20 Ekim 2010 Çarşamba

m4life 2010 in Brighton

Brighton'da gerçekleşecek konferansta bizim de sunumumuz olacak, geçici programın linki http://www.m4life.org/conferences/wp-content/uploads/2010/10/mlife2010pgm-v51.pdf dır

Fiziksel Kitaplar 5 yıl içersinde yerlerini teknolojik ardıllarına bırakacak mı?

CNN'in yazar Nicholas Negroponte ile gerçekleştirdiği ropörtajda http://edition.cnn.com/2010/TECH/innovation/10/17/negroponte.ebooks/index.html?iref=allsearch teknolojik bir yenilik olan dizüstü bilgisayarlar ve mobil cihazların artık kapasiteleri sayesinde çok daha fazla kitap metnini içinde barındırabildiğine değiniliyor. Örneğin neredeyse en basit bir dizüstü bilgisayarın içine 100 kitap hatta daha fazlası yüklenebilir diyor. Aslında yeni yetenekli bilgisayarlar düşünülürse bunun binlerce katı bile bir bilgisayarda taşınabiliyor.

Bana göre bunun çözümü mobil. Herkesin dizüstü bilgisayarı olmayabilir ama cep telefonu bebekler hariç neredeyse herkeste var. Mobil eğitimde gerçek reformu getirecek ve gelecek 5 yıl içersinde çoğu basılı kitapların yerini mobil cihazlar üstelik de hem işitsel hem de görsel öğeleri görebilecek şekilde kullanılır hale gelecek kısacası artık kağıt kitapların pabucu dama atılıyor.

Mobil harita kullanımı online'ı geçiyor

Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre http://www.comscore.com/Press_Events/Press_Releases/2008/07/US_and_UK_Mobile_Map_Use Amerika'da ve Avrupa'da çok ciddi bir kullanım artışı gözlenmiştir. Çünkü cep telefonları kişisel navigasyon (yol bulma) anlamında en kullanışlı cihazlardır. Avrupa'da yol bulmakta en fazla kullanılan cihazlar Nokia Nokia N95 ve N70 olarak ABD'de ise iPhone olarak belirlenmiştir.

comScore'a göre, haritalara erişen mobil abonelerin ABD'de %73'ü , Avrupa'da % 57 cep telefonlarına indirilen programlar yerine tarayıcı üzerinden yapmaktadır. Avrupa'da SMS'in her yerde kullanılmasına rağmen, SMS ile harita ve yön erişimi %24 olarak gerçekleşmektedir.

Türkiye'de ise kullanıcılar bu tür cihazları kullanmanın avantaj getirdiğini düşünseler de bazı olumsuz durumlar da sözkonusu olabilmektedir. http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/11389432.asp?gid=234
Türkiye'nin garmin, navitech, tomtom, route66 gibi birçok firmanın farklı modellerinin rekabet halinde olduğu ve navigasyon cihazları konusunda geniş bir pazara sahip bir ülke olduğunu söylemek mümkün.

Bu arada Trafik kural ve uygulamaları da bu tür navigasyon cihaz kullanımını destekler hale geldiğinden http://www.kobiden.com/gpsi-olmayan-taksi-trafige-cikamayacak_1208_haber.html daha da fazla bir talebe yol açıyor. Bu yüzden navigasyon pazarının 5 kat büyümesi bekleniyor. Pazarın şu anki büyüklüğü 3 milyon dolar olarak belirtilen haberde Garmin gibi yabancı firmaların pazara girmesinin rekabeti arttırdığı belirtiliyor.

Blog açalı 30 ay olmuş

Değerli Arkadaşlar,

Şöyle bir dönüp neler olmuş diye bakayım düşüncesiyle ilk blogu açtığım güne bakayım dedim ve 30 ay geçtiğini farkettim. 30 ay neredeyse 3 yıla yakın bir süre demek. Demek ki insan isterse bunu başarabiliyormuş. 30 ay öncesiyle günümüzü bir karşılaştıracak olursak günümüzün mobil cihazları, sistemler ve düşünceler de aslında belki de 120 kat fazla bir değişime uğradı. 30 ay önce mobil pazarlama mı o nedir? gibi soru işaretleri beliriyordu şimdi artık bu kavram popüler olmanın ötesinde yoğun kullanılır hale de geldi.

Ben gelecek 30 ayı da merak ediyorum doğrusu teknoloji 3G gibi avantajları getirirken ipad gibi blackberry gibi androidler gibi pek çok cihazında kendini yenilemesine sebep oluyor. Bunlar da görsellerden yararlanma, hızlı erişim, bireysel erişime çok kolaylık sağladıklarından firmalara çok ciddi bir pazarlama kanalı açıyor. Reklam sektörü ciddi bir adaptasyon aşamasında büyük ekranlardan küçük ekranlara geçiyor kitlesel medyaya alışkın olan grup artık bireysel medyayı çözemeye çalışıyor.

Küçük bir nostaljiden büyük bir geleceğe diyor hepinize iyi haftalar diliyorum.

6 Ekim 2010 Çarşamba

Turkiye- Ispanya Mobil Hizmetler Toplantısı

Turkiye- Ispanya Mobil Hizmetler Toplantısı 6 Ekim 2010'da İstanbul Richmand Otel'de gerçekleşti. İspanyol Dış Ticaret Enstitüsü (ICEX), İspanya Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Müsteşarlığı Ankara Ofisi işbirliği ile gerçekleştirilen 'Mobil Hizmetler' konulu toplantı sırasında İspanyol şirketleri ile Türk şirketleri ve ilgili kişilerle "görüşme programı" düzenlenerek mobil hizmetler konusunda gerçekleşebilecek işbirliklerinin ne olabileceği tartışıldı.

2 Ekim 2010 Cumartesi

Air Baltic'den soğuk uğurlama

Arkadaşlar aman mobiliz hareketliyiz biz herşeyi kolayca hallederiz demeyin. Geçen Cumartesi Estonya'ya gitmek için Air Baltic ile uçtum. Gidiş Riga (Letonya'nın başkenti) dönüş ise Tartu ( Estonyanın 2. Büyük kenti)-Riga aktarmalı olarak planlamıştım. Ama sabah Tartu havaalanında uçuş iptal gözükünce Estonyanın yarısını ve Letonyayı neredeyse baştanbaşa otobüsle geçtik (3.5 saat sürüyor:)). Rigada biletimizi uygun seçenekler haline getirecekler ve böylelikle eve dönüş yapacağız düşüncesindeydim.



Neyse yeni bilet için kontuara gittiğimizde soğuk ülke insanlarının da kaynak yapabildiğini ve aslında karşılarındakilere saygısız davranabildiklerini ve bunu üşünmedikleriyle ilgili deneyimi yaşadıktan sonra kuyrukta beklerken gitmemiz gereken uçuşumuzla ilgili son çağrı anonsunu duyduk. Neyse sıra geldi amadeus bir türlü İstanbul'a uygun seçenek bulamadı beklemeye devam check in işlemlerinin bitmesine 7dk kala check in yapabikeceğimiz söylendi koşa koşa check in kontuarına gittik bu arada bileti kesen görevli süre darlığından hemen işlemimiz için kuyruk beklemeye gerek olmadığını da söylemişti.



Uçağı Frankfurt aktarmalı İstanbul olarak vermişti. Check in kontuarına gidince hemen işlem yapmak istedik görevli kadın neredeyse bizi azarladı diğerleri de bekliyormuş sırada oysaki işlem o kadar yavaş sürmüştü ki diğeri kusurunu kapatmak için böyle bir şey söylemiş olmalıydı. Sonra mecburen bekledik ve sıra bize gelince sanırım 2dk fln kalmıştı bavulu ilk Türkiyeden uçarken kabinde getirmemize rağmen ısrarla aşağıda gitmeli boyutu uymuyor dedi bunun üzerine koyun o zaman alın işlemi yapın dedik son saniyede işlemimiz bitti ve daha gümrükten geçmek için de kuyruk vardı ve insan heyecan yapıyor. Neyse soğuk uğurlama böylece bitti ve biz Frankfurta uçtuk. Devamını bir başka yazıda anlatayım isterseniz.

Mobil Demokrasi Akademisi

Mobil Demokrasi Akademisi olarak, 02 Ekim 2010, Cumartesi günü, Saat 15:00,
Bilkent Otel ve Konferans Merkezinde yapılacak olan Akademi Tanışma Toplantısında öneriler sunacağım. Mobil Demokrasi platformu çok ilginç ve güzel işler başarıyor. Türkiyenin çeşitli il ve ilçelerinde çalışmaları var. Bakalım Akademi anlamında neler gelişecek?