25 Ağustos 2010 Çarşamba

Brand Building, Beyond Marketing

Müşterilerin geleneksel markaya bakışlarının değiştiğini ortaya koyan bir çalışma beğeneceğinizi umarım. Brand Building, Beyond Marketing

24 Ağustos 2010 Salı

Avea Jet nasıl çakıldı?

Bu aralar Avea Jeti olanlar ve bu gerecin sim kartını cep telefonunda kullananlar bazı sorunlar yaşamaya başladı. Çünkü telefonlar aramaya kapandı. Kişi önce acaba cep telefonum mu bozuldu diye bir panik oluyor. Çünkü cebimiz neredeyse bir uzvumuz gibi. Uzvum çalışmıyor, yani sesim çıkmıyor konuşamıyorum gibi.

Şimdi size kızımın yaşadıklarını anlatıyorum ve bu konuda Avea Müşteri hizmetlerinden hizmet bekliyoruz açıkçası ve müşterilerin medenice uyarılmasını. Çünkü her aklına gelen zamanda bir özellikle ilgili ya da gerekli gereksiz mesajlar atılması doğal hale geldi oysa bir uygulama konuşma ve data uygulaması beraber çalışan bir sistemde kampanyalı olarak satılmış ürünlerle ilgili olarak ve fonksiyonlar gayet iyi çalışır ve seçenek sunma şansı varken bir kararla durdurulması ve insanların şaşkına döndürülmesini hiç de anlamış değilim.

Açık söylemek gerekirse senelerdir CRM(MİY-Müşteri İlişkileri Yönetimi) Dersi veriyorum. Aman müşteri velinimettir ona göre davranalım ve müşteriye açık olalım hatta pazarlama anlamında müşteriyi işin içine katalım derken bir anda yaşanılanlarla tam tersi bir manzaraya dönüşüyor. Yazın yazlıkta data transferi kışın ise cep telefonu olarak kullanbildiğimiz bir gereç yeteneklerini habersizce kampanya bitiminde kaybediyor.

İşte aşağıda kızımın ağzından taze taze yaşananlar;

Ben bu sim kartı geçen sene aldım, geçen sana bu sim kart bana satılırken, bunun arama özelliğinin internet özelliğinden ayrı bir şey olduğunun bana söylenmesi gerekirdi, 4 lira gibi bir ücret ödeyerek telefon özelliklerinin açıldığının da öyle…
Ama söylendi mi?
Hayır… Satış taktiği mi desem, ne desem bilemiyorum.
Peki, ben bu sim kartı sürekli kullanıyorum, bana promosyon mesajıydı, reklam mesajıydı, ilgim olup olmadığına hiç bakmadan gönderebilen avea, ki doğum gününde kişiye özel mesaj yollayabiliyor, nasıl oluyor da sim kartımın aramaya kapatılacağını bana önceden haber veremiyor?
Böyle bir şey 21. Yüzyıl, bilgi çağı, iletişim çağı diye tabir ettiğimiz günümüze yakışıyor mu?
Tabi ki de hayır… Hem de kocaman bir hayır.
Şimdi, ben yaz tatilinde olabilirim, belki işim yok ama ya çok önemli bir telefon bekliyor olsaydım, ne demeliydim beni arayan kişiye?
“Ah Avea şirket içinde aldığı bir kararla bu internetli sim kartlarının arama özelliğini kapatmış, özür dilerim, çok da önemliydi ama ne yapacaksın…”
Ya da böyle saçma şeyler?
Peki, tüm günümü acaba ne oluyor telefonuma diye stres içinde geçen bir günün sonunda avea müşteri hizmetlerini arayınca “ödüllü çağrı merkezi, lütfen” aldığım cevap ne oluyor.
“Ha, sizin sim kartınız artık sadece dataya açık, eskiden 4 lira gibi cüzi bir ücret ödeyerek arama yapabiliyordunuz, ama biz karar aldık süresi dolanların kapatıyoruz (aramaya), sim kartınız sadece internete ve mesaj atmaya açık olacak.”
Bana niçin haber vermediniz diye sorunca, oradan oraya aktarılıyorum, beklerken hep aynı şarkı:
“Gençler buraya, bizim için var avea”
İnsanın sorası geliyor, gerçekten mi?
Tabi ki de hayır. Haha, neden sordum ki bunu ben?

23 Ağustos 2010 Pazartesi

Internet sınırsız mı?

Bugün kızım itunes'dan iphone'a indirmek üzere birkaç müzik parçası seçti. Çok güzel müzikler, örnek melodiler gayet iyi çalıyor. Direkt bilgisayardan dinlerken sorun yok. Gelgelelim iş müziği parayla indirmeye gelince dünyanın belli bölgelerinde yaşamadığımız için Türkiye'den alışveriş yapmak istediğimiz için fiyatı 0,99 dolar olan şarkıyı webden indirmeye izin vermedi. Yani paranla ya da geçerli kredi kartınla rezil oluyorsun saatlerini alıyor ve erişmek istediğin senin telefonunda yer almasını istediğin şarkıya ulaşamamış oluyorsun. Aynı işlem amazon.com'dan müzik alışverişinde de engelli şekilde karşına çıkıyor.

