5 Şubat 2010 Cuma

Kraliçe Lear

Kenter Tiyatrosunda bu sezon Kraliçe Lear adlı oyunu izlemeye gittim. Oyun yaşlanmak ve yaşlanmanın bedellerini ağırlıklı olarak işlerken kuşak farkları arasındaki çatışmaları, insanlararası iletişim sorunları gibi konuları ele alan dokunaklı ve komik durumları ortaya koyan bir yapıt.

Yıldız Kenter bu oyunuyla Türk tiyatrosunun gerçek kraliçesi olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.Oyunu bir Kanadalı yazar olan Eugene Stickland yazmış. Fatma Leyla Kenter Tepedelen Türkçeleştirmiş. Eugene Stickland oyununda kuşak çatışmalarını en vurgulu şekliyle SMS mesajları ile seyircilere sunuyor.

SMS mesajlaşmanın yaşamın nasıl önemli bir parçası haline geldiğini de ortaya koyuyor. İnsan iletişiminin günümüzde "Nerdesin?" sorusuna indirgendiğini de vurgulayan oyun genç yaşamın farklılıklarını da çeşitli mesajlarla sunuyor.Özellikle saati 8 dolardan yapılacak asistanlığa sevincini zıplayıp "tşk!" diyerek belirtmek yine bunun bir parçası.

Aslında oyun gerçek anlamda televizyonlarda yaratılan "Buzz Marketing " Fısıltı pazarlama" açısından da son derece iyi bir örnek. Çünkü Yıldız Kenter'in amuda kalktığı bir sahne var. Gerçekten de tiyatrolar ilgi çekmek için konu işleyişlerinde bu tip ilgi çekici sahnelerle sansasyon yaratıp seyirci çekiyorlar.

Çünkü oyunda birçok insan o amuda kalkma sahnesini bekledi ve Yıldız Kenter için o anda büyük bir alkış koptu.

Bu arada oyunun genç yıldızı Sedef Şahin, ve çello sanatçıları da Kraliçe Lear'ın gerçekten çok etkileyici hale gelmesini sağlayan etkenlerden.

Teşekkürler Kenter Oyuncuları

Hiç yorum yok: