bir içeriğe sahip olan Univera blog sitesine (http://univera –ng.blogspot.com); “bilginin gücünü elinizde tutmak” ya da “var olan iş performansını anlamak ve bilgiye dayalı iş kararları almak için tüm organizasyon çapında iş verilerinin analizi, ham iş verilerinin toplanması, saklanması ve analiz edilmesi için tasarlanmış uygulamalar ve bu uygulamaları çalıştıran teknolojik araçların bütünü” olarak tanımlanan iş zekası (bussiness intelligence) kavramına; iş zekası uygulama alanlarına (kurumsal hafızanın oluşturulması, balanced score card, aktivite bazlı maliyetlendirme, performans değerlendirme, süreç yönetimi ve stratejik planlama); iş zekası projelerinde dikkat edilmesi gerekenlere (network_donanım altyapısı gibi); panorama ve Quikview işbirliğine; Quikview kullanmanın hızlı kurulum, hızlı servis, tüm kullanıcılar için operasyon, in-memory teknolojisi, yüksek sıkıştırma oranı olmak üzere sağladığı avantajlara; bölgesel analiz, satış karşılaştırma, satış temsilcisi analizi, satış: what if?, sipariş sepet analizi, gibi Quıkview ‘tool’larına; 2010 yılında CEO ajandalarındaki en öncelikli ilk 3 konu karlı büyümek, büyümek ve pazar payı almak, maliyetleri kısmak iken bu isteklerim tamamına cevap verebilecek olan Univera’nın operasyonel getirilerine(sistem ve formalleşme , kağıtsız operasyon); stratejik getirilerine(doğru verilerle çalışıp anında sonuç alma); maliyet avantajlarına(optimum kaynak planlama, sistemin rekabet avantajı); dağınık mimari, merkezi ve hybrid mimari yapısı kullanımında danışmanlık hizmetine; el terminali üzerinde bir gps modülü ve maps kullanım olanağı olması sayesinde satış temsilcilerinin ziyaret bilgilerini ve izledikleri yolu harita üzerinde göstermeyi mümkün kılan sayısal harita entegrasyonuna ve iphone uygulamalarına (iphone ekranında yönetici raporlarının görüntülenmesi gibi) değinildi.

Haberi Hazırlayanlar: Sevgi Hoşser, Can Oğuz, Ergin Altınel

16 Nisan 2010 Cuma

Bilişim Seminerleri 2010-2

Bilişim seminerlerimizin ikincisinde konuklarımız Oracle’dan Ersoy Bayraktar ve İsa Özseyhan’dı.
İsa Özseyhan (Oracle teknoloji satış danışmanı) konuşmasına Oracle’la ilgili kısa bir tanıtım yapacağını giriş seviyesinde teknik bilgiler vereceğini söyleyerek başladı. 1977’de Larry Ellison tarafından kurulan Oracle dünyanın en büyük kurumsal yazılım firması durumundadır. Türkiye’de İstanbul ve Ankara’da şubeleri bulunmaktadır.2005’ten beri başka şirketler üzerinden yatırım yapmakta ve bu süre zarfında 50’den fazla şirketi satın almışlardır.En son olarak büyük donanım firması Sun’ı almış ve donanım boyutuna da geçmişlerdir.
Oracle ‘ın sadece bilindiği gibi veritabanı yazılımı yapan bir firma olmadığını en büyük Enterprise Software Vendor’u olduğunu söyledi. Oracle’ın birçok banka ve devletin farklı kurumları tarafından kullanıldığını ifade eden Özseyhan istatistiki bilgiler ekledi. 2009 yılında 23 milyon dolar’gelir elde ettiklerinden, 320 bin müşteriye sahip olduklarından, 145 ülkede 85 bin çalışana istihdam sağladıklarından bahsetti. Daha sonra Oracle’ın katmanlarını anlattı ; Veri tabanı Middleware, Uygulamalar, Infrastructure son satın alımlarla birlikte “uçtan uca” çözüm sunan bir firma haline geldiğini belirtti. Yani sadece yazılım değil donanım ihtiyacına da aynı firma karşılık verebilir hale dönüşmüştür.
İsa Özseyhan Oracle bilgisinin ileride meslek hayatımızda kesinlikle işe yarayacağından da bahsetti ve Oracle’ın dünya üzerinde birçok alanda birinci olduğunu da ekledi. Bu alanlardan birkaçı; Veritabanı, Linux’te veri tabanı paylaşımı, Middleware, Crm, Data warehousing, Embedded database…
Veri tabanında Oracle ın Pazar payının %49 olduğunu soyledi ve bu kadar çok tercih edilmesinin sebeplerini anlattı. Ayrıca, Oracle’ın 2. Sürümünden itibaren 11 g ye kadar her sürümünde yeni özellikler eklediğini dile getirdi. Bunların arasında ulaşılabilirlik; flashback (geri dönüşler) yaparak hataları kurtarma imkanı bulunuyor. Data Guard’ın (Veri koruma) ise beklenmedik felaketlere karşı verilerin başka biyerde daha anlık olarak sürekli yedeklenmesi olduğunu açıkladı. Real Application Cluster: Sürekliliğin sağlanması için serverlerın (sunucu) eş zamanlı çalışabilmesi olarak detaylandırdı.VLDB (very large database) ise çok büyük veritabanlarının sıkıştırılabilmesi ve parçalara ayrılabilmesi özelliğiyle gelişmeyi sürdürdüğünü söyledi.
Oracle ücretsiz sürümünün ve hakkında kullanıcı ve öğrenme desteğinin internetten Oracle teknoloji networkten alma imkanı (otn.oracle.com) olduğunu ekleyen Özseyhan Oracle bilmenin iş olanakları açısından bilişim öğrencilerine büyük olanaklar yaratabileceğini söyledi.

14 Nisan 2010 Çarşamba

Mobil Arama, Yerel Arama ve Pazarlama

Mobil gereçler yaşamımıza girdikçe ve iphone'dan sonra çok çeşitli aplikasyonlarla da farklı işler ve çözümler bulunmasıyla aslına bakarsanız iş yapma ve pazarlama boyutları giderek değişiyor ve daha da değişecek.

Özellikle webi tarayabilen telefon sayısı arttıkça ve bu tür telefon kullanım ücretleri azaldıkça daha önceden internet pazarlaması olarak bildiğimiz kavram da yerini doğal olarak mobil pazarlamaya bırakıyor. Yani internet pazarlamasının kuralları artık eskisi gibi olmamaya başlıyor. Her an taşınabilir cihazlar kullanıcılarına da işletmelere de yeni fırsatlar sunuyor.

Bu fırsatların başında mobil arama dediğimiz kavram geliyor. Telefonların yetenekleri arttıkça bu aramalar farklı şekle de dönüşür oldu açıkçası. Ancak bilindiği gibi büyük ya da küçük ölçekli farketmez bütün işletmeler zaman içersinde ister istemez bu alana kaymak zorunda olduklarını bilmeli ve ona göre hazırlık yapmalılar. İşin ilginci tüketicinin elinde bir araç oldu mu iz sürecek. O araçtan yararlanmak tüketici için de işletmeler için de fırsata dönüşebilir.

Aslına bakarsanız bir web sitesi sahibi olmak günümüzde başarılı bir işletme olmanın göstergesi de değil ama webde arandığında üst sayfalarda bulunuyor olmak adının geçmesi hatta varsa iyi rating almış olmak gibi kavramlar da bu noktada karşımıza çıkıyor. Hatta bazı işletmelerin büyük ekranlı bilgisayarlar için yapılmış olan sayfaları küçük ekranlar da anlaşılır olamıyor.

Öte yandan bir başka konu da yerel çevrede hızlı bulunabilirlik. Google arama motoru bunu hızla sağladı. Ayrıca diğer arama motorları da artık cebe uyumlu hale dönüştüler. Google'da üst sırada olmak giderek daha da anlam kazanıyor. Öte yandan yerel arama motorları da önemli hale geliyor. Bunlar da hizmetlerini geliştirme çabasındalar.

Kısacası pazarlama demek bir anlamda aradığını bulmak hem de en uygun koşullarda hatta en yakında bulmakla eşdeğer hale gelmeye başladı. Yeni nesil pazarlamacılar buna göre hareket etmeli diyor ve bu konuyu şimdilik kapatıyorum.

Bilişim Seminerleri 2010-1

Bilişim Seminerleri 2010 8 Nisan 2010 'daki ilk seminerle başladı. İlk konuşmacı Şişecam Kuruluşu Cam Ambalaj Grubu’nun Bilgi Teknolojileri (IT) Müdürü Sercan Çibaş oldu. 25 yıldır Şişecam bünyesinde çalışmakta olan Çibaş, 10 yıl boyunca yazılım geliştirdiğini sonraki 15 yıldır ise yönetici olduğunu söyledi. 17 Şubat 1934 Kuruluş tarihli Şişecam’ın yapısını ifadeyle başlayan sunumunun ilk bölümünde Avrupa’da 4. ve dünyada 5. olan cam ambalaj grubunun yaptığı çalışmalardan, ikinci bölümde ise IT bölümü olarak hayata geçirdiklerinden, nereden gelip nereye doğru yol aldıklarından bahsetti. Biraz açacak olursak önce 1934’de İş Bankası’na bağlı olarak açılan ve şu anda 17.000 tane çalışanı olan Şişecam’ın tarihinden; camın hangi sektörlerde (inşaat, otomativ, hizmet, sağlık…) yer bulduğundan; düzcam, cam ev eşyası (Paşabahçe), cam ambalaj ve kimyasallar olmak üzere Şişecam çatısı altındaki çalışma gruplarından; toplam 3 ülkede ve 9 fabrikada (Topkapı, Mersin, Yenişehir, Krishi, Pokrosky, Gorohevetz, Mina, Ufa, Kuban) yılda 1.9 milyon ton üretim kapasiteli Şişecam tesislerinde kullanılan son teknolojiden; hammaddeden son ürüne camın yolculuğundan(şekillendirme, sıcak kaplama, soğutma tüneli, soğuk kaplama, hata ayırma, kalite kontrol, dekor-süsleme, paketleme, depolama); tasarım merkezlerinde Autocad vb programların kullanımıyla yapılan kalıp (şişe) tasarımı ve ürün geliştirmeden; süsleme faliyetlerinden ve son olarak da Şişecam’ın ödüllü tasarımlarından söz etti.

Konuşmanın diğer kısmında ise Şişecam bünyesinde 2009 ve 2012 tarihleri arasında gerçekleşmesi planlanan projelerden ve bunların aşamalarından bahsedildi. 2009’dan önce şirketin kendi yazılımlarını geliştirmesi daha avantajlıyken, toplam 1000 kadar kişinin kullandığı 5000 civarında program ve 5710 tane veri tabanını içinde barındıran büyüklükte bir şirketin yönetimi, ileri taşınması ve ihtiyaçlarının sağlanması düşüncesiyle bir kırılma noktasına gelinerek ve ERP çözümüne sahip olmanın kazançları (tam bütünleşmiş çalışan modüllerle iş verimini arttırmak, en iyi tecrübeleri barındıran bir iş yönetim sistemi gibi) göz önüne alınarak yapılan Şişecam ERP çalışmalarından söz açıldı. Gruptaki ERP çalışmaları, ERP geçiş planı, uygulanması planlanan modüller (PS-Proje Yönetimi, IM-Yatırım Yönetimi, APO-Planlama ve Optimizasyon, BPS-Bütçe) ERP geçiş yol haritası, 10 aylık bir proje süresince, 85 kişilik bir ekiple hayata geçirilen ve 2009 Kasım ayı itibariyle tamamlanan Cam Ambalaj Grubu Piramit Projesi anlatıldı. Konuşmanın sonunda ise proje başarı faktörlerine ve cam ambalaj bilgi sistemleri erişim şemasına değinildi.

Konuşmacılardan CEVA Logistics Insan Kaynakları Yöneticisi Esra Kaya tedarik zincirinde birliktelik, büyüme ve mükemmellik vizyonuna sahip 2007’de CEVA adını alan şirketin (Öncesinde TNT Logistics) bölgesel ve sektörel yapılanmasından, şubelerinden, dağıtım merkezlerinden (Türkiye ve Balkanlar harita üzerinde olmak üzere), depolarından ve kargo şirketlerinden bahsederek söze başladı. 40.000 çalışanıyla sektörünün (lojistik) en beğenilen kurumu CEVA olarak 2010 yılında hedeflerinin Türkiye’de en iyi ilk 200 özel şirket arasına girmek olduğuna, 2008/2009 yıllarında üst üste Best Employee Central Eastern Europe ödülüne ve Türkiye’de ilk İK yönetim derneği olan PERYÖN tarafından 2009 senesinde 2 dalda ödüle layık görüldüklerine değindi. Diversity and Inclusion Action Plan kapsamında proje yöneticiliği görevini üstlenmiş olan Esra Kaya, ayrıca; CEVA’nın farklılıkları(din, dil, yaş, fiziksel yetenekler, cinsel tercihler gibi) yönetme politikasının her bir farklılığın zenginlik oluşturduğu felsefesine dayandığını, CEVA işe alım sürecinde öğrencilerin şirketin kendi sitesinden ya da kariyer.net’ten stajyer, part-time ya da full-time çalışmak üzere başvuru yapabileceklerini, işe yeni başlayanların “buddy koruması” ile sisteme alışmalarının kolaylaştığını-sorularının cevapsız kalmadığını ve sistemsel anlamda birliktelik sağlandığını, 2010 yılında fikri ve önerisi olan herkesin ödüllendirilip birincilerin seçildiğini, görüntülü görüşme sistemi kurduklarını ve sosyal etkinlik organizasyonlarını(dergiler, kulüpler) anlattı.

Son konuşmacımız CEVA Logistics Bilgi Teknolojileri (IT) Müdürü Nafi Yetkin 1979’da kurulan ve 2 yıldır CEVA’ya bağlı olan Varan Kargo hakkında kısa bilgi vererek sunumuna başladı CEVA IT departmanı personel dağılımını altyapı başlığı altında (yazılım, analiz, sorumlu, helpdesk, IT satın alma) inceleyerek anlattı. Türkiye sınırları içerisinde 330 lokasyonu bir networkte topladıklarını anlattı.

Nafi Yetkin Ayrıca Varan Kargo bilgi sistemlerinin Ceva’ya entegrasyonu sırasında karşılaştıkları problemler ve infrastructure alanında maliyetleri de göz önüne alarak yaptıkları geliştirmeler hakkında bilgi verdi. Kargo programları implementasyon süreci, yazılım evreleri ve yazılım geliştirilirken uyguladıkları yaklaşımlar, Ceva IT yazılım araçları (MS Visual Studio TeamSystem 2008, Net Framework 3.5, c#, Windows Communication Foundation, MS BizTalk Server, TMS Team Foundation Server), bakım çalışmaları ve sunucu sanallaştırma ayrıntılı olarak konuşuldu.Finalde Ceva kargo topology, Ceva Türkiye network monitoring, Ceva Türkiye operasyon haritası ve Ceva kargo programı alt yapısı incelendi.

Daha sonra konuklarımız izleyicilerin sorularına cevap verdi Esra KAYA staj programıyla ilgili bilgiler verdi.
Konuşmacılarımızın bilişim konusunda kariyer yapmak isteyenleri tavsiyeleri aşağıdaki gibi belirlendi:
Kendinizi anlayın.
Ne olmak istediğinizi bilin.
Karar verin.
Harekete geçin.
Bölümünüzle ilgili bütün alanlarda bilgi sahibi olun ama birine odaklanın
İşini severek yapmak, bireyi başarıya götürür.
Hangi alanda çalışacağınıza karar verin.
Çalışmaya başlar başlamaz üst mevki hayali kurmayın.
Öncelikle kariyer planı yapın ve ne istediğinize karar verin.
İşinizi yaparken enerjik olun.
Hedeflerinizi belirleyin. Kendinize bir yol çizin.
Kendinizi geliştirmek için çok çalışın.
Karamsar olmayın.
Kariyer.net vb portallardaki nitelikleri takip edin.
Arkadaşlarınızın ilerde rakip olacağını unutmayın.
Üniversite sonrası kendinizi bilgisiz hissetmeyin.
Uluslararası proje ve firmalarda iş deneyiminde bulunun.
İç dünyanızı keşfedin.
Sürekli yeniliklere açık olun.
Gelişmeleri yakından ve güncel olarak takip edin.
Staj yaptığınız taktirde devamlılık sağlayın.
Part- time işlerde çalışın.
İşimize odaklandıktan sonra iletişimi devam ettirin.
İlanları araştırıp piyasayı öğrenin.


Program bitiminde soru cevaplar alındı ve bilişim konusunda öğrencilerimizin vizyonları daha da açılmış oldu.

9 Nisan 2010 Cuma

Mobile commerce & social change

"Our world is filling up with the new power that comes from the new technologies. Mobile commerce as much as the new mobile learning depended on the existence of may literate and technologically developed people as well as the new medium of mobile devices, are not just channels of information but new modes of experience" comes to my mind after reading Marshall Mc Luhan's "Printing and Social Change".

8 Nisan 2010 Perşembe

Bilişim Seminerleri 2010

Okan Üniversitesi Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri Bölümü 2010 Seminerleri 8 Nisan 2010 tarihinde başlıyor.

Okan Üniversitesi" Bilişim Seminerleri " dizisi 2009 yılından beri sürdürülüyor. İlk Bu yıl da tüm hızıyla sürecek olan seminerlerin ilki 8.Nisan.2010 tarihinde 2010 yılının gerçekleşecek. İlk seminerde konuklar Şişecam Cam Ambalaj Grubu Enformasyon Teknolojisi Müdürü Sercan Çibaş ve Cevalogistics Bilgi Teknolojileri Müdürü Nafi Yetkin olacak.

Tarih: 08.04.2010
Yer: Okan Üniversitesi Sinema Salonu
Saat:13.00
Katılım Ücretsizdir.
Adres: Okan Üniversitesi Akfırat Kampüsü Tuzla İstanbul
İletişim: 0-216 6771630-1132
E-posta: bilisim@okan.edu.tr

7 Nisan 2010 Çarşamba

Mobil Pazarlama ve Ratingler

Rating kitlesel medyanın kullandığı önemli bir ölçüt. Aslına bakarsanız rating "insan ölçer" denilen elektronik izleme aygıtlarıyla saptanan verilerle ortaya konmaktadır (TV ve radyo). Kitlesel medyanın "hangi TV programlarını kim seyretmektedir"gibi iki önemli konuyu ölçebilmek için böyle bir sistem geliştirilmiştir. Çünkü başlıca TV şebekeleri ulusal ölçekte reklam kuşaklarını satarken bu tür verilerden yararlanırlar. Ancak konu insan olunca "insan ölçerler" çok da doğru verileri ortaya koymayabilirler. Gerçi birçok bilgi toplama yöntemine göre üstünlükleri vardır ayrıcaa çoğu kamuoyu anketinden daha etkin çalışmaktadır.

Ancak bunların sorunlu yanı 5000 gibi bir sayı ile bütün ülkeye dağılmış olmaları ve verilerin sadece bu kısıtlı rakam üzerinden elde edilmesinden geçer ve aslında belli kentte veya yöredeki insanların neyi izledikleri hakkında fikir vermekten uzaktır. Bu bağlamda bakınız Nielsen Medya Araştırmaları.

Öte yandan mobil pazarlama firmalara doğru, net, izinli ve gerçek bilgilerin teminini sağlamaktadır. TV'lerde zaplama gibi tedbirlere ihtiyaç kalmamaktadır. Bu bağlamda elde edilen doğru bilgiler üzerinden müşterilere en yakın teklif sunma olanakları yaratılmaktadır. Bu bağlamda mobil pazarlama kitlesel medyaya ciddi bir rakip olarak gelmektedir. Evet kitlesel medyaya karşı kişisel medya diye bir şey henüz sözkonusu değildir. Hatta şu aşamada kitlesel medyayla paralel çalışmaları bile söz konusu olmaktadır.