Bu internetin sınırsız erişim sağlamadığının ve çeşitli anlaşmalarla bağlı olduğunun göstergesi değil de ne!!.

21 Ağustos 2010 Cumartesi

18 Ağustos 2010 Çarşamba

Digiday:Apps 16 Ağustos 2010'da gerçekleşti, mobilcilere yansımaları

Mobile Marketer'in 17 Ağustos tarihli http://www.mobilemarketer.com/cms/news/ad-networks/7086.html haberine göre 16 Ağustosta gerçekleşen Digiday:Apps da http://www.digidayapps.com/ Apple'in kampanya ölçümlerindeki şeffaflığı sağlayamamasından dolayı mobil pazarlama ve mobil reklamcılar şikayetçi olduklarını belirttiler. Çünkü mobil pazarlama ve reklamın en önemli özellikleri arasında yer alan bireysellikle ve takip edilebilirlik konusunun tam sonucuna ulaşılamamış oluyor.

Steve Jobs'un şirketinin bu yılın başlarında IAD duyurusu ile mobil pazarlama ve reklam alanında yeni dalgalanmalar ve hisselerde ciddi bir heyecan oluşmasına yol açmıştı.

Ancak veri paylaşımı konusunda bir sorun olduğu anlaşılıyor çünkü yayıncılar doğal olarak son durum değerlendirmesini ortaya koymaya çalışıyorlar. Çünkü reklam ölçümlerinin şeffaf olması gerekiyor.

Ayrıca, Apple'ın diğer yeniliği iPad'in önemli şekilde medya değiştirme potansiyeline sahip olduğundan bahsedilmiştir.Burada sedece reklamcılık açısından değil müşteri açısından da ciddi değişimler beklenmektedir.

6 Ağustos 2010 Cuma

En sadık kalınan akıllı telefon iphone






Nielsenwire'a http://blog.nielsen.com/nielsenwire/online_mobile/android-soars-but-iphone-still-most-desired-as-smartphones-grab-25-of-u-s-mobile-market/ göre web ve e-posta erişimi apps ve bilgi paylaşmak, metin ve resimli mesaj göndermek için kullanılan çok amaçlı akıllı telefonlar arasında en fazla sadık kalınan telefon iphone olarak belirlenmiş. 2011 yıl sonu itibarıykle Nielsen pazarın akıllı telefonlar ABD pazarına dönüşmesini beklemektedir.

İphone kullanıcılarının %90ı yeniden cep telefonları alırken iphone tercih edeceklerini belirtirken bu oran Blackberry kullanıcılarını %29u ve diğer android kullanıcılarının %21i iphone a geçeceklerini ifade etmişlerdir.














5 Ağustos 2010 Perşembe

Mobil İletişimde Pazar Yoğunlaşması

Mobil iletişimde pazar yoğunlaşması Türkiye ile Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan,
Türkmenistan ve Özbekistan Karşılaştırması konulu çalışma Tülin Duruka-Çağrı Hamurcu tarafından gerçekleştirilmiş.http://www.karam.org.tr/pdf/mobil-iletisimde-pazar-yogunlasmasi-turkiye-ile-kazakistan-kirgizistan-karsilastirmasi-1248303575.pdf
Çalışmaya göre Türkiye ve Orta Asya Türk Cumhuriyetlerindeki beş ülkenin mobil iletişim
pazarlarının yapılarını Herfindahl-Hirschman Endeksi analiz yöntemi kullanılmış ve Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkmenistan’da rekabetçi olmayan, aşırı yoğunlaşmış oligopol bir pazar yapısının, Tacikistan ve Özbekistan’da ise orta derecede yoğunlaşmış oligopol bir pazar
yapısının mevcut olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Böylelikle incelenen altı ülkede de rekabeti artırıcı girişimlerde bulunulması ve pazara daha fazla sayıda firmanın girmesini sağlayacak önlemler alınması gerekmektedir. Araştırmacıların yaptıkları yorumda oligopol pazarlarda gayri-resmi centilmenlik anlaşmaları ile belirlenen fiyatlardan doğan rekabetsizlik ortamı, bir taraftan yeni firmaların piyasaya
girişini önlerken, diğer taraftan aşırı yüksek mal ve hizmet fiyatları ile de tüketici
aldatılmakta, adeta sömürülmektedir.

4 Ağustos 2010 Çarşamba

Genç Kadınların Facebook Tutkusu

Pazarlama çabalarını kadınlara yönlendirmek ya da kadın segmentini bulmak ve bu segmente hitap etmek isteyen firmalar için çok taze ve yeni bir kanal facebook. ABD'de Lightspeed Research tarafından Oxygen Media Group için yaptırılan bir araştırmada 18-34 yaş arasında yer alan kadınların yaklaşık % 39'u kendilerini facebook bağımlısı olarak görmektedir.http://www.mediapost.com/publications/?fa=Articles.showArticle&art_aid=131477&nid=116234

Facebook bağımlılığı dendiğinde sabah kalkar kalkmaz facebooka bakılması ve sürekli facebook'ı tıklanması olarak algılanabilir. Aslında internetin bağımlılık yaratma gibi bir özelliği olduğu açık. ABD'de 1605 adet sosyal ağ kullanıcısı kadının % 57si insanlarla yüzyüze konuşma yerine online konuştuklarını bunların %34ünün sabah banyoya gitmeden ya da diş fırçalamadan önce facebooka baktıklarını ifade etmişlerdir.

Sosyal Medya, Oyun ve E-posta


Sosyal medya ve şebeke kavramı ciddi bir şekilde yaşamımızın içersine kaynaştı artık neredeyse büyükanne ve büyükbabalara kadar internete erişebilen herkesin bir facebook, myspace, hi5, linkedin, plaxo, deviantart gibi sitelerde farklı amaçlarla girdiği topluluklar yer alıyor.


Geçen gün bir arkadaşımın kızının facebook adresinden tarafıma farmville'de oynamaya çağrılıyorum kimisi fishvillede bunlar sadece çocuklarla sınırlı kalsa tamam diyeceğim ama erişkinler de bu tip oyunlara çok eğilimliler.


ABD'de Nielsen http://www.nielsen.com/ tarafından yapılan bir araştırmada webde en yoğun zamanın sosyal ağlarda, oyun oynayarak veya e-postalara bakılarak harcandığı belirlenmiş.

2009 Haziran ayı itibarıyle İnternette sosyal ağlarda harcanan zamanın %22.7si 906 milyon saate tekabül ediyor. Haziran 2010 itibarıyle Çevrimiçi (Online) oyunlar ise % 10.2 ya da 407 milyon saate tekabül ediyor bir yıl öncesi bu oran % 9.3 belirlenmiş.


Bu anlamda e-postalar için ise Haziran 2010 döneminde 8,3 yani 329 milyon saat harcanmış. Amerika'da (ABD) mobil internet kullanıcıları PC kullanıcılarına göre e-postalamada daha farklı bir davranış kalıbı içersinde oldukları belirlenmiş . Haziran 2010 döneminde E-posta %41.6 ile mobil kullanıcıların zamanı en yoğun kullandığı hizmet olarak belirlenmiş, sosyal ağlar içinse mobil Internette %11.6 lık bir zaman ayrıldığı tespit edilmiş. Bu tabii ki daha da gelişecek telefonların yetenekleri ve 3G 4G gibi teknolojilerin kullanımı sayesinde PC'lerin çok daha ötesine geçecek çünkü PC'ye göre her an heryerde bulunabilirlik durumu etkileyecek.


Pazarlamacıların giderek gözünü diktiği alanlar da yine bunlar, hepinize bu sıcaklarda iyi bir gün dilerim.


3 Ağustos 2010 Salı

Apple da mı dolandırıcı???

2 Temmuz 2010daki haberinde Ntvmsnbc http://www.ntvmsnbc.com/id/25111457/ apple iphone 4 deki anten sorununun firma tarafından önceden bilindiği ve buna rağmen müşteriye satıldığı iddiasıyla Apple ve satıcı operatör AT&T aleyhinde davalar açılmaya başlandığını haber verdi. Şubat ayındaki İpad çıkışında da yine dizayn konusunda bir davayla karşılaşmıştı. http://gadgetophilia.com/ipad-apple-faces-lawsuit-over-ipad-design/ iPod nanoda da benzer sorunlar yaşandığı için Japon hükümetinin açtığı dava sonucu yangın tehlikesine yol açtığı için toplatılma kararı aldı.

Büyük ve marka haline gelen şirketlerin yeni ürün çıkarırken çok daha fazla sorumlu davranmaları gerektiğini söylememiz gerek aksi taktirde dolandırıcı yaftası birçok küçük kuruma göre çok hızlı bir şekilde üzerine yapışıyor. Bunun benzeri Toyota için yaşanmıştı. Küçük bir sorun üzerine gidilip çözülmediği için Amerika'daki itibarı ve dolaylı olarak dünyadaki itibarı zarar gördü.

Aslında teknolojik rekabet ortamında pazarlama yapmak daha yüksek sorumluluk istiyor. Mobil dünyadaki hızla birlikte kullanıcıya müşteriye zarar verici eylemlerden özellikle kaçınmak gerek, müşteriler bilinç kazandıkça daha da dikkatli ve özenli davranmak gerekecek.

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Mobil pazarlama faaliyetlerinin işletmelere sağladığı katkılar

Sevgili Ali Kemal Taşçı mobil pazarlamaya yönelik çok güzel bir bitirme projesi yapmış ve blogunda bizimle paylaşıyor ben de sizlerle bu güzel bilgileri paylaşmak istedim. Tez danışmanı sn Yrd Doç.Dr. Recep Baki Deniz'i de verdiği destekten ötürü kutluyorum.

http://alikemaltasci.blogspot.com/2010/08/mobil-pazarlama-faaliyetlerinin.html

Bu tür çalışmalar akademik olarak desteklenmeli ve sayıca artmalı düşüncesindeyim. Çünkü mobil pazarlama gelecek 10 yılın en önemli alanlarının başında geliyor